Dinimizdeki dört delil ve dört mezhep Dört hak mezhebin, dört imamına tâbi olmanın vacip olduğu söyleniyor.
Bunun delili nedir? CEVAP Dinimizde dört delil vardır. Mezhebe uymak bu dört delilden
birisinde varsa mesele yoktur. Dört mezhebe uymak, bir değil dört delilde
de vardır: 1- Hicri birinci
asırdan, bugüne kadar, yani 14 asır bütün Müslümanlar, bu dört imamı
taklit etmişler. Bunlara itaat etmekte icma hasıl olmuştur. İcma’ya uymak ise vaciptir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor
ki: (Ümmetim
[in âlimleri] dalalet olan bir şeyde icma yapmaz!) [İ.Ahmed] (Allahü teâlânın
rızası, icmadadır. Cemaatten ayrılan, Cehenneme
gider.) [İbni Asakir] (Cemaatten
ayrılan, yüzüstü Cehenneme düşer.) [Taberani] (Ümmetim
[in âlimleri],
hiç bir zaman dalalette icma yapmazlar. İhtilaf olunca sivad-i
a'zama [âlimlerin ekseriyetinin bildirdiği
yola] tâbi olun!) [İbni Mace] Şu halde ilk asırdan beri dört mezhepten birine uymakta icma
hasıl olmuştur. 2- Kur’an-ı
kerimde buyuruluyor ki: (O gün, her
fırkayı imamları ile çağırırız!) [İsra
71] Kadi Beydavi hazretleri, bu âyeti (Her ümmeti peygamberleri ve dinde uydukları
imamları ile çağırırız) şeklinde açıklamıştır. Ruh-ul beyan ve Tefsir-i Hüseyni’de
ise, (Herkes mezhebinin imamı
ile çağırılır. Mesela "Ya Şafii" veya "Ya Hanefi"
denir) şeklinde açıklanmaktadır. Bu açıklamalar da, dört hak mezhepten
birine uymanın vacip olduğunu göstermektedir. Yine Kur’an-ı kerimde
buyuruluyor ki: (Müminlerin [itikad
ve ameldeki] yolundan yarılan
Cehenneme gider.) [Nisa 115] Medarik tefsirinde bu âyetin açıklamasında, (Kitab ve sünnetten ayrılmak gibi icmadan
da ayrılmak caiz değildir) buyuruluyor. Beydavi tefsirinde
ise, aynı âyet-i kerimenin açıklamasında (Bu âyet, icmadan ayrılmanın haram olduğunu göstermektedir. Müminlerin
yolundan ayrılmak haram olunca, bu yola uymak da vacip olur, şart olur)
buyuruluyor. İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki: (Tasavvuf büyükleri ve fıkıh âlimleri, kendilerine uyanlara
şefaat ederler. Ruh teslim ederken, kabirde Münker
ve Nekir sual ederken ve Haşrda,
Neşirde, Hesapta, Sıratta yanında bulunurlar. Onu unutmazlar. Tasavvuf
büyükleri, kendilerine uyanları, bütün korkulu yerlerde kolladıkları
gibi, müctehid imamlar da korurlar. Bunlar, mezhep imamlarıdır. Bu ümmetin
bekçileridir. Sevin ey kardeşim! Dört mezhep imamlarından dilediğini
taklit et de saadete kavuş!) [Mizan-ül-kübra] Görülüyor ki, kıyamette, herkes mezhep imamının ismi ile çağrılacaktır.
İmam, kendisini taklit edene, şefaat edecektir. Dört mezhep imamlarının
her biri böyle yüksek idi. Bir âyet meali şöyledir: (Bana inabet edenin yoluna uy!) [Lokman 15 ] Bu dört büyük imamın, bu inabet yolunda
oldukları icma ile bildirilmiştir. 3- Bir âyet
meali: (Hidayet yolunu öğrendikten
sonra, Resule uymayıp müminlerin yolundan ayrılanı, saptığı yola sürükleyip
çok kötü bir yer olan Cehenneme sokarız!) [Nisa 115] İmam-ı Şafii, (İcmaın delil olduğunu
gösteren bu âyet, müminlerin yolundan ayrılmayı haram ettiği için, bu
yola uymak vacib olur) buyuruyor. Müfessir
Abdullah Nesefi, bu âyeti açıklarken, (İcmaın
delil olduğunu ve icmadan ayrılmanın da caiz
olmadığını bu âyet göstermektedir) buyuruyor. (Medarik) İmam-ı Kadi Beydavi, (Bu âyet, icmadan ayrılmanın haram olduğunu gösteriyor. Müminlerin yolundan
ayrılmak haram olunca, bu yola uymak vacip olur) buyuruyor. (Tefsir-i Beydavi) Gerçek âlimler, (Bir mezhebi taklit etmek vaciptir. Mezhepsiz
olmak büyük günahtır) buyuruyor. Âlimlerin bu ittifakından ayrılmak,
bu âyetten ayrılmak olur) dediler. Bir âyet meali şöyledir: (Siz, insanlar
için en hayırlı ümmetsiniz. İyiyi emreder, kötüyü men edersiniz) [Âl-i İmran
110] 4- Kur’an-ı
kerimde buyuruldu ki: (Bilmiyorsanız,
zikir ehline [âlimlere] sorun!) [Nahl
43] Bu âyet, ibadet ve işlerin nasıl yapılacağını bilmeyenlerin,
bilenlerden sorup öğrenmelerini emretmektedir. Herkesten değil, âlimlerden
sorup öğrenmek emir olunmaktadır. Bunun için, bir kimse, yapacağı şeyi,
Kur'an ve hadiste arayamaz, taklit ettiği mezhebin müctehidinden sorup
öğrenmesi lazım olur. Yahut mezhebinin âlimlerinin kitaplarından okuyup
öğrenir. Sorup, öğrendiğine göre yapan, o müctehidi taklit etmiş olur.
Müctehidin sözüne uymayıp inkâr ederse, mezhepsiz olur. Âyetteki zikir
ehli mezhep imamı demektir. Çünkü hadis-i şerifte bildiriliyor ki:
(Cihad, oruç, namaz, zekat ve
hac ibadetini yapanlar içinde ecri daha büyük olan zikir ehlininkidir.) [İ.Ahmed] İbni Merdeveyh Ebu Bekr Ahmedin bildirdiği ve Enes bin Malikin haber verdiği hadis-i şerifte, (Namaz kılan, oruç tutan, hac ve gaza eden;
eğer imamını beğenmezse, o münafıktır. Onun imamı, zikir ehlidir) buyuruldu.
Demek ki, âyetteki Ehl-i zikir,
ulema-i rasihin ve dört mezhebin imamlarıdır.
(Ancak âlim olanlar anlar) ve (Ey akıl sahipleri, ibret alın!) mealindeki
âyetler, dört mezhep imamlarının üstünlüklerini göstermektedir. Ahmed bin Muhammed Tahtavi hazretleri
buyuruyor ki: (Kur'an-ı kerimdeki (Allahın ipi)nden maksat, cemaattır. Cemaat da, fıkıh ve ilim sahipleridir.
Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan dalalete düşer. Sivad-ı a'zam, fıkıh âlimlerinin yoludur. Fıkıh
âlimlerinin yolu da, Resulullahın ve Hulefa-i
raşidinin yoludur. Bu yoldan ayrılanlar, Cehenneme gider.
Allahü teâlânın rahmeti, Ehl-i sünnet vel
cemaat fırkasında bulunanlara, gazabı da bu yoldan ayrılanlaradır. Fırka-i
naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu dört mezhep,
Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli’dir. Bu dört
hak mezhepten birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider.) [Tahtavi] Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir. (Hadika) İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mezhepten ayrılmak, mezhepsiz olmak ilhaddır.
(Mebde ve Mead)
[İlhad, doğru yoldan ayrılmaktır.] |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |