Bu bölümdeki üç hadisten, niyet namaz için beklemek olduktan sonra kişinin daima namazda sayılacağını, abdestini bozmaksızın mescidlerde oturanlara meleklerin rahmet ve bağışlanma dualarına layık olacaklarını, namaz için beklendiği sürece namazda olma sevabı yazılacağını öğreneceğiz. [1]
1063. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kılacağı namaz sizden birini yerinde tuttuğu, ailesine dönmesine engel olduğu sürece, o kişi namazda sayılır.”[2]
1064. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz, abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde oturduğu müddetçe, melekler kendisine:
– Allahım! Bunu bağışla, buna rahmetinle muamele et, diye dua ederler.”[3]
* Bu maksatlarla mescidde oturan kişi mutlaka namazda imiş gibi sevap kazanacağı Kur’an ve hadis okumak vb. işlerle meşgul olacağı için yani camiyi o anda islami bilgilenme ve bilgisini yenilemede kullanacağı için ileride bir güç ve hareket olacak olan bu bilgilenmelerde camiyi kullandığı için aynen namazda imiş gibi sevap kazanacak ve meleklerin duasını da kazanacaktır. [4]
1065. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gece yatsı namazını gece yarısına kadar geciktirmişti. Namazı kıldıktan sonra yüzünü bize döndü ve:
“Halk namaz kıldı ve uyudular. Sizler ise, namazı beklediğinizden bu yana hep namazda gibi olmaya devam ettiniz” buyurdular.[5]
* Mevsim ve hava şartlarına ve kişilerin iş durumlarına göre yatsıyı ilk vaktiyle veya böylece son vaktine kadar beklemekte bir mahsur yoktur. Her namaz gibi bu namaz da ilk vaktinde ve son vaktinde veya her ikisinin arasındaki her hangi bir vakitte kılınabilir fakat faziletli olanı ilk vaktinde kılmaktır. [6]
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 319.
[2] Buhârî, Ezân 36; Müslim, Mesâcid 275. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 20.
[3] Buhârî, Ezân 36. Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 276; Ebû Dâvûd, Salât 20; Tirmizî, Salât 245; Nesâî, Salât 40; İbni Mâce, Mesâcid 19.
[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 320.
[5] Buhârî, Mevâkît 25.
1750 de tekrar gelecektir.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 320.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |