Din, ihtiyaca göre
hiç değiştirilir mi? Reformcu bir yazarın, (Akıl ile nakil çatışırsa, akla
uymalıdır) hadisine göre, dinin, ihtiyaca göre değiştirileceğini söylemesi
yanlış değil midir? CEVAP İslam bilgileri fen ve din bilgileri olmak üzere ikiye
ayrılır. Din bilgileri, yalnız nakil ile anlaşılır. Bunların kaynağı,
Kur’an-ı kerim ile hadis-i şeriflerdir. His organları ile anlaşılan
şeylerin bir sınırı vardır. Bu sınırların dışında olan bilgiler his
organlarımız ile anlaşılamaz veya yanlış anlaşılır. Bundan başka, insanların
hissetme kuvvetleri çok yerde hayvanlardan daha zayıftır. His organlarımız
ile anlayamadığımız şeyleri, akıl ile bulur, anlarız. Bunun gibi aklın
da bir anlayış sınırı vardır. Bu sınırın dışında olan bilgileri, akıl
bulamaz ve anlayamaz. Akıl, erişemediği şeyleri anlamaya kalkışırsa
yanılır, aldanır. Böyle bilgilerde akla güvenilemez. Mesela, Allahü
teâlânın sıfatları, Cennet ve Cehennemde olan şeyler, ibadetlerin nasıl
yapılacağı ve din bilgilerinin çoğu böyledir. Akıl bunlara eremez. Bu
bilgilerde akıl ile nakil çatışırsa, nakle uyulur, aklın yanıldığı anlaşılır. Kur’an-ı kerimdeki bilgiler Kur’an-ı kerimde dört şey bildirilmektedir: İman, ahkam, kıssalar ve haberler. İmanda, inanılması lazım olan bilgilerde hiç değişiklik
olamaz. Her Peygamberin, her ümmetin inanışı hep birdir. Her Peygamber
müslüman idi. İnsanlar tarafından bozulmadan önce, inanışları arasında
hiç ayrılık yoktu. İkincisi olan ahkam, Allahü teâlânın emirleri ve yasaklarıdır.
Yapılması ve sakınılması emredilen ahkâmda değişiklik olabilir. Fakat,
bu değişikliği yalnız Allahü teâlâ yapmış ve peygamberleri ile değiştirmiştir. Kıssalar, geçmiş insanların, ümmetlerin hallerini, yaşayışlarını
anlatmak demektir. Haberler, geçmişte olmuş ve gelecekte olacak şeyler
demektir. Mesela, canlıların su ile yaşadığı, kıyamet alametleri, Cennette
akarsuların bulunduğu haber verilmiştir. Kıssalar ve haberlerde değişiklik olmaz. Din bilgileri
arasında birbirleri ile çatışır gibi olanları görülürse, bunlar yine
akla uydurulmaz. Birbirlerine uydurulmaya çalışılır. Bunlar arasında,
birkaç türlü anlaşılabilen bilgiyi, açıkça bildirilmiş olan başka bilgi
ile çatışmayacak şekilde anlamalıdır. Burada akla düşen vazife, böyle
bilgileri, açıkça anlaşılabilene uygun anlamaktır. İslam ilimlerinin ikincisi olan fen
bilgilerine gelince: Bunlar, his organları ile ve bunlara
yardımcı âletlerle gözetleyerek, inceleyerek, hesap ederek ve deneyerek
anlaşılan bilgilerdir. Bunların hepsi akıl ile, zeka ile yapılır. Hepsinde
aklın bulduğuna güvenilir. Nakil ile fen bilgisinde çatışma olduğu zaman,
akla uyulur. Yani nakil, akla uygun olarak açıklanır. Bahsedilen hadis-i
şerifin açıklaması böyledir. (Faideli Bilgiler) |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |