Başka mezhebi
taklit ederken, bütün şartlarına uyulmazsa, taklit caiz olmaz. Ancak
bütün şartlarına uymak imkansız olursa o zaman, uyulabildiği kadar uyulur.
Birkaç misal verelim: 1- Mukimken, harac
olunca, mesela doktor ameliyatta, talebe imtihanda, güvenlik görevlisi
nöbette ise, hastalıkta, kadın emzikli veya istihazalı
ise, abdesti bozan özürlerde, abdest ve teyemmüm için zorluk çekenlerde,
a’mâ ve yer altında çalışan gibi, namaz vaktini anlamakta
aciz olanın ve canından, malından veya namusundan korkanın yahut maişetine
zarar gelecek olanın, iki namazı cem etmeleri caiz olur. Namazı kılmak
için işlerinden ayrılmaları mümkün olmayanların, yalnız böyle günlerde,
Hanbeli mezhebini taklit ederek, iki namazı kılmaları caiz olur. Ancak
Hanbeli’de de gusülde ağzın içini yıkamak farzdır. Bunun için ağzında
dolgu olan birisi, zaruretsiz Hanbeli’yi taklit
edemez. Zaruret veya harac olunca da, taklit etmek telfîk olmaz, caiz olur. Çünkü
başka çare yoktur. Namazı kazaya bırakmak haram olduğu için, Hanbeli
taklit edilerek iki namaz cem edilir. (Hulasat-üt-tahkik,
S. Eb. 203) 2- Seferde
Hanefi hariç, diğer üç mezhepte namazları cem etmek caizdir. Seferde
bir harac varsa, Hanefi olan bu üç mezhepten birini taklit eder.
Bu üç mezhepten hangisine göre guslü ve abdesti varsa o mezhebi taklit
eder. Üçüne göre de yoksa mesela kadına el dokunmuşsa ve elbisesi necis ise, Şafii’yi taklit edemez, diş dolgusu varsa Hanbeli’yi taklit edemez, gusülde delk yapmamışsa Maliki’yi
taklit edemez. Şimdi ne yapacak bu kişi? Yolda iken gusletmesi, elbisesini
yıkaması çok zor. Namazı kazaya bırakması haram olacağı için, bu mezheplerden
farzlarına daha çok riâyet edeceği birini taklit ederek kılması caiz
olur. 3- Bir erkeğin,
hanımı ile süt kardeş oldukları, fakat bir iki kere emmiş olduğu anlaşılsa,
Hanefi’ye göre nikahları bozulur. Bunu kurtarmak için diğer mezheplerde
bir çare aranır. Mesela Şafii veya Hanbeli taklit edilir. Çünkü Şafii’de
ve Hanbeli’de ayrı ayrı beş kere doya doya emmedikçe süt kardeşi olmaz. 4- Bir erkek,
hanımını üç talakla boşasa, nikahlarını devam ettirebilmek için diğer
mezheplerde bir çare aranır. Mesela nikahları Şafii mezhebine uygun
olarak kıyılmamışsa, Şafii mezhebi taklit edilir. Yani Şafii’ye uygun
nikahları yapılarak evliliklerine devam ederler. Şafii olan bir kimse de, bazı zorluklardan dolayı Hanefi veya
diğer mezhepleri taklit eder. Çünkü S.
Ebediyye’de diyor ki: Yolda, nakil vasıtalarında
[dolmuşta, otobüste], alış verişte [pazarda, markette] kadınlara temas korkusu olan Şafii,
Hanefi veya Maliki’yi taklit etmelidir. (s. 146) Şimdi bu kaideye göre birkaç misal verelim: 1- Hacca giden
bir Şafii’nin kadınlara dokunma ihtimali olduğu için abdestli bulunması
zordur. Bu durumda Hanefi veya Maliki mezhebini taklit eder. 2- Şafii bir
doktor, kadınlara dokununca abdesti bozulacağı için Hanefi’yi taklit
eder. 3- Şafii bir genç, bir kız kaçırsa, kızın
babası razı olmazsa, Şafii’de, velisinin rızası olmadıkça evlenmesi
caiz olmaz. Hanefi’yi taklit ederek velisiz de evlenebilir. 4- Şafii’de
zekat 8 sınıfa verilir, sonraki gelen Şafii âlimleri üç sınıfa verilse
de caiz olacağını bildirmişlerdir. Ancak üç sınıfı bulmak da zordur.
Hanefi mezhebi taklit edilerek bir sınıfa verilir. 5- Şafii’de
fıtra, kağıt para ile hatta altın ile de verilmez. Tâ Van’dan
Buğday getiren Şafiiler gördüm. Bu kadar sıkıntıya lüzum yoktur. Hak
mezheplerin farklı ictihadından faydalanmak rahmettir. Hanefi mezhebi
taklit edilerek altın veya gümüş verilir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |