Klasik ve modern kaynaklar 

 

Güncel dini meseleler istişare toplantısı sonuç bildirgesi yayınlandı. Malum basının; tesettür kalkıyor, ezan Türkçe okunacak gibi çıkardığı yaygaraların yalan olduğu meydana çıktı.

Alınan kararlara bakalım:

 

4. maddenin c bendinde, (İslamın temel kaynağının sadece Kur’an olduğu, Sünnet’in kaynak değeri taşımadığı izlenimine yol açacak üsluptan kaçınılması) tavsiye ediliyor. Her ne kadar dinimizdeki dört delilden bahsedilmemişse de, yine de ılımlı sayılır.

 

5. maddede, (Klasik dini kaynakların günümüz dini problemlerinin çözümünde tek belirleyici kaynak olarak görülmesinin yetersiz olabileceği gibi, bunlar göz ardı edilerek doğrudan Kur’andan ve hadislerden çözüm üretilmesi de bazı olumsuzluklar taşıyacaktır) deniyor. Klasik kaynak dedikleri, Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas’tır. Burada Kur’an ve Sünnet göz ardı edilmiyor ki. Dört delil klasik olunca, ilk ikisi nasıl modern oluyor?

 

12. maddede, (Dine göre kadın erkek eşittir) deniyor. Kadın ile erkek iki ayrı cinstir. Vasıfları eşit olmayan iki şey arasında mukayese yapılması ilmi değildir. Mesela vapur, uçak ve otobüs gibi araçların, birinin diğerine üstünlüğü söylenemez. Uçak, denizde yüzemediği için vapurdan aşağı sayılmaz. Vapur, karada gitmediği için bisikletten aşağıdır denmez. Vapur başka bir vapurla, uçak başka bir uçakla mukayese edilebilir. İkisi de kara vasıtası olduğu halde, bir tankla bir taksi mukayese edilemez. Her birinin vazifesi ayrıdır. Araç olarak eşittir ama yaptıkları görev bakımından farklıdır. Tank için hızlı gidememek, taksi için de, ezip geçememek bir kusur değildir. Onun için kadın erkek eşittir sözü dini değil, politik olup, her alanda kadını sömürmek isteyen yabancıların tuzağıdır.

 

20. maddede, (Kadın özel halinde, Kur’an okuyabilir, mescide girebilir ve bazı bilginlerce de tavaf da yapabilir) deniyor. Klasik kaynağın dördü de buna yanlış diyor. Tirmizi’deki hadis-i şerifte, (Hayzlı ve cünüp, Kur’an okuyamaz) buyuruldu. Peygamberimiz, (Kur’ana temiz olanlardan başkası dokunamaz) âyetini (Kur’ana ancak temiz olan dokunabilir) diye açıklamıştır. (Nesai)

 

Klasik kaynaklara göre, Maliki’de hayzlının Kur’an-ı kerim okuması caiz ise de, zaruret olmadıkça, Maliki taklit edilerek Kur’an okunamaz. Çünkü başka bir mezhebi taklit etmek, ancak bir farzı yapmak için, kendi mezhebinde imkân bulunmadığı veya güç olduğu zaman caiz olur. Hayzlı bir kıza Kur’an okumak farz olmadığı için başka bir mezhebi taklit edemez. İbni Mace’deki hadis-i şerifte, (Hayzlıya mescide girmek helal olmaz) ve Tirmizi’deki hadis-i şerifte, (Beytullahı tavaf etmek, namaz kılmak gibidir, temiz ve abdestli olmak lazımdır) buyuruldu.

 

21. maddede, (Cuma ve bayram namazlarının kadın için özendirilmesi gerekir) deniyor. Kadın, kılmaya mecbur olmadığı Cuma ve bayram namazına gelmese kime ne zararı olur ki?

 

35. maddede, (Unutulmamalı ki, hiçbir tercüme, aslının yerini tutamaz, çevrisine Kur’an denilemez ve o çeviri Kur’an hükmünde olamaz) ve 38. maddede, (Kurban kesmek yerine bedelinin tasadduk, bu ibadetin yerine geçmez) deniyor. Bunlar, klasik kaynaklara da uygundur.

 

37. maddede, namazların beş vakit olduğu ancak, alışkanlık haline getirmemek kaydıyla iki namaz cem edilebilir deniyor. Halbuki hangi mezhep, hangi şartlarda ceme ruhsat veriyorsa, ihtiyaç halinde, telfîk yapmamak şartı ile o mezhep taklit edilerek cem yapılabilir. Klasik kaynaklara göre, hiçbir mezhebe uymadan cem yapılamaz.

 

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri