Din kitaplarında
uydurma hadis olmaz Hak olan dört mezhepteki Müctehidler, gerek kendi
mezheplerinde ve gerekse başka mezheplerdeki bir ictihad için yanlış
demezler. Deseler bile geçersiz olur. Bunlara birkaç örnek verelim:
Hanefi mezhebinde görünen bazı mezhepsizler, Şafii’deki ictihadlara
dil uzatıyorlar. Mesela diyorlar ki: “Meni pistir, deniz hâşâratı yenmez,
kan çıkmakla abdest bozulur, kadına dokunmakla abdest bozulmaz. Bunun
gibi çok meselede Şafiiler, uydurma veya zayıf hadislere dayanarak bunların
tersini söylüyor. Hatta kendinden olan piç kızı ile evlendirebiliyor.” Şafii mezhebinde görünen bazı mezhepsizler de diyorlar ki: “İmam arkasında
Fatiha okumak farzdır. Denizden çıkan her hayvan yenir. Ramazanda kasten
yiyip içen için kefaret gerekmez. Zekat Kur’anda sekiz sınıfa verilir
diyor. Hanefiler ise, uydurma veya zayıf hadisleri delil alarak, sadece
fakir sınıfına zekat veriyorlar. İmam arkasında farz olan Fatiha okumayı
günah sayıyorlar. Daha bunlar gibi birçok hususta zayıf hadislerle amel
ediyorlar.” Hiçbir mezhebe uymayıp, mezhepler üstü hareket eden Abduhcular, farklı ictihadları topluyorlar. “Bu konuda Hanefi
haklı, şu konuda Malik isabet etmiştir, şu konuda Ahmed’in
kavli zayıftır, çünkü dayandığı hadis zayıftır” diyorlar. Bunlar, mezhepsizlik
için birer örnektir. Bir insan müctehid bile olsa, farklı ictihadı varsa,
o ictihadı, başka müctehidin ictihadını iptal edemez. Çünkü dinimizde
bir kaide vardır: İctihad ictihad
ile nakzedilmez. (Mecelle m.16) Hâl böyle olunca, bir müctehid kalkıp da, imam-ı Şafinin veya imam-ı a’zamın ictihadı yanlıştır, zayıftır gibi bir şey söylemez.
Söylese de geçerli olmaz. Hadisler için de durum aynıdır. Mesela imam-ı
Nesai, Taberani’deki bir hadise uydurma diyemediği
gibi, imam-ı Taberani de,
Nesai’deki
bir hadise uydurma demez. Dese de, o hadis diyene göre uydurma olur,
öteki muhaddise göre uydurma olmaz. Mahmasani isimli yabancı bir yazar, Türkçe’ye çevrilen
kitabında, Buhari’deki Acve
hurması ile ilgili bir hadisi, uydurma olarak bildiriyor. Gerekçe de
gösteriyor: (Çünkü ilme ve realiteye aykırıdır) diyor. Mahmasani,
Buhari’deki bu hadis-i şerif için (İhmal, uydurma ve iftira yolu ile sünnete
katılan binlerce benzerinden bu bir örnektir) diyor. İmam-ı Buhari’ye, ihmallik, uydurmak ve iftira etmek gibi suçlar
isnat ediyor. Piyasada mevduat kitapları var. Mesela Şevkani, Sehavi, Aliyyülkari, Acluni
gibi kimseler, tefsir ve hadis kitaplarındaki hadislere uydurma demekle
o hadisler uydurma olmaz. Hafız Iraki İhya’daki hadisleri
incelemiş, bazılarına kaynak bulamamış, kaynağını bulamadım demiş, mezhepsizler
bak kaynağı yok, bu uydurma hadis diyorlar. Mezhepsiz demek ilimden
irfandan habersiz, kendini mutlak müctehid yerine koyan kimsedir. Yani
aklı ve ilmi ermediği halde, her konuda fikir yürüten, bilir bilmez
her şeye karışan bid’at ehlidir. Mezhepsizler içinde İbni Teymiye
veya mason Abduh’u sevmeyen yok gibidir. Çünkü
30 yıldır bu işle meşgulüm. Abduh’u tenkit
eden tek mezhepsiz görmedim. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |