140) Bir Eve Girerken İzin İstemenin Gereği Ve Uyulması Gereken Edepler

 

“Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere sahiplerinden izin almadan, selam vermeden girmeyin...” (Nur: 24/27)

 

872. Ebû Mûsa el–Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İzin istemek üç defadır. İzin verilirse girersin, verilmezse geri dönersin.”[1]

 

873. Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İzin istemek göz(ün evin ayıplarını görmemesi) için şart kılınmıştır.”[2]

 

* Bu hadisi daha iyi anlamak için (Müslim, Adab 43) de geçen “Bir kimse izni olmaksızın bir kimsenin evinin içine bakarsa o kimsenin gözünü çıkarmak onlara helal olur.” Bugünkü ismiyle röntgencilik yapmak haramdır. Çünkü bu iş bakan kimse için ahlaki düşüklük ve hasta ruhluluk alameti, bakılan için ise mahcubiyet kaynağıdır. Eve girmek için izin istemek böyle bir gerekçeden dolayıdır. [3]

 

874. Rib’î İbni Hirâş şöyle dedi:

Benî Âmir’den bir adamın bize haber verdiğine göre, bu zât, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem evde iken, “İçeri gireyim mi?” diye izin istemişti. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hizmetçisine:

“Çık, bu adama izin istemeyi öğret. Önce es–Selâmü aleyküm desin, sonra gireyim mi diye sorsun?”, buyurdu. Adam Peygamberimizin söylediklerini duyarak:

es–Selâmü aleyküm, girebilir miyim? dedi. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ona izin verdi o da içeri girdi.[4]

 

875. Kilde İbni Hanbel radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına gittim ve selâm vermeden huzuruna girdim. Bunun üzerine Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

“Geri dön ve es–selâmü aleyküm, gireyim mi de” buyurdu.[5]


 

[1] Buhârî, İsti’zân 13; Müslim, Edeb 33–37. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Edeb 127, 130; Tirmizî, İsti’zân 3; İbni Mâce, Edeb 17.

[2] Buhârî, İsti’zân 11; Müslim, Edeb 41. Ayrıca bk. Tirmizî, İsti’zân 17.

[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 267.

[4] Ebû Dâvûd, Edeb 127. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 369.

[5] Ebû Dâvûd, Edeb 127; Tirmizî, İsti’zân 18.
Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri