Sünnet çeşitleri nelerdir
(Sünnetimi
terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini
âlimlerimiz nasıl açıklamışlardır? CEVAP
Peygamber efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı
ibadetlere (Sünnet) denir. Sünnet ikiye ayrılır: 1- Sünnet-i hüda 2- Sünnet-i zevaid 1-Sünnet-ü
hüda: Buna sünnet-i müekkede de denir. İslam dininin şiarıdır, başka
dinlerde yoktur. Peygamber efendimiz bunları devamlı yapmış, nadiren
terk etmiş ve terk edenlere de bir şey dememiştir. Ara sıra terk ettiği
sünnetlere de (Gayr-ı müekkede) denir. Müekked sünneti, özürsüz [mazeretsiz]
devamlı terk etmek mekruhtur, küçük günah olur. Namaz içindeki müekked
sünnetleri terk etmek ise tahrimen mekruhtur. (R. Muhtar) Dinimizin bütün hükümleri Kur'an-ı kerimden çıkmaktadır. Bu
hükümler üç kısımdır: a- Manaları
açık olan ve ilim ehli tarafından bildirilen hükümlerdir. [Allah birdir
gibi] b- Müctehidler
tarafından ictihadla çıkarılan hükümlerdir. [Abdestin farzının, Hanefi’de
dört, Hanbeli’de on olması gibi.] c- Bir kısmı
ise çok gizlidir. Allahü teâlâ bildirmedikçe anlaşılamaz. Bunlar sadece
Peygamber efendimize bildirilmiştir. Bu hükümler de Kur'an-ı kerimden
çıkartılıyor ise de, Peygamber efendimiz tarafından açıklandığı için
bunlara (Sünnet) denir. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m. 55) Ezan okumak, cemaatle namaz kılmak gibi sünnetler (Sünnet-i
hüda)dır. (Hadika) 2-Sünnet-i
zevaid: Peygamber efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı
yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir.
Peygamber efendimizin giyiniş şekli, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması
gibi şeyleri sünnet-i zevaiddir. (R. Muhtar) (Muhtar-ül ehadis)deki hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Farza bağlı
olan ve olmayan sünnet vardır. Farzdaki sünnetin aslı Allah’ın kitabındadır.
Bu sünneti, [sünnet-i hüda’yı] almak hidayet, terki ise dalalettir. Diğer sünneti [sünnet-i zaide’yi]
almak fazilet, terki ise günah
değildir.) [Taberani] Peygamber efendimizin böyle âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak
bid'at değildir. Bunları yapıp yapmamak, ülkelerin ve insanların âdetlerine
bağlı olup, dini hükümler değildir. Her ülkenin âdeti başka başkadır.
Hatta bir ülkenin âdeti zamanla değişir. Bununla beraber, âdete bağlı
şeylerde de [Bir mazeret yoksa] Resulullaha tâbi olmak, dünya ve ahirette
insana çok şey kazandırır ve çeşitli saadetlere yol açar. (Mektubat-ı
Rabbani c.2, m.55) Kitab ve
Sünnet denilince, buradaki sünnet, hadis-i şerifler demektir. Farz ve Sünnet denince, buradaki sünnet,
Peygamber efendimizin farz olmayarak yaptığı işler demektir. Sünnet, yalnız olarak kullanılınca (İslamiyet) demektir. Bu sünnete uyanlara
(Ehl-i sünnet) denir. (Cevhere) Şeyh-ul-islam İbni Kemal Paşazade hazretleri, (Şerh-ı hadis-i
erbain) kitabında, (Sünnetimi
terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor
ki: Bu hadis-i şerifteki sünnet, İslamiyet demektir. Çünkü mümin, büyük
günah işlese de şefaatten mahrum kalmaz. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu
ki: (Ümmetimden,
büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Ebu Davud] Görüldüğü gibi Ehl-i sünnetten ayrılanlar şefaate kavuşamayacaklardır.
(Şir’a) (Ümmetimin arasında fitne, fesat yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz
şehid sevabı vardır) hadis-i şerifi, fitne zamanında,
ehl-i sünnet ve cemaat itikadında olup, beş vakit namazı cemaat ile
kılana yüz şehid sevabı verileceğini bildirmektedir. (Rıyad-un-nasıhin) Bunun için, önce ehl-i sünnete uygun iman etmek, sonra haramlardan sakınmak,
sonra farzları yapmak, sonra mekruhlardan sakınmak, sonra müekked sünnetleri,
daha sonra da müstehapları yapmak gerekir. Bu sırada, önce olanı yapmayanın,
sonra olanı yapmasının hiç faydası olmaz ve önce olanı yapabilmek için,
sonra olanı terk etmesi vacip olur. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |