BENÎ KURAYZA SEFERİ
         Fasilda Toplam 15 Hadisi Şerif
Konu Benî Kureyza Gazâsı
Başlık Hazret-i Sa`d`in De Nakz-ı Ahdeden Bu Vatan Hâinlerinin Muhâriblerinin Öldürülmesine, Kadınlarının, Çocuklarının Esîr Edilmelerine Hükmetmesi;bu Mehâbetli Hükmün İnfâzı Ve Ahzâb Sûresi Âyetleri
Ravi Ebû Saîd-i Hudrî
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Kureyza halkı Sa`d İbn-i Muâz`ın hükmüne boyun eğdi de Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Sa`d`a haber gönderdi. Sa`d, bir merkeb üzerinde geldi. Mescide yaklaşınca Resûlullah Ensâr`a: - Haydi ulunuza ayağa kalkınız (istikbâl edip indiriniz!). Sonra Resûlullah Sa`d`a: Şunlar (Benî Kureyza) senin hükmüne râzı oldular! buyurdu. Sa`d da: - Bunların harb edenleri öldürülür, kadınları ve çocukları da esîr edilmelidir! dedi. Bunun üzerine Resûlullah: - Ey Sa`d, Azîz ve Celîl olan Allah`ın hükmüne uygun hükmettin! buyurdu. Râvî (Hükmu`llah yerinde) çok defa Hükmü`l-Melik diye rivâyet etmiştir.

Hadis No 1591


Konu Cephede Namaz;korku Namazı;zâtü`r-rika` Gazâsı
Başlık Zâtü`r-rikâ` Gazâsı
Ravi Câbir B. Abdullâh
Hadis

Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem, yedinci gazâsı olan Zâtü`r-Rika` gazâsında Ashâbına korku içinde namaz kıldırmıştı.

Hadis No 1592


Konu Zâtü`r-rika` Gazâsı
Başlık Bu Adın Verilmesinin Sebebi Hakkında Ebû Mûse`l-eş`arî Hadîsi
Ravi Ebû Mûsâ El-eş`arî
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem ile biz bir gazâya çıktık. Altı kişilik bir çete idik. Bir devemiz vardı. Nöbetleşe biniyorduk. Artık ayaklarımız delinmişti. Benim de iki ayağım delinmiş, tırnaklarım dökülmüştü. Bunun için ayaklarımızda bez parçası sarıyorduk. Ayaklarımıza bu sûretle bez parçası sardığımız için bu sefere Zâtü`r-Rika` gazâsı denildi.

Hadis No 1593


Konu Cephede Namaz;korku Namazı;zâtü`r-rika` Gazâsı
Başlık Bu Muhârebede Kılınan Korku Namazı Ve Bu Namazın Nasıl Kılındığı Hakkında Sehl Hadîsi
Ravi Sehl İbn-i Ebî Hasme
Hadis

Ravi, müşârün-ileyh Zâtü`r-Rika` günü Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber hazır bulunup korku namazı kılanlardandır- şöyle rivâyet olunmuştur: Askerin bir kısmı Resûlullah ile berâber (namaz için) saf bağlandı. Öbür kısmı da düşman karşısında saf bağladı. Resûlullah kendisiyle berâber bulunanlarla bir rek`at kıldı. Sonra Resûlullah ayakta durdu. Kendisiyle bir rek`at kılanlar kendi başlarına (bir rek`at daha) kılarak (iki rek`atı) tamamladılar. Sonra çekildiler ve düşmanın yüzüne karşı saf bağladılar. Ve (düşman karşısında bulunan) öbür tâife gelip Resûlullah`ın geri kalan bir rek`at namazını onunla birlikte kıldılar. Sonra Resûlullah (Tahiyyatta oturdu. Namazdan çıkmayıp) oturmakta devâm etti. Cemâat de bir rek`at kendi başlarına kılıp tamamladılar. Sonra Resûlullah bunlarla berâber selâm verdi.

Hadis No 1594


Konu Zâtü`r-rika` Gazâsı
Başlık Bu Harb Seferinde Resûl-i Ekrem`e Sûikasde Ve Bu Fenâlığa Cür`et Eden Bedevînin Müslümân Olması Hakkında Câbir Hadîsi Ve Resûl-i Ekrem`in Bir Mu`cizesi
Ravi Câbir B. Abdullâh
Hadis

Rivâyete göre Câbir (Zâtü`r-Rika` seferinde) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber Necid tarafına gazâya gitmişti. Resûlullah bu gazâdan döndüğü zaman Câbir de onunla berâber dönmüştü. Dönüşte (muz ve sakız ağacı gibi) ulu ağacı çok bir vâdîde Resûlullah -kafileye gün ortası sıcağı irişmekle- istirahat için râhilesinden inmişti. Sefer halkı da ağac altında gölgelenmek üzere meşcere içinde dağılmışlardı. Resûlullah da bir sakız ağacı altına inerek kılıcını o ağaca asmıştı. Câbir der ki: Biraz uyumuştuk ki, Resûlullah`ın bizi çağırdığını işittik ve hemen yanına geldik. Bir de ne görelim Resûlullah`ın yanında (müşriklerden) bedevî bir arab oturuyor. Bunun üzerine Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (bedevînin hâlini anlatarak) buyurdu ki: Şu bedevî arab ben uyurken (gelmiş), kılıcımı alarak kınından çekmiş. Bu sırada hemen uyandım. Kılıç, kınından sıyrılmış olarak bunun elinde idi. Bu halde bana bedevî: - (Şimdi benden korkar mısın? diye sordu. Ben: - Hayır, korkmam! dedim. Bedevî:) - Benim tecâvüzümden şu anda seni kim koruyabilir? dedi. Ben de: - Allah korur! dedim. (Bu sırada Cibrîl bunun göğsüne bir yumruk vurmuştu da kılıç elinden düşmüştü. Bunun üzerine Resûlullah kılıcı eline alarak a`râbîye: - Şimdi seni benden kim kurtarabilir? buyurdu. Bedevî: - Hiçbir kimse kurtaramaz! diye cevab verdi. Resûlullah sonra bize): - Ashâbım, bakıp ibret alınız! Bu vak`anın kahramânı şu oturan bedevîdir! buyurdu. Sonra Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem onu cezâlandırmadı.

Hadis No 1595


Konu Müreysi` Gazâsı
Başlık Müreysî` Denilen Benî Mustalık Gazâsı Ve Bu Seferin Vukûu Târihi Ve Sebebi
Ravi Ebû Saîd-i Hudrî
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Benî Mustalık gazâsında Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber sefere çıkmıştık. Ve arab esirlerinden birçok kadın esirlere kavuşmuştuk. O günlerde kadınlara karşı arzumuz artmış ve bekârlık bize çok güç gelmişti. (Esir kadınlara yaklaşmak, fakat çocuk yapmamak için) azl etmeği de düşünüp azletmek istiyorduk. Ancak Resûlullah aramızda iken (bunun hükmünü) ona sormadan nasıl azlederiz? dedik de bu mes`eleyi Peygamber`den sorduk. Resûlullah: Bunu yapmamanızda bir beis yoktur. (Azil yapmamanız vâcib kılınmamıştır). Fakat Allah`ın ezelî ilminde kıyâmet gününe kadar vücud bulacak olan her zî-hayât, bu dünyâda her halde vücud bulacaktır! diye cevab verdi.

Hadis No 1596


Konu Binit Üzerinde Namaz;enmâr Gazâsı
Başlık Resûl-i Ekrem`in Hâl-i Seferde Deve Üzerinde Şarka Doğru Nâfile Namaz Kıldığına Dâir Câbir Hadîsi
Ravi Câbir B. Abdullâh
Hadis

Rivâyete göre Câbir: Ben Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Enmâr gazâsında devesi üzerinde yüzü şark cihetine doğru nâfile namaz kıldığını gördüm! demiştir.

Hadis No 1597


Konu Hudeybiye Gazâsı Ve Sulhü
Başlık Bu Sefere İştirâk Edenler Ve Hudeybiye Kuyusu Ve Peygamber`in Bir Mu`cizesi Hakkında Berâ` Hadîsi
Ravi Berâ` B. Âzib
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: (Ey gençler) siz, büyük fethi, Mekke`nin fethi sayarsınız. -Vâkıa Mekke`nin fethi (Kur`ân`ın şahâdet ettiği) paklak bir fetih ve zafer idi- Halbuki biz büyük fethi, Hudeybiye günündeki Rıdvân bîati addederiz (ki, o gün cihâd için Resûlullah`a verdiğmiz sözden Allah râzı olmuştur) Biz o gün Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in maiyetinde yüzer mevcutlu on dört bölük (bin dört yüz) er idik. Hudebyibe bir kuyudur. Biz oraya varınca kuyunun suyunu tamâmen çekmiştik de içinde bir katre su bırakmamıştık. Bu hal Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e arzedildi. Resûlullah kuyunun yanına geldi, kenarına oturdu. Sonra içinde biraz su bulunan bir kab istedi. Getirilen su ile abdest aldı sonra ağzını çalkaladı. Ve (gizlice) duâ etti. Sonra bu abdest ve çalkantı suyunu kuyuya döktü. Bunun üzerine biz az bir zaman kuyuyu (Peygamber`in emriyle) bu halde bıraktık. Sonra kuyu bize istediğimiz kadar su verdi. Hem biz, hem hayvanlarımız (göç edinceye kadar) suya kandık.

Hadis No 1598


Konu Bî`at-ı Rıdvan;hudeybiye Gazâsı Ve Sulhü
Başlık Bîat-i Rıdvân
Ravi Câbir B. Abdullâh
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Hudeybiye günü Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem bize: Ey Hudeybiye seferinde bulunan Ashâbım, siz yeryüzündeki insanların en hayırlısısınız! buyurdu. Biz ise bu seferde bin dört yüz kişi idik. Bugün (gözlerimde amâ olmayıp) görebilseydim altında bîat ettiğimiz ağacın (kendisin değil) yerini size muhakkak gösterirdim!.

Hadis No 1599


Konu -
Başlık Şecere-i Rıdvân
Ravi Süveyd B. Nû`mân
Hadis

Şecere-i Rıdvân Ashâb`ından olan Süveyd İbn-i Nu`mân radiya`llahu anh`den: Rivâyete göre müşârün-ileyh: (Biz, Resûlullah ile berâber Hayber`e sefere gittiğimizde) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile Ashâbına kavut getirildi de ağızlarında evirip çevirip çiğne(yerek ye) diler. (Sonra ağızlarını çalkalayıp namaz kıldılar).

Hadis No 1600


Konu -
Başlık Fetih Sûresi`nin Nüzûlüne Dâir Hazret-i Ömer`in Rivâyeti
Ravi Ömer B. El-hattâb
Hadis

Rivâyete göre (Hudeybiye seferinden dönüşte) bir gece Ömer, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber gidiyordu. Bu sırada Ömer İbn-i Hattâb Resûlullah`a bir şey sordu. Fakat Resûlullah (vahiy ile meşgul bulunduğundan) Ömer`e cevab vermedi. Ömer sonra yine sordu. Resûlullah bu def`a da cevab vermedi. Ömer, (Resûlullah işitmedi sanarak) sonra bir daha sordu. Resûlullah yine cevab vermedi. Bunun üzerine Ömer içinden kendi kendisine: - Ey Ömer! Anan seni kaybetsin (de yok olasın!.) Bak üç kere Resûlullah`a (sorguda) ısrâr ettin de bu sorguların hepsinde Resûlullah sana cevab vermedi! dedi. Ömer (rivâyetine devâm ederek) der ki: Bunun üzerine devemi sürdüm. Sonra hakkımda (tevbih-âmiz) Kur`an inmesinden korkarak müslümanların önüne geçtim. Fakat çok beklemedim. Bir çağırkanın bana seslendiğini işittim. Ve (kendi kendime): Şimdi hakkımad Kur`ân inmiş olmasından hakîkaten korktuğumu i`tirâf ettim. (Ve bu korku içinde) Resûlullah`ın huzûruna geldim de selâm verdim. Resûlullah bana (son derece beşâşet içinde): - Yâ Ömer! Bu gece bana bir sûre indirildi ki, emîn ol o sûre bana, üstüne güneş doğan her şeyden çok sevimlidir! buyurdu. Sonra Resûlullah: "Habîbim biz senin istikbâlin nâmına hakîkaten parlak bir feth ü zafer (kapısı) açtık" mealindeki âyeti okudu.

Hadis No 1601


Konu Hudeybiye Gazâsı Ve Sulhü
Başlık Hudeybiye Seferinin Safahâtı Hakkında Misver Hadîsi
Ravi Misver İbn-i Mahreme
Hadis

Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Hudeybiye yılında Ashâb`dan yüzer bölüklü on bu kadar kıt`a (nın başın) da sefere çıkmıştı. (Medîne`nin mîkatı yâni ihramlanma yeri olan) Zülhuleyfe`ye geldiğinde kurbanlık develerinin boyunlarına kurban nişânesi olan boğmuklarını taktı; hörgüçlerini bıçakla çizip kanatarak nişanladı. Ve buradan i`tibâren ömre (niyeti) ile ihramlandı. Resûlullah Huzâa (kabîlesin) den (Yüsr İbn-i Süfyân adlı) bir gözcüsünü de (intikşâf için) ileri gönderdi. Kendisi de (maiyyetiyle berâber) yollandı. Tâ Gadîrü`l-Eştât mevkiine kadar ilerledi. Burada Resûlullah`ın gözcüsü Yüsr geldi. - Yâ Resûla`llah! Kureyş, senin aleyhinde birçok halk toplanmış ve Ehâbîş (denilen kabîleler)i de aleyhinde ittifâkına almıştır. Müşrikler seninle muhakkak harb edecekler, ve Kâ`be`yi ziyâretten seni men` edip Mekke`ye girmeğe mâni` olacaklar! dedi. Bu haber üzerine Resûlullah (Ashâbını toplayıp istişâre sûretiyle onlara): - Ey nâs, bana fikrinizi söyleyiniz! Bizi Kâ`be`yi ziyâretten men` etmek istiyen şu müşriklerin âilelerine ve evlâtları üzerine akın etmeyi muvâfık buluyor musunuz? Bakınız, bu sırada müşrikler bize karşı gelirlerse (onlara harb ederiz ve galib geliriz). Çünkü Allah Azze ve Cell câsûsumuzu müşrikler (in gözün) den esirgendi. Eğer müşrikler üzerimize gelmezse, bu düşmanlarımızı (evlâd ve ıyalleri, malları) nehb ü garât edilmiş bir halde bırakırız! buyurdu. Resûlullah`ın bu mütâleası üzerine Ebû Bekir: - Yâ Resûla`llah, sen şu Beyt-i Harâm`ı ziyâret kasdederek yola çıktın; ne bir şeyi öldürmek, ne de bir kişi ile harb etmek istemezsin! Şu halde Kâ`be`ye doğru yürü! Her kim bizi Kâ`be`yi ziyâretten men` ederse onunla vuruşuruz! dedi. (Bunun üzerine) Resûlullah: - Allah adına güvenerek haydi yürüyünüz! buyurdu.

Hadis No 1602


Konu Bî`at-ı Rıdvan;hudeybiye Gazâsı Ve Sulhü
Başlık Bîat-i Rıdvân Hakkında İbn-i Ömer Hadîsi
Ravi Abdullâh B. Ömer
Hadis

Rivâyete göre Abdullah`ın babası Ömer İbn-i Hattâb Hudeybiye günü oğlunu Ensâr`dan bir kişinin yanında bulunan atını getirmek için göndermişti. (Harb için üstüne binmek istiyordu). Abdullah Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i Şecere-i Rıdvân altında Ashâb ile (harb ve cihad üzere) andlaşır bir halde buldu. Halbuki Ömer bu mubâyaayı bilmiyordu. Abdullah Resûlullah`a bîat edip sonra atı almağa gitti. Ve atla Ömer`e geldi. O sırada Ömer, harb için zırhını giymekle meşguldü. Abdullah babasına ağaç altında Resûlullah`ın Ashâb`tan ahd ve and aldığını bildirdi. Râvî der ki: Hemen Ömer bîat yerine gitti. Kendisiyle berâber oğlu da gitti. Nihâyet Ömer Resûlullah`a bîat etti. İşte halk arasında şu: "Abdullah İbn-i Ömer, babası Ömer`den önce müslüman oldu!" diye görüşülen söz budur.

Hadis No 1603


Konu Sa`y
Başlık Kazâ Ömresi Hakkında İbn-i Ebî Evfâ Hadîsi
Ravi Abdullâh İbn-i Ebî Evfâ
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (kazâ) ömresi yaptığı zaman biz de berâber idik. Resûlullah Kâ`be`yi tavâf etti; biz de kendisiyle berâber tavâf ettik. O namaz kıldı; biz de onunla kıldık. Resûlullah Safâ ile Merve arasında sa`yetti. Bu sırada biz Resûlullah`ı, Mekke halkından herhangi birisinin bir sûretle zararı dokunmasından koruyorduk.

Hadis No 1604


Konu Zikared Gazâsı
Başlık Zî-kared Gazâsı Hakkında Selem İbn-i Ekva` Hadîsi
Ravi Seleme İbn-i Ekva`
Hadis

Rivâyete göre şöyle demiştir: Ben bir sabah namazı ezânı okunmazdan önce (Gabe ormanlığı tarafına gitmek üzere) yola çıkmıştım. O günlerde Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in sağmal develeri Zî-Kared mer`asında yayılımda idi. İbn-i Ekva` der ki. Giderken yolda Abdurrahmân İbn-i Avf`in oğlu bana kavuştu ve: - Resûlullah`ın sağmal develeri (çapulcular tarafından) sürülüp götürüldü! dedi. Buhârî bu vak`ayı uzun bir metin ile rivâyet etmişti ki, bu rivâyet yukarıda (Cihâd bahsinde) geçti. Buhârî burada hadîsin sonunda (ziyâde olarak) şunu rivâyet etmiştir: İbn-i Ekva` der ki: Sonra Medîne`ye döndük. Resûlullah beni Medîne`ye girinceye kadar devesi üzerinde terkisine aldı.

Hadis No 1605




Anasayfaya dön Kapak Sayfası
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri