204-Böyle
iken, insanlardan bazısı vardır
ki, onun dünya hayatı hakkındaki sözleri, senin hayretini celbeder ve
çok
beğenecek olursun. O, kalbindekine Allah'ı şahit de tutar, kalbime,
vicdanıma
Allah şahittir ki bu böyle, şu şöyle gibi yeminler ederek, tatlı tatlı
diller dökerek seni kandırmak için parlak parlak sözler söyler.
Halbuki,
gerçekte onun düşmanlığı yamandır ve aslında murdar olan kimselerin
düşmanlığı
pek yaman, pek gaddar olur.
206-Buna göre, o bozgu ncuya: "Allah'tan kork", denilince de , onu izzet-i nefsi tutar, daha fazla günaha sokar. Ona da cehennem yetişir. Bu cehennem de ne kötü yataktır.
CEHENNEM: Azab yurdu olan ateşin özel ismidir ve müennes (dişi) dir. Arapça "Cehman" kelimesinden alınmış olup bu da "cehm"den türetilmiştir. Cehm, sert ve çirkin olmak; cehman dibi görünmez derin kuyu demektir. Şu halde vezninde cehennem, alem (özel isim) ve müennes olduğundan dolayı gayr-ı munsarıf olmuştur. Bunun "Kehennam"dan Arapçalaştırılmış, ya b ancı bir kelime olduğu ve gayr-ı munsarıf oluşunun, ucme ve alem olmasından kaynaklandığı da söylenmiştir.
Bu âyetler, Sekîf Oğullarından Ahnes b. Şerîk hakkında inmiştir. Bu münafık, Zühre Oğullarının kendisiyle andlaşma yaptığı bir kimseymiş. Hz. Peygamberimize gelmiş, müslüman olduğunu açıklamış. Diller dökerek muhabbetten söz etmiş, yeminler etmiş, sonra Peygamberin huzurundan çıkınca müslümanların bir çiftliğine uğramış, ekinleri yakmış, hayvanları telef etmişti. Nüzul sebebi bu olmakla beraber, âyet i n mânâsının, bu gibi vasıflarla vasıflanmış olan münafıkların hepsini kapsadığını, tefsircilerin birçok araştırıcıları açıklamışlardır. Bu münasebetle âyet, bir iş başına geçirilecek insanların, dillerine bakılmayıp durumlarının incelenmesi gerektiğini bil irmek için, insanlardan üçüncü bir kısmın özelliklerini göstermiştir.Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |