Ölü için devir ve iskat

 

Gelenek diye her gün İslamın bir hükmünü kaldırmaya çalışıyorlar. İskata bid’at diyen sapıklar vardır. Halbuki iskat, Kitap ve Sünnet ile, kıyas-ı fukaha ile sabittir. Kur'an-ı kerimde namazların nasıl kılınacağını açıkça anlamamıza imkan yoktur. Kur'an-ı kerimde namazın nasıl kılınacağı bildirilmemiş diye, namaz kılma şekli inkâr edilebilir mi? Her husus Kur'an-ı kerimde açıkça anlatılmamıştır. Bunlar, diğer delillerle bildirilmiştir. Dinimizde dört delil vardır: Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas.  Bu dört delile Edille-i şeriyye denir.

 

Âlimler, Kitap ve Sünnete dayanarak iskatın hükmünü bildirmişlerdir. Mesela Nur-ül-izah, Haşiye-i Tahtavi, Halebi, Dürr-ül-muhtar, Mülteka, Dürr-ül münteka, Vikaye, Dürer, Cevhere ve Birgivi vasiyetnamesi şerhi gibi kıymetli kitaplarda, ölü için iskat ve devrin gerektiği bildirilmektedir.

 

Tahtavi haşiyesinde buyuruluyor ki:

(Bir kimsenin, kaza edemediği namazlarının iskatının yapılması için bütün âlimlerin sözbirliği (icma) vardır. Namazın iskatı olmaz demek çok yanlıştır. Çünkü bu hususta mezheplerin sözbirliği vardır. [Nesai’deki] hadis-i şerifte (Bir kimse, başkası yerine oruç tutamaz ve namaz kılamaz. Ama onun orucu ve namazı için fakir doyurur) buyuruldu.) [s.356] Nimet-i İslamdaki bu hadis-i şerif, Dürer’de de mevcuttur.

 

Görüldüğü gibi, iskat Kitap ve Sünnette vardır. Ancak, iskatın hükmü Kur'an-ı kerimden açıkça anlaşılmadığı için, âlimler, istinbat yolu ile çıkarmışlardır. Âlimlerin bu yol ile çıkardığı hükümlere Kıyas-ı fukaha denir. Kıyas-ı fukahayı inkâr edene mezhepsiz denir.

 

Mecmaul-enhür’da diyor ki:

(Nefsine ve şeytana uyarak namazlarını kılmamış, ömrünün sonuna doğru buna pişman olup kılmaya ve kaza etmeye başlayan kimsenin, kaza edemediği namazlarının iskatının yapılması için vasiyet etmesi caizdir.) (Müstasfa)

 

Oruç, namaz, zekat borcundan başka, kul hakları, ödenecek borçlar, emanet, hırsızlık, dövmek, sövmek, alay, iftira, gıybet gibi hakların da iskatı yapılır. (Cila-ül-kulub)

 

Bazı din cahilleri, iskatı kabul ediyorlar, fakat iskat devri için, (Parayı, bir başka fakire hediye etmekle iskat nasıl yapılır, kim kandırılıyor?) diyorlar. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki: (Bir kimse, zekatını fakire verse, fakir de zekatı aldıktan sonra, getirip zengine hediye etse, zekat verilmiş olur.) [Zekat bahsi]

 

İskat işinde de, fakirin parayı, gönlü ile hediye etmesi gerekir. Gönlü ile hediye ederse, (Kimi kandırıyor?) denilemez. Herkes mülkünü dilediğine hediye edebilir. (Hidaye)

 

Bugün çok yerde iskat işleri dine uygun yapılmadığı gibi, zekat da ekseriya dine uygun verilmemektedir. Dine uygun verilmediği için “zekat kaldırılmalı” denilemeyeceği gibi, uygun yapılmadığı için de “iskat kaldırılmalı” denilemez. Dine uygun olarak nasıl yapılacağı bildirilir.

Bazı mezhepsizler “Orucun iskatına dair âyet vardır. Bekara suresinin (Hasta veya yolcular, tutamadığı günler kadar, diğer günler oruç tutar. [Yaşlılık veya şifa ümidi kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da] oruç tutmaya güçleri yetmeyenlerin bir fakir doyumu fidye vermeleri gerekir) mealindeki 184. âyeti, oruç iskatının gerektiğini emrediyor. Ancak namaz için böyle bir âyet yok” dedikleri halde, samimiyetsiz oldukları için, hiçbir mezhepsizin oruç için fidye verip iskat yaptığı ve oruç iskatını dahi tavsiye ettiği görülmemiştir.

 

Devir ve iskat nasıl yapılır?

Ölü için yapılan iskatta, bir fakire nisaptan fazla verilebilir. Hatta, altınların hepsi, bir fakire verilebilir. Diyelim ki bir ölünün iskatı 25 kilo altın tuttu hepsi bir fakire verilse iskat yapılmış olur. Bu kadar altını bulmak zor olacağı için âlimlerimiz devir yolunu bildirmişlerdir. Bir yerden bir kilo altın ödünç alınır. Bir fakirle 25 kere devir yapılır veya 25 fakir bulunur, bir kere vermekle tamam olur.

 

Bütün namazlarının iskatı için vasiyet eden ölünün hiç malı yoksa veya üçte biri, vasiyete yetişmiyorsa veya hiç vasiyet etmemiş olup, veli kendi malı ile iskat yapmak isterse devir yapar. Fakat veli devir yapmaya mecbur değildir.

 

Bir aylık namaz iskatı için, beş altın lira veya 36 gram bilezik verilir. Bir senelik iskat için 36 x 12 = 432 gram bilezik gerekir.

 

Namaz kılmadığı yıllar x bir yıllık altın sayısı = fakir sayısı x bir fakire verilen altın sayısı x devir sayısıdır. Mesela, ölü 69 yaşında bir kadın ise, 60 senelik namaz iskatı için, 60 x 432 = 25920 gram altın, yani 25 kg ve 920 gram altın bilezik vermek gerekir. Bu kadar altını bulmak zor, hatta imkansız olacağı için devir yapmak gerekiyor. Elimizde 100 gram altın var ise, bir fakire 259 defa verip geri almak gerekir. Elimizde 1 kg altın var ise, 26 defa verip geri almak gerekir. Devire oturan fakir sayısı 26 ise, bir devirde namaz iskatı verilmiş olur. Fakir sayısı 13 ise iki devir yapmak gerekir.

 

Ölünün velisi, veya vârislerinden biri veya bunlardan birinin vekil ettiği kimse, (Merhum .................. nin namaz iskatı için, bedel olarak, bu beş altını sana verdim) diyerek, beş altını birinci fakire sadaka niyet ederek verir. Sadakayı fakire verirken (hediye ediyorum) denmez. Sonra fakir, (Aldım, kabul ettim. Sana hediye ediyorum) diyerek bunu vârise veya vârisin vekiline hediye eder. O da teslim alır. Sonra, yine buna veya ikinci ve diğer fakirlere verir ve hediye olarak ondan geri teslim alır.

 

Bir aylık Ramazan orucu iskatı yaklaşık 1 altındır. 60 yıllık iskatı ise 60 x 7.2 = 432 gr bilezik eder.

Veli, altınları fakirlere her verişte, namaz veya oruç iskatı diye niyet etmelidir. Fakir de, veliye geri verirken, hediye ediyorum demeli ve veli teslim aldım demelidir. Veli, fakire verirken, (Falancanın şu kadar namazının iskatı için, şu altınları sana verdim) demesi lazımdır. Fakir de, (Kabul ettim) demelidir ve altınları alınca, kendinin mülkü olduğunu bilmesi lazımdır. Bilmiyorsa önceden öğretilmelidir. Bu fakir de lutf edip, kendi isteği ile (Falancanın namazının iskatı için, bedel olarak şunu sana verdim) diyerek başka fakire verir. O fakir de, eline alıp, (Kabul ettim) demelidir. Alınca, kendi mülkü olduğunu bilmelidir. Emanet, ödünç gibi alırsa devir kabul olmaz. Bu ikinci fakir de, (Aldım, kabul ettim) dedikten sonra, (Aynı şekilde sana verdim) diyerek üçüncü fakire verir. Böylece namaz, oruç, zekat, kurban, sadaka-i fıtr, adak ve kul hakları, hayvan hakları için devir yapmalıdır. Yemin ve oruç kefaretleri için devir yapılmaz.

 

Ondan sonra, altınlar hangi fakirde kalırsa, lutfedip, arzusu ve rızası ile, veliye hediye eder. Veli alıp, kabul ettim der. Eğer fakir hediye etmezse, kendi malıdır, zor ile alınmaz. Veli bir miktar altını veya kâğıt para veya ölünün eşyasından bu fakirlere verip, bu sadaka sevabını da ölünün ruhuna hediye eder.

 

Devir iskat yaparken, yaş hesabı nasıl yapılır, hicri seneye göre mi yaş hesaplanır?

CEVAP

Evet, hicri seneye göre yapılır.

 

Hiç namaz kılmamış bir insanın devir ve iskatı yapılır mı?

CEVAP

Müslümansa yapılır

 

On yıl önce ölen için şimdi devir iskat yapmak caiz mi?

CEVAP

Elbette caiz olur.

 

Devir ve iskat Şafiilerce de muteber mi?

CEVAP

Evet. Şafii mezhebinde de devir iskat yapılır. Ölünün kul ve hak borçları için iskat yapılır. Yani namazları, oruçları, zekatı, fıtraları, adakları, yemin kefaretleri için ve kul hakları için de iskat yapılır. İskat, dine uygun olarak yapabilen birine vekalet verilerek yaptırılır.

Buğday yerine, kıymetini vermek hususunda Hanefi mezhebi taklit edilebilir. Zekat, kefaret, fıtra gibi şeyler, doğrudan doğruya camiye verilmez. Camiye bağış yapılabilir. Yani bir fakire verilir, o da camiye bağış yapabilir.

 

Babam vasiyet etmeden öldü. İskatını yapmam iyi olur mu?

CEVAP

Çok iyi olur.

 

Fakirin borcu az olsa da devre katılamaz mı?

CEVAP

Katılamaz. Çünkü hediye etmesi caiz olmaz. Önce borcunu ödemesi lazımdır.

 

Fakir vekili olan zengin, iskat devrine oturabilir mi?

CEVAP

Evet.

 

Fakir ile vekili zengin, iskat için aynı devre oturabilir mi?

CEVAP

Asıl varken, vekil muteber olmaz. Yani oturamaz.

 

Fakir, borcunu zengine havale edip devre oturabilir mi?

CEVAP

Evet.

 

Ağır hasta iskat için ne yapması lazım?

CEVAP

Namazları kaza etmeden ölüm hâli gelen kimseye, bu namazların iskatı için, bırakacağı maldan fidye verilmesini vasiyet etmek vacip olur. Vasiyet etmezse, velisinin, hatta yabancının kendi malından iskat yapması caiz olur. Hacca gidemeyen zenginin, hac parasını bırakarak, başkasının gönderilmesi için vasiyet etmesi vaciptir. Malı olmayan meyyit [ölü], ölmeden önce, devir yapılmasını vasiyet ederse, velinin devir yapması gerekmez. Meyyitin kefaretlerini iskat edecek kadar malının hepsini, mirasın üçte birini aşmamak üzere vasiyet etmesi vacip olur. Böylece, devre lüzum kalınmadan, iskat yapılır. 1/3’ü iskata yetiştiği halde, 1/3’den az malın devir yapılmasını vasiyet etmek günahtır. Vasiyet etmeyip, vârisi kendi parası ile hacca gidebilir veya birini gönderebilir. Vasiyet edilmeyen zekat iskatının yapılması gerekmez. Ancak vâris, zekat iskatı için de, kendiliğinden devir yapabilir. Günah olan bir şeyi yapmak için vasiyet edilmez ve böyle vasiyetler yerine getirilmez.

 

Hayatta iken devir iskat yapılsa olur mu?

CEVAP

Olmaz.

 

İskat yapmak farz mıdır?

CEVAP

Farz değildir. İskât yapmak, ölünün namaz oruç gibi borçlarının affolması için Allah’a yalvarmak demektir. Yapılması çok iyi olur. 

 

Devir ve iskat yapan birisinin borcu olmadığını söylediği halde, borcu varsa, devir ve iskat geçerli olur mu?

CEVAP

Devir iskat geçerli olur fakat kendisine günah olur.

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri