İSLÂM`DA NÜBÜVVET ALÂMETLERİ
         Fasilda Toplam 18 Hadisi Şerif
Konu Hz. Peygamber`in Mu`cizeleri
Başlık Resûl-i Ekrem`in Parmakları Arasından Su Fışkırışı Ve Bu Su İle Üç Yüz Kadar Kimsenin İçmesine Ve Abdest Almasına Dâir Enes İbn-i Mâlik Hadîsi
Ravi Enes B. Mâlik
Hadis

Rivâyete göre, müşârün-ileyh demiştir ki: Bir kere Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem (Medîne çarşısının bir semti olan) Zevrâ`da iken (ikindi namazının vakti yaklaşmıştı ve abdest suyu arayıp bulamamışlardı. Bunun üzerine) Resûlullah`ın huzûruna bir kap (içinde bir miktar su) getirildi. Müteâkıben Resûlullah elini kab(ın içindeki suy)a koydu. Hemen parmakları arasından su fışkırmağa başladı. Orada bulunan cemâat abdest al(ıncaya kadar devâm et)ti. (Enes İbn-i Mâlik`in râvîsi) Katâde der ki: Ben, Enes İbn-i Mâlik`e: - Orada kaç kişi idiniz? diye sordum. O da: - Üç yüz, yâhut üç yüz kadar, diye cevap verdi.

Hadis No 1465


Konu Hz. Peygamber`in Mu`cizeleri
Başlık Resûl-i Ekrem`in Su Mu`cizesi Ve Bir Seferde Parmakları Arasından Su Aktığı Hakkında Abdullâh İbn-i Mes`ûd Hadîsi
Ravi Abdullâh B. Mes`ûd
Hadis

Öyle dediği rivâyet olunmuştur: biz (Peygamber`in Ashâbı) âdet hilâfı olan umûru, bereket ve hayır sayardık. Siz ise bunlar (ın hepsin)i korkutmak (için izhâr edilir) sanıyorsunuz. Biz bir seferde Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem ile berâber bulunduk. Suyumuz azalmıştı. (Kafile aşırı bir susuzluk karşısında kalmıştı.) Bunun üzerine Resûlullah: - Haydi bana bir mikdar su artığı bulup getiriniz! dedi. Ashâb, içinde az bir mikdar su bulunan bir kap getirdiler. Resûlullah bu kabın içine elini koydu. Sonra Ashâb`a: - Haydi temiz ve mübârek suya geliniz! (Abdest alınız!). Suyun artışı ise Allah`tandır, buyurdu. Ve hakîkaten Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in parmakları arasından su kaynayıp aktığını gördüm. Yine biz, (Resûlullah`ın yanında) yemek yenirken taâmın Subhâna`llah dediğini işitirdik.

Hadis No 1466


Konu Kıyâmet Alâmetleri
Başlık Resûl-i Ekrem`in İstikbâle Âit Haberler Vermesi Mu`cizesi Hakkındaki Rivâyetler
Ravi Ebû Hüreyre
Hadis

Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`den: Siz ayakkapları keçe olan bir kavim ile muhârebe etmedikçe kıyâmet kopmaz! dediği rivâyet olunmuştur.

Hadis No 1467


Konu Kıyâmet Alâmetleri
Başlık Resûl-i Ekrem`in İstikbâle Âit Haberler Vermesi Mu`cizesi Hakkındaki Rivâyetler
Ravi Ebû Hüreyre
Hadis

Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: "Kıyâmet kopmaz, tâ ki, siz Arablar yabancı milletlerden Hûz ve Kirman halkı ile muhârebe etmedikçe" demiş (ve bu iki iklim halkını) yüzleri kırmızı, burunları basık, gözleri küçük, yüzleri -deri üstüne deri kaplanmış kalkanları gibi- kalın etli, ayakkapları da yün (keçe çarık) diye tavsîf buyurmuştur.

Hadis No 1468


Konu Fitneden Kaçmak;hz. Peygamber`in Haber Verdiği Fitneler
Başlık Bu Ümmetin Helâki Kureyş Kabîlesinden Bir Kaç Tecrübesiz Gencin Elinde Olacağına Dâir Ebû Hüreyre Hadîsi
Ravi Ebû Hüreyre
Hadis

Gelen bir rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem: - Kureyş`ten bir kısım insanlar (ileride) müslümanları (fitne ile), ölüme sürükleyecekler, buyurdu. Orada bulunan Ashâb: - Yâ Resûla`llah! Bize ne (yolda hareket etmemiz) emir buyurulur? diye sordular. Resûlullah: - Keşki nâs onlardan uzak bulunsalar, buyurdu.

Hadis No 1469


Konu Hz. Peygamber`in Haber Verdiği Fitneler;islâm Milletinin Helâki Kureyş`ten Birkaç Gencin Elindedir
Başlık Bu Ümmetin Helâki Kureyş Kabîlesinden Bir Kaç Tecrübesiz Gencin Elinde Olacağına Dâir Ebû Hüreyre Hadîsi
Ravi Ebû Hüreyre
Hadis

Şöyle dediği rivâyet olunmuştur. Kendisi (fıtraten) doğru sözlü (olan ve Allah tarafından) doğruluğu tasdîk olunan Resûlullah`ın: - Ümmetimin ölümü Kureyş`ten bir kaç gencin ellerindedir! buyurduğunu işittim. (Mecliste bulunan Mervân, Ebû Hüreyre`ye: - Gençler mi? demesi üzerine) Ebû Hüreyre: - İstersen filân oğulları, diye adlarını anabilirim! demiştir.

Hadis No 1470


Konu Fitneden Kaçmak;hz. Peygamber`in Haber Verdiği Fitneler
Başlık İstikbâle Âit Peygamberimizin Haberlerini En Çok Nakleden Huzeyfe İbn-i Yemân`ın Mühim Bir Rivâyeti
Ravi Huzeyfe B. El-yemânî
Hadis

Rivâyete göre, şöyle demiştir: Nâs, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e (geleceğe âit) hayır (lı işler) den sorarlardı. Ben de (tersine İslâm ümmetine gelecek) şerden -o şerrin bana erişmesinden korkarak- sorardım. Bu endîşe ile bir kere: - Yâ Resûla`llah! Biz vaktiyle câhiliyet devrinde şirk ve küfr içinde idik. Sonra Allah`ın Peygamber`i şu İslâm umdeleriyle bize geldi. Bu hayır ve saâdetten sonra, gelecek bir şer ve fitne var mıdır? diye sordum. Resûlullah: - Evet vardır, buyurdu. Ben: - O şerden ve fitneden sonra bir hayır ve salâh var mıdır? dedim. Resûlullah: - Evet, bir hayır ve salâh vardır. Fakat onun içinde bâzı şerr-ü fesâd bulunacak (hayırı bulandıracak, safvetini bozacak) buyurdu. Ben: - O hayrın (temizliğini bulandıran) kiri nedir? diye sordum. Resûlullah: - O devrin âmirlerinden bir zümre, ümmeti, benim sünnetim hilâfına idâre edecekler. Sen o devrin âmir ve vâlîlerinden bâzılarının hareketlerini (ma`rûf bulup) tasvîb, bâzılarının hareketlerini de (münker bulup) red edeceksin! buyurdu. Ben: - Yâ Resûla`llah! Bu karışık hayır devrinden sonra yine bir şerr-ü fesad devri hulûl edecek midir? dedim. Resûlullah: - Evet edecektir. O devirde bir takım dâîler (çığırtkanlar) halkı Cehennem kapılarına çağıracak. Her kim onların da`vetine icâbet ederse, onu Cehennem`e atacaklar, buyurdu. Ben: - Yâ Resûla`llah! Bu da`vetçileri bize vasfetseniz! dedim. Resûlullah: - Onlar bizim milletimizden insanlardır. Bizim dilimizle (bizim azîz duygularımıza seslenerek) konuşurlar. (Halbuki gönüllerinde hayırdan eser yoktur) buyurdu. Ben: - Yâ Resûla`llah! O (uğursuz) devir bana yetişirse (ben o devirde yaşarsam) nasıl hareket etmemi emredersiniz? dedim. Resûlullah: - İslâm cemâatine mütâbaat, ve onların devlet reîsine mutâvaat eyle! (Devlet reîsi zulmederse, seni divğr, malını alırsa bile sözünü dinle, itâat eyle!) buyurdu. Ben: - Yâ Resûla`llah! Onlar cemâat hâlinde değiller (de bozgunculukla parçlanmışlar) sa, başlarında devlet reîsi de yoksa, dedim. Resûlullah: - O fırkaların hepsinden ayrıl! (Evine çekil!). Velev ki bu i`tizâl, bir ağaç kökünü ısırman sûretiyle (meşakkatli) olsa bile. Artık ölüm erişinceye kadar bu i`tizâl üzere bulun! buyurdu.

Hadis No 1471


Konu Hz. Peygamber`e Yalan İsnadı;hz. Peygamber`in Haber Verdiği Fitneler
Başlık Bu Bâbda Hazret-i Alî`nin Hâricîleri Kastederek Bir Rivâyeti
Ravi Alî B. Ebî Tâlib
Hadis

Rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben size Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem (dilin) den bir şey haber verdiğimde (onu bir hakîkat olarak kabûl ediniz!) And olsun ki, gökten düş (erek öl) mem bana Peygamber`in dilinden yalan uydurmaktan daha sevimlidir. Fakat benimle sizin aranızda görüştüğümüz sıra size bir şey haber verdiğimde (ta`rîz etmiş olabilirim). Çünkü (muhâvere de bir harptir) harp (ise) hud`adır, (söz üstünlüğü de zaferidir). Ben Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittim: - Âhır-zamanda yaşları küçük, tecrübeleri kıt bir zümre yetişecektir. Onlar (Hâricîler gibi mahlûkatın hayırlısı olan) Peygamber`in teblîgatından bahsedecekler. Fakat bunlar (şiddetle atılan) okun av (ı delerek av) dan öte çıktığı gibi İslâm (dînin) den hemen çıkıvereceklerdir. Onların îmanları boğazlarından öte geçmiyecektir. Siz onlara nerede rast gelirseniz hemen öldürünüz. Çünkü (bunlar bozguncudur) bunları öldürmekte, öldüren kişiye kıyâmet gününde ecr-ü sevâb vardır.

Hadis No 1472


Konu İslâm`ın Kemâle Ereceği
Başlık İslâm`ın İlk Günlerinde Resûl-i Ekrem`in Çok Geçmeden İslâm Şevket Ve Kudretinin Cezîretü`l-arab`a Yayılacağını Haber Vermesi Mu`cizesi Hakkında Habbâb İbn-i Eret Hadîsî
Ravi Habbâb B. El-erett
Hadis

Rivâyete göre, şöyle demiştir: (İslâm`ın ilk günlerinde bir gün) Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem Kâ`be`nin gölgesinde kaftanın yastık ederek dayandığı bir sırada kendisine (Kureyş müşriklerinin işkencelerinden) şikâyet etmiştik: - Yâ Resûla`llah! Bizim için Allah`dan nusrat, (müşriklere galebemizi) dileyemez misin? (Bunların zulmünden) halâsımız için Allah`a duâ edemez misin? demiştik. Resûlullah şöyle buyurdu: - (Ashâbım, sabrediniz!) Sizden önceki ümmetler içinde öyle (mazlûm) kişi bulunmuştur ki, müşrikler tarafından onun için yerde bir çukur kazılır, o (zavallı) kişi o çukura (başı meydanda kalarak) gömülürdü. Sonra bir testere getirilir. Başı üstüne konularak ikiye bölünürdü de (bu işkence) o mü`mini dîninden döndüremezdi. (Bir başkasına da) demir taraklarla etinin altındaki kemiği ve siniri taranı (larak işkence edi)lirdi de işkence o mü`mini dîninden çeviremezdi. Ashâbım! Allah`a yemîn ederim ki, şu İslâm dîni her halde ve muhakkak sûrette kemâle erecektir. Bir derecedeki, bir süvari (yalnız başına) San`a`dan Hadramut`a kadar (selâmetle) gidecek, Allah (Azze ve Celle) den başka hiç bir şeyden korkmıyacaktır. Yâhut (yolcu) koyun sâhibi (ise) koyunu üzerine kurt saldırmasından korkacaktır. Fakat Ashâb`ım acele ediyorsunuz!

Hadis No 1473


Konu Hz. Peygamber`in Huzûrunda Bağırmak
Başlık Resûl-i Ekrem`in Sâbit İbn-i Kays (radiya`llâhu Anh) İ Cennetle Müjdelemesi Ve Sâbit`in De Yemâme Muhârebesinde Şehîd Olması Hakkında Enes İbn-i Mâlik Hadîsi
Ravi Enes B. Mâlik
Hadis

Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir ara Sâbit İbn-i Kays`i kaybetmiş (görememiş) ti. (Sâbit İbn-i Kays`e ne oldu; hiç görünmiyor? diye sordu.) Ashâb`dan birisi: - Yâ Resûla`llah! Ben Sâbit`in hâl ve şânını sizin için öğrenirim! dedi. Ve o zât Sâbit`e gitti. Onu, evinde başını eğerek oturur bir halde bulmuş ve: - Ne haldesin? diye sormuş. O da: - Hâlim yaman kötü!. (Sâbit:) sesini Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in sesinden ziyâde yükseltir bir kimsedir. Onun şimdiye kadar işlediği hayır ve ibâdet hiç olmuştur. Artık Sâbit cehennemliktir, diye cevap vermiş. Bu adam da Resûlullah`a gelerek Sâbit şöyle söyledi, diye haber vermiştir. O Sahâbî ikinci def`a Sâbit`in yanına büyük bir müjde ile dönüp gitmiştir. Şöyle ki: Resûlullah Efendimiz o Sahâbî`ye: - Sâbit`e git, ona: Sen cehennemlik kişilerden değilsin, belki cennetlik bahtiyarlardansın, de! buyurmuştur.

Hadis No 1474


Konu Kur`ân-ı Kerîm Okumanın Fazîleti;sekînet
Başlık Berâ` İbn-i Âzib (radiya`llâhu Anh) İn Rivâyet Ettiği Sekîne Hadîsi
Ravi Berâ` B. Âzib
Hadis

Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Ashâb`dan) bir kişi (Üseyd İbn-i Hudayr, bir gece) Kehf (Sûresin) i okumuştu. Evinde de bir atı vardı. Bu sırada at ürkmeğe, deprenmeğe başladı. Bunun üzerine Üseyd: Yâ Rab, Sen âfetten emîn kıl! diye duâ etti. Hemen Üseyd`i duman gibi bir şey, yâhut bir bulut kapladı. Sonra (Üseyd) bu vâkıayı Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e hikâye etti. Resûlullah: - Oku ey kişi, durma oku! (Bu tecellîyi ganîmet bilerek her gece Kur`ân oku!). Çünkü o bulut gibi görülen şey Sekîne idi. (Allah`ın sekîneti, vekarı, rahmeti hâmil olan bir mahlûku idi.) Kur`ân dinlemek için, yâhut Kur`ân`ı tebcîl için inmişti, buyurdu.

Hadis No 1475


Konu Hasta Ziyâreti;hastalık Küçük Günahlara Kefârettir
Başlık Resûl-i Ekrem`in Hasta Ziyâretinde: "hastalığın Zararsız Geçmiş Olsun, Günahlarına Keffârettir İnşâ-allâh!" Buyurmak Âdeti Hakkında Abdullâh İbn-i Abbâs Hadîsi
Ravi Abdullâh B. Abbâs
Hadis

Rivâyete göre, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem bir kere İyâde (hasta, hatırı sormak) için (Kays İbn-i Ebî Hâzım adında) bir a`râbîyi ziyârete gitmişti. İbn-i Abbâs der ki: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem İyâde için bir hastanın yanına gittiğinde ona: zararsız geçmiş olsun, günahlarına kefârettir inşâ-Allah, demek i`tiyâdında idi. Bu a`râbîye de: - Hastalığın zararsız geçmiş olsun, günahlarına keffârettir inşâ-Allah, duâsında bulundu. A`râbî ise Resûlullah`a: - Sen, günahlarına keffârettir; geçmiş olsun, diyorsun, fakat hiç de öyle (geçici bir hastalık) değildir. Belki ergin bir ihtiyar hasta üzerinde (harâreti) galeyân edip onu kabirleri ziyârete gönderen hummâ hastalığıdır, di(yerek Resûlullah`ın duâsını karşıla)dı. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem de: - Şu halde pek iyi (öyle olsun!) buyurdu.

Hadis No 1476


Konu Bir Mürtedin Fecî Âkıbeti
Başlık Yehûdîlerle Hıristiyanların Müslümanlığı İçinden Yıkmak İçin Bâzı Kimselerin Müslüman Olup Sonra İrtidâd Ederek Müslümanlık Aleyhinde Tefevvühatta Bulunmaları Hakkında Enes İbn-i Mâlik Hadîsi
Ravi Enes B. Mâlik
Hadis

Rivâyete göre, şöyle demiştir: (Neccar oğullarından) Hiristiyan bir kişi vardı. Sonra müslüman olmuştu. Bakare ve Âl-i İmrân (Sûrelerini) okumuştu. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e de vahiy kâtipliği yapmıştı. Bu adam sonra geri, Hiristiyanlığa döndü. (Ve kaçarak Hiristiyan câmiasına ihtihâk etti. Hiristiyanlar onu yüksek makamlara çıkardılar) Bu mürted: Muhammed bir şey bilmez. Yalnız benim kendisine yazdığım şeyleri bilir, demeğe başladı. Ve (aradan çok bir zaman geçmeden) Allah onu (kavmi içinde boynunu vurdurup) öldürdü. Hiristiyanlar defnettiler. Fakat sabah olunca gömüldüğü yer onu dışına atmıştı. Bunun üzerine Hiristiyanlar: bu Muhammed ile Ashâb`ın işidir. Onların arasından çıkıp kaçtığı için bu din kardeşimizin ölüsünden kefenini soydular ve onu (meydanda) bıraktılar, diye iftirâ ettiler. Ve derin bir çukur kazarak onun içine bıraktılar. Fakat sabah olunca gömüldüğü yerin onu (yine) dışına attığı görüldü. Hiristiyanlar yine: Bu, Muhammed ve Ashâb`ının işidir. Onların arasından çıkıp kaçtığı için bu din kardeşimizin ölüsünden kefenini soydular ve onu kabrin dışında bıraktılar, dediler. Ve bir yerde yine bir çukur kazdılar, güçleri yettiği derecede derinleştirdiler. Fakat sabah olunca o yerin onu dışına attığı görüldü. Bunun üzerine Hiristiyanlar bu işin kullar tarafından yapılmadığını anladılar. Ve onu açıkta bıraktılar.

Hadis No 1477


Konu -
Başlık Resûl-i Ekrem`in Hazret-i Câbir`e Bir Mu`cize Olarak Saçaklı Oda Döşemelerine Nâil Olacağını Bildirmesi Ve Bu Sûretle Tahakkuk Etmesi
Ravi Câbir B. Abdullâh
Hadis

Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: Câbir (evlendiği sırada) Resûlullah: - Câbir, etrâfı saçaklı oda döşeleriniz var mı? diye sordu. Câbir: - Bizde öyle döşeler nereden olacak! diye cevap verdi. Resûlullah: - Fakat yemîn edebilirim ki, yakında sizin öyle süslü döşeleriniz olacaktır, buyurdu. (Mu`cize olarak hakîkaten ağır döşeleri oldu. Câbir der ki, ben kadınıma:) - Şu süslü döşelerini gözümün önünden kaldır! derdim. O da bana: - Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem: Sizin yakında süslü ev döşeleriniz olacaktır! buyurmadı mı? derdi. Bunun üzerine ben de bu mefrûşâtı yerinde bırakırdım.

Hadis No 1478


Konu -
Başlık Resûl-i Ekrem Bir Mu`cize Olarak Sa`d İbn-i Muâz`a Mekke Müşriklerinden Ümeyye İbn-i Halef`in Kendi Eliyle Öleceğini Haber Vermiş Ve Hakîkaten Bedir Gazâsında Resûl-i Ekrem`in Eliyle Ölmüştür
Ravi Sa`d B. Ebî Vakkâs
Hadis

Rivâyete göre Müşârün-ileyh, (Kureyş eşrâfından) Ümeyye İbn-i Halef`e: - Muhammed salla`llahu aleyhi ve sellem`den işittiğime göre, seni Muhammed öldüreceğini söylüyor, dedi. Ümeyye: - Beni mi öldürecek? diye sordu. Sa`d: - Evet, (seni öldürecek, dedi.) Ümeyye: - Muhammed bir söz söylerse, onun yalan olmak ihtimâli yoktur, dedi. Ve hakîkaten Allah Ümeyye`yi (bir mu`cize olarak) Bedir (gazâsın) da öldürdü. Bu hadîste bir vâkıa rivâyet olunmuştur ki, şu hadîs o vâkıadan bir parçadır.

Hadis No 1479


Konu Cebrâil (a.s)`ın Hz. Peyganber`e Dihye Sûretinde Gelişi
Başlık Peygamberimizin Kadınlarından Ümm-i Seleme`nin Cibrîl`i Dihye Sûretinde Görüldüğüne Dâir Üsâme İbn-i Zeyd Hadîsi
Ravi Üsâme B. Zeyd B. Hârise
Hadis

Rivâyete göre, Cibrîl aleyhi`s-selâm (bir insan güzeli olan Dihyetü`l-Kelbî sûretinde) Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelmişti. Bu sırada Resûlullah`ın yanında (Peygamber`in kadınlarından) Ümm-i Seleme bulunuyordu. Cibrîl, Resûlullah ile konuşmağa başladı. Sonra kalkıp gitti. Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem Ümm-i Seleme`ye: - Bu kimdir? diye sordu. Yâhut buna benzer bir sorgu söyledi. Ümm-i Seleme: - Bu Dihye`dir! dedi. Ümm-i Seleme der ki: Allah`a and ederim ki, Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in Cibrîl`den (aldığı vahyi Ashâb`a) haber vermek üzere îrâd ettiği hutbesini işitinceye kadar ben Cibrîl`i hiç şüphesiz Dihye sandım. (Râvî der ki:) Ümm-i Seleme, ya böyle ve yâhut buna benzer bir söz söyledi.

Hadis No 1480


Konu -
Başlık Resûlullâh`ın Önce Ebû Bekr`in, Sonra Ömer`in Halîfe İntihâb Olunacağını Gördüğü Bir Rü`yâ Üzerine Bildirilmesinin Bir Mu`cize Olduğu
Ravi Abdullâh B. Ömer
Hadis

Rivâyete göre, Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: (Bir kere rü`yâmda) nâsı bir meydanlıkta toplu olarak gördüm. O sırada Ebû Bekr kalktı. (Halkı sulamak için kuyudan) bir, yâhut iki kova su çekti. Fakat Ebû Bekr`in su çekmesinde za`f ve güçlük vardı. Allah Ebû Bekr`i mağfiret etsin (mağfiret edecektir de). Sonra (bu küçük kovayı Ömer aldı. Ve alınca bu kova Ömer`in elinde büyük bir kovaya tahavvül etti. Ben, halk içinde Ömer`in gördüğü işi işliyebilecek kuvvette kavî ve kâmil bir kişi görmedim. En sonu nâs o meydanı develerin sulak ve eylek yeri edindiler.

Hadis No 1481


Konu Recim
Başlık Yahûdîler Tevrat`daki Recm Âyetini Resûl-i Ekrem`den Saklamışlardı. Resûlullâh`ın Tevrât Okumadığı Halde Tevrât`ta Recm Âyeti Bulunduğunu Yehûdîlere Bildirmesi Bir Mu`cize Olduğuna Dâir İbn-i Ömer Hadîsi
Ravi Abdullâh B. Ömer
Hadis

Rivâyete göre (Medîne`de) birtakım Yahûdîler Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`e gelerek içlerinden bir erkekle bir kadının zinâ ettiğini hikâye ettiler, (ve ne hükmedersiniz? dediler). Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem onlara: - Siz, Recim (hükmü) hakkında Tevrât`ta ne bulursunuz? diye sordu. Onlar: - Biz zinâ edenleri teşhîr ederiz, bunlar bir değnekle de döğülürler. Abdullah İbn-i Selâm bunlara: - Yalan söylediniz!. Tevrât`ta Recim (âyeti) vardır, dedi. Bunun üzerine Tevrât`ı getirdiler. Ve kitabı açtılar. Yahûdîlerden birisi (Abdullah İbn-i Surya) elini Recim âyeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki âyetleri okumağa başladı. Abdullah İbn-i Selâm ona: - Elini kaldır! dedi. O da elini kaldırınca Recim âyeti görülüverdi. Yâhûdîler: - Yâ Muhammed! Abdullah İbn-i Selâm doğru söylemiştir: Tevrât`ta hakîkaten Recim âyeti vardır, dediler. Bunun üzerine (Resûlullah zinânın vukuu hakkında şâhid istedi. Dört Yahûdî zânî ve zâniye aleyhinde vech-i mahsûs üzere şehâdet ettiler.) Resûlullah da bunların recmolunmalarına hükmetti de recmolundular.

Hadis No 1482




Anasayfaya dön Kapak Sayfası
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri