Firavun’un
çürümeyen cesedi
Mucizeye, keramete inanmayan kimseler çoğalıyor. 19’culardan birisi, (Mısırlılar, özel mumyacılık bilgisiyle Firavunların cesedini mumyalayarak korumuşlardır. Firavun’un mumyalanmış cesedi bugün Kahire Müzesinde sergilenmektedir) diyerek Allah’ın mumyasız olarak ölmüş bir cesedi çürütmeyeceğine inanmıyor.
Öteki Firavunlar mumyalanmıştır. Bu Firavun, mumyasız idi. Firavun’un bozulmamış cesedi de Kahire’de değil Londra’daki British Museum’da teşhir edilmektedir.
Üç bin seneden fazla bir zaman önce ölen bu Firavun’un cesedi, mumyalanmış olarak değil, ibreti alem için mumyasız olarak çürümeden korunmuştur.
Tam bir ibret
vesikası olarak vücudu hiç bozulmamış, etleri çürümemiş ve tüyleri dahi
dökülmemiş şekilde ve secde eder vaziyette bulunmuştur. Çünkü Firavun
ölürken secdeye kapanmıştı. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (İsrailoğullarını denizi yararak geçirdik, Firavun ve askerleri
zulmetmek ve saldırmak üzere onları [yarılan denizde] takip
etti. Firavun denizde boğulurken, “İsrailoğullarının inandığından başka
ilah olmadığına iman ettim, ben de Müslüman oldum” dedi. Ona “Şimdi
mi inandın, daha önce isyan eden bir bozguncu idin” dendi. [Denizde
boğulan Firavuna Allahü teâlâ buyurdu ki:] Senden
sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için, bugün senin [denizdeki]
cesedini [çürütmeden] çıkarıp
[sahile] atacağız. Buna rağmen
insanların çoğu âyetlerimizden gafildir) [Yunus 90,92]
Firavun, eski
Mısır hükümdarlarına verilen isimdir. Mısır’a hakim olan 26 Firavun
sülalesi vardı. Her sülalede çeşitli Firavunlar asırlarca hükümdarlık
etti.
Musa aleyhisselam
zamanındaki Firavun, [II. Ramses olduğu söylenir], 400 sene yaşamış
ve ilahlık iddiasında bulunmuştu. Kendisine secde etmeyenlere ve Musa
aleyhisselama inananlara işkence ve zulüm yaptı.
Musa aleyhisselam,
Firavun’u dine davet etti. Firavun kabul etmedi. Yanındaki veziri Haman’a
sordu. O da; “Musa, büyük sihirbazdır. Bizi aldatıp, ülkemizi elimizden
almak istiyor” dedi. Böylece Firavun’un imana gelmesine mani oldu ve
iman eden hanımı Asiye’nin de şehid olmasına sebep oldu.
Firavun, Musa
aleyhisselamın mucizelerine inanmadı, kâfirlerin suları kan oldu, kurbağa
yağdı, cilt hastalıkları oldu. Üç günlük karanlık devam etti.
Firavun bu mucizeleri
görünce korktu. Musa aleyhisselam ile ona inananların Mısır’dan gitmesine
izin verdi. Sonra Firavun verdiği bu izne pişman oldu. Askerlerle peşlerine
düştü. Denizde yollar meydana geldi. Musa aleyhisselam da, İsrailoğulları
ile birlikte denize girdi. Firavun ve askerleri, bunları yakalamak üzere
denize girip takip etmeye başladılar. Kızıldeniz’in Süveyş kısmına gelince,
denizdeki yollar kapanıp, Firavun’un askerleri boğulmaya başladı, Firavun
da aynı akıbete uğrarken, hemen secdeye kapanıp, iman ettim dediyse
de, boğularak askerleri ile birlikte öldü.
Firavun’un cansız
cesedi asırlarca denizde kalmasına rağmen Allahü teâlânın kudreti ile
çürümedi. Âyette de bildirildiği gibi, cesedi üç bin sene sonra sahile
atıldı. Burada bulunup İngiltere’ye götürüldü. 1983’te Zafer dergisi,
Firavun’un müzedeki cesedinin resmini neşretmişti.
Kur’an-ı kerim,
Resulullahın bir mucizesi olduğu için, bu da Peygamber efendimizin bir
mucizesidir. |