Bizim
için delil nedir?
Biz Hanefiyiz, Hanefi’de hadise aykırı bir hüküm görürsek ne yapmalıyız? CEVAP Kitaplarda diyor ki: Hadise aykırı bir hüküm varsa hadisle amel edilir. Ancak bu söz nazari
olarak böyledir. Mezhep imamları hadis-i şerife aykırı olarak söz söylemezler.
Onlar âlimdir. Kafadan rastgele konuşmazlar. Mesela
hadis-i şerifte, (İmam arkasında
fatiha okumak farzdır) buyuruluyor. Halbuki görünüşte Hanefi mezhebinin
âlimleri bu hadis-i şerife aykırı olarak imam arkasında fatiha okumayı
yasaklıyorlar. Tahrimen mekruhtur, harama yakındır diyorlar. Şimdi biz
hadisle amel edeceğiz diye imam-ı a’zamın ictihadını kabul etmeyecek
miyiz? O zaman mezhepsiz oluruz. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Namazda
kıraat farzdır ve hadis-i şerifte (Fatihasız
namaz olmaz) buyuruluyor. Neden Hanefilerin, hakiki kıraati [cemaatin
hepsinin okumasını] bırakıp, kıraati hükmiye [İmamın okuyup, cemaatin
susmasına] karar vermelerinin sebebini tam anlayamadım. İmam arkasında sükut etmeye dair açık bir delil bulamadım.
Buna rağmen, mezhebime uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Çünkü,
delili zayıf diye, mezhebimin hükmü ile amel etmemenin ilhad
olduğunu biliyordum. Mezhepsiz olmamak için Hanefi mezhebinin hükmüne
uyarak imam arkasında Fatiha okumadım. Nihayet Allahü teâlâ, mezhebe
uymanın bereketi ile, Hanefi mezhebinde imama uyan cemaatin kıraati
terk etmelerindeki hakikati izhar eyledi. İmam, sanki cemaatin dilinden
okuyor. Bu şuna benzer: Bir köy halkı, köyün ortak bir meselesi için,
köylünün tamamı kaymakama gitmez. Birkaç kişilik bir heyet seçerler.
Bu heyetin hep bir ağızdan meseleyi anlatmaları da doğru olmaz. İçlerinden
birini, temsilci seçerler. Temsilci, istekler aynı olduğu için, hepsinin
dili ile ihtiyaçlarını arz eder. Kendilerine temsilci kabul ettikleri
bu kimse, onların adına konuşur. Seçilen bu temsilcinin hepsinin adına
ihtiyaçlarını arz etmesi şeklinde olan, cemaatin hükmi konuşması, onların
hakiki konuşmalarından daha iyidir. İmam ile cemaatin hâli de böyledir.
(Mebde ve Mead f.30) İmam-ı a'zam hazretlerinin, (Cemaatle namaz kılarken, imama uyanlar, Fatiha
ve zammı sure okumaz) dediğini duyanlardan on kişi, Hazret-i imamın
huzuruna gelip derler ki: -
İmamın okumasını kâfi görüp, cemaate Kur'an okutmadığını işittik. Halbuki,
Fatihasız namaz olmaz. Elimizde bunu ispat eden kuvvetli deliller vardır.
Hakkın ortaya çıkması için tartışmaya geldik. Hazret-i
imam der ki: -
Ben bir kişi, siz on kişisiniz, hepinizle
aynı anda nasıl tartışayım? -
Nasıl tartışmak istiyorsunuz? -
İçinizden en bilgili, âlim olanı seçin, onunla
konuşayım. O, kendi ile birlikte hepinizin adına konuşsun. -
Teklifiniz uygun... -
O beni yenerse,
hepiniz beni yenmiş olacaksınız, ben onu yenersem,
hepiniz yenilmiş olacaksınız. Kabul mü? -
Peki kabul ettik. - Tartışmayı ben kazandım. -
Nasıl olur, daha başlamadık bile... - Siz, seçtiğiniz âlimin hepinizin adına
konuşmasını kabul etmediniz mi? -
Evet... -
Ben de, sizin kabul ettiğinizi kabul ediyor,
aynı şeyi söylüyorum. Herkesin tâbi olduğu imam, kendi adına ve ona
uyup, imam kabul edenler adına Kur’an-ı kerim okur, cemaat okumaz. Anlaşamadığımız
bir nokta kaldı mı? On
kişi hakkı kabul etmek zorunda kaldılar. İmam-ı
Rabbani hazretleri buyurdu ki: (Mezhebin
hükmüne aykırı diye bir hadis-i şeriflerle amel etmek, bize caiz olmaz.
Mezhebimizin hükmüne aykırı gibi görülen hadis-i şerifler, âlimlerin
sözlerini reddetmek için delil ve senet olamaz. Bir Hanefinin, imam
arkasında Fatiha okuması mezhepten çıkmaktır, ilhad'dır.)
(Müjdeci m. 312, Mebde ve Mead 31) Muhammed
Hadimi hazretleri de buyuruyor ki: (Dindeki
dört delil, müctehidler içindir. Bizim için delil, mezhebimizin bildirdiği
hükümdür. Çünkü bizler, âyet ve hadisten hüküm çıkaramayız. Mezhebin
bir hükmü, âyete, hadise uymuyor gibi görünse de yanlış değildir. Çünkü
âyet ve hadis ictihad isteyebilir, başka bir âyet veya hadisle değiştirilmiş
olabilir veya başka bir tevili olabilir.) [Berika
s. 94] Dört
mezhepten birine uymayan Ehl-i sünnetten ayrılır, sapık veya kâfir olur.
(Tahtavi) Kifaye kitabında buyuruldu ki: (Müctehid olmayan din
adamı, okuduğu hadisten kendi anladığına uyarak amel edemez. Müctehidlerin
âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden anlayarak, verdikleri fetva ile
amel etmesi gerekir. Takrir kitabında
da böyle yazılıdır.) Namazda imam arkasında Fatiha okunur mu?
Bu konudaki üç hadis-i
şerif şöyle: (Fatihasız namaz eksiktir.) [Tirmizi] (Namazda imam okurken siz de okumayın, Fatihayı hafif
okuyun!) [Beyheki] (Fatihasız namaz olmaz.) [Buhari, Müslim] Bu hadislere ve başka
delillere dayanarak, Şafii âlimleri imam arkasında Fatiha okumanın farz
olduğunu bildirmişlerdir. Maliki’de ise, imam
yavaş okurken müstehaptır. İmam açıktan okuyorsa,
Fatiha okunmaz. Namazda Fatiha okumak Maliki’de farz, Hanefi’de ise,
vaciptir. Hadis-i şeriflere bakalım: (İmamla namaz kılarken susun, imamın kıraati, cemaatin
kıraatidir.) [Hatib] (Ne o, Kur'anda rekabet mi, namazda biri benimle beraber
okuyordu.) [Tirmizi] Hanefi âlimleri, bu hadislere ve başka delillere
dayanarak, (İmam arkasında Fatiha okumak mekruhtur) demişlerdir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |