Prof. Dr. Zeki Çıkmanın kitabı Prof. Dr. Hamidullah, A.Ü. İslami ilimler fakültesinde Mirac
ile ilgili bir seminer veriyor. Seminere Dr. Zeki Çıkman isimli bilgili bir müslüman da katılıyor. Şimdi profesör
olan Zeki Çıkman, din gayretinin verdiği cesaretle Mösyö Hamidullaha bazı sorular yönetiyor. Bunlar bir kitap halinde
neşrediliyor. Akli ve nakli delilleri karşısında şahitlerin huzurunda
Mösyö Hamidullah, miracı inkâr ile ilgili
görüşü için “Bu benim şahsi düşüncemdir” demek zorunda kalıyor. Kitapta
özetle deniyor ki: 1- Hamidullah, “Uzaktaki mescidin Kudüs’te olduğu düşünülemez.
Zira Kur’anın indiği devirde Kudüs’te mescid
yoktu” diye zırvalıyor. Buna Buhari’deki bir
hadis-i şerifle cevap veriliyor. Mescid-i
Aksa’nın Mescid-i
Haram’dan 40 yıl sonra yapıldığı belgeleniyor.
Hamidullah, çelişkili konuşuyor: “Peygamber
Miractan inerken yerdeki mescid-i Aksa’ya uğramıştır ve soranlara
da burayı tarif etmiştir” diyor. Sonra “Peygamberimiz, orada şöyle bir
mescid var idi ve şöyle bir binadır demedi”
diyor. Bir hadis-i şerifle Mösyöye cevap veriliyor: (Mescid-i Aksa’ya gittiğimi söylediğimde,
Kureyş beni yalanlayınca Allah, Beyt-i Makdisi ile gözümün arasındaki
mesafeyi kaldırdı da (ne sordularsa) Mescid-i
aksaya bakarak onun nişanelerinden Kureyş’e
haber vermeye başladım.) [Buhari] Hz. Ebu Bekir daha önce Mescid-i
Aksaya gidip gördüğü için Resulullah orayı anlatırken “doğru söylüyorsun
ya Resulallah” diye tasdik etmiştir. (Müslim) 2- Mösyö, “Peygamber,
ticaret için nübüvvetten önce Kudüs’ü iki defa görmüştür. Kudüs’ü tarif
etmişse bunun mucizelikle ne ilgisi var?” diyor. Hadis-i şerifte buyuruluyor
ki: (Kudüs’le
aramdaki mesafe ortadan kalktı ve ben Mescid-i
Aksaya bakarak ne soruluyorsa cevap veriyordum.) [Buhari] Mösyö, ya Buhari ve Müslim’deki (Aradaki mesafe ortadan kaldırıldı) hadis-i şerifini inkâr ediyor
veya bizzat Resulullahı yalanlıyor. Buhari
ve Müslim’deki meşhur bir hadisi-i şerifi inkâr etmek de küfürdür. Eğer
Mösyönün dediği gibi Resulullah Kudüs’ü görmüş olsaydı, müşrikler bunu
bilecekleri için böyle bir sorunun sorulması zaten yersiz olurdu. 3- “Kur’anı
inceledim abd
kelimesinin cesetle ilgili olduğuna dair bir âyet görmedim” diyor. Halbuki
abd kelimesi cesetli insan için kullanılır,
cesetten ayrı ruha abd denilmez. (Bkz. Mirac ve Hamidullah) Bir okuyucu
maili şöyledir: 1970'li yıllarda Hamidullah
Erzurum’da İslami Bilimler Fakültesi'nde her
yıl bir sömestr konferansiye olarak ders verirdi.
Rahmetli Necip Fazıl mutad konferansları çerçevesinde
Erzurum'a gelmişti. Akşam konferansta "Bazı idraksiz ve nasipsizlerin
Allahü teâlânın kudretini sınırlandırmaya kalktıklarını, Hamidullah
gibilerinin Miraç olayını ve diğer nübüvvete ait harikaları çarpıtmaya
kalkmasının temelinde bu idrak kütlüğünün olduğunu" ifade ettiğinde,
önde protokol sırasında oturan sempatizanları hiçbir cevap veremediler,
ancak Hamidullahın bu günleri, burada [Erzurum'da] olduğunu (Kendisine
karşı bu ifadeleri kullanabilir miydiniz) dediklerinde rahmetli Necip
Fazıl "Ben onu İstanbul'da o kadar sıkıştırdım ama yakalayamadım.
Bu gece buradayım, gelsin görüşelim" demişti. Rahmetli ertesi gün
MTTB Erzurum şubesinde sohbet ederken
Hamidullahcılar "Üstad Hamidullaha
fazla yüklendiniz, o bir hukukçu, bilim adamı gibi sözler sarf edince,
rahmetli hiddetlenip "Susun, şimdi sizin ruhunuzun röntgenini öyle
ortaya koyarım ki" diyerek onları azarlamıştı. İki gün Erzurum'da
kaldığı halde Hamidullah Necip Fazıl'ın karşısına
çıkmamış, çıkamamış ve çıkarılmamıştır. (A.Kerim) |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |