Ehl-i sünnet
itikadını ortaya koyan Resulullahtır
Ehl-i sünnet itikadını ortaya koyan Resulullahtır. İman bilgilerini Eshab-ı kiram bu kaynaktan aldılar. Tâbiin-i izam da bu bilgilerini, Eshab-ı kiramdan öğrendiler. Daha sonra gelenler, bunlardan öğrendiler. Böylece, Ehl-i sünnet bilgileri bizlere nakil ve tevatür yoluyla geldi. Bu bilgiler akıl ile bulunamaz. Akıl bunları değiştiremez. Akıl, bunları anlamaya yardımcı olur. Yani, bunları anlamak, doğruluklarını, kıymetlerini kavramak için akıl lazımdır. Hadis âlimlerinin hepsi, Ehl-i sünnet itikadında idiler. Amelde dört mezhebin imamları da bu mezhepte idi. İtikadda mezhebimizin iki imamı olan Matüridi ve Eşari de Ehl-i sünnet mezhebinde idi. Bu her iki imam, hep bu mezhebi yaydılar. Sapıklara karşı ve eski yunan felsefesinin bataklıklarına saplanmış olan maddecilere karşı bu tek mezhebi savundular. Bu iki büyük Ehl-i sünnet âliminin zamanları aynı ise de, bulundukları yerler birbirinden ayrı ve karşılarındaki saldırganların düşünüş ve davranışları başka olduğundan, savunma metotları ve tenkitleri birbirinden farklı olmuş ise de, bu hâl, mezheplerinin ayrı olduğunu göstermez. Bunlardan sonra gelen yüzbinlerle derin âlim ve veliler, bu iki yüce imamın kitaplarını inceleyerek ikisinin de, Ehl-i sünnet mezhebinde olduklarını söz birliği ile bildirmişlerdir. Ehl-i sünnet âlimleri,
manaları açık olan (Nass)ları, zahirleri üzere almışlardır. Yani, böyle âyet-i kerimelere
ve hadis-i şeriflere açık olan manaları vermişler, zaruret olmadıkça
böyle Nassları (tevil) etmemişler, bu manaları
değiştirmemişlerdir. Kendi bilgileri ve görüşleri ile bir değişiklik
hiç yapmamışlardır. Sapık fırkalardan olanlar ve mezhepsizler ise, yunan
felsefecilerinden ve din düşmanı olan fen taklitçilerinden işittiklerine
uyarak, iman bilgilerinde ve ibadetlerde değişiklik yapmaktan çekinmemişlerdir. Peygamber efendimizin hadis-i şerifte fırka-i naciyye, kurtuluş fırkası
olarak bildirdiği tek bir itikad mezhebi vardır. O da Ehl-i
sünnet vel-cemaat mezhebidir, İmam-ı Matüridi
ve İmam-ı Eşari bu mezhepte iki itikad imamıdır
ve bu mezhebi yaymışlardır. İmam-ı Matüridi ve İmam-ı Eşari hazretleri
ayrı bir mezhep kurmamışlar, Eshab-ı
kiramın, Tâbiinin, dört mezhep imamının
ve sonra Ehl-i sünnet âlimlerinin nakil ve tevatür yolu ile bildirdikleri
iman ve itikad bilgilerini açıklamışlar,
anlaşılmasını kolaylaştırmak
için kısımlara
bölmüşler ve herkesin anlayabileceği şekilde
yaymışlardır. Bunlardan İmam-ı
Eşari, İmam-ı Şafi hazretlerinin talebe zincirinde bulunmaktadır.
İmam-ı Matüridi ise İmam-ı a’zam hazretlerinin talebe zincirindedir. Ehl-i sünnet itikadının
açıklamasında bu iki imam meşhur
olmuş, yaşadıkları zamanlarda
itikadda doğru yoldan ayrılmış
sapıkların ve yunan felsefesinin
bataklıklarına saplanmış
maddecilerin bozuk düşüncelerine karşı
Ehl-i sünnet vel-cemaat itikadını
izah etmekte, bazı bakımlardan
farklı usuller takip etmişlerdir. Daha
sonraki asırlarda gelen Ehl-i sünnet
âlimleri, bu iki imamın koyduğu usullere uyarak,
Ehl-i sünnet itikadını nakletmişlerdir. Ehl-i sünnetin reisi ise İmam-ı a’zam
Ebu Hanife hazretleridir. İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri, fıkıh
bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metotlar
koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın bildirdiği itikad, iman
bilgilerini de topladı ve yüzlerce talebesine bildirdi. Talebesinden,
ilmi kelam, yani iman bilgileri mütehassısları yetişti. Bunlardan İmam-ı
a’zamın talebesi olan imam-ı muhammed Şeybani'nin yetiştirdiklerinden, Ebu Bekri Cürcani dünyaca meşhur oldu. Bunun talebesinden de, Ebu Nasır-ı
Iyad, kelam ilminde, Ebu Mensur-i Matüridi'yi
yetiştirdi. Ebu Mensur, İmam-ı a’zamdan gelen
kelam bilgilerini kitaplara yazdı. Doğru yoldan sapmış olanlarla mücadele
ederek, Ehl-i sünnet itikadını kuvvetlendirdi ve her tarafa yaydı. İmam-ı Eşari
de; İmam-ı Şafii'nin talebesi zincirinde, bulunmaktadır. Bu iki büyük
imam, Eshab-ı kiram, Tâbiin ve Tebe-i tâbiinin
bildirdiği itikad ve iman bilgilerini açıklamışlar, kısımlara bölmüşler,
herkesin anlayabileceği bir şekilde yaymışlardır. İmam-ı Eşari ve İmam-ı
Matüridi hazretleri, hocalarının müşterek mezhebi olan Ehl-i sünnet
vel-cemaattan dışarı çıkmamışlardır. Bu iki imamın ve hocalarının ve bunlarında
hocaları olan, amelde dört hak mezhep imamlarının ve onlara tâbi olanların
imanda, itikadda tek bir mezhebi vardır. Bu mezhep Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir. Çünkü İslamiyet, bütün insanlara yalnız
bir tek imanı ve itikadı emretmektedir. Bu imanın esaslarını ve nasıl
itikad edileceğini, bizzat Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam tebliğ
etmiştir. Taşköprüzade şöyle yazmıştır:
(Ehl-i sünnet
vel-cemaatın kelam ilmindeki reisleri iki zattır. Bunlardan birisi Hanefi, diğeri Şafii'dir. Hanefi olanı,
Ebu Mensur Matüridi, Şafii olanı ise Ebu'l
Hasen el-Eşari'dir.) Bazı kitaplarda, Eşariyye mezhebi, Matüridiyye mezhebi diye
yazılı ise de, bu kendi çalışmalarına verilen isimdir, ayrı mezhep değildir.
Her ikisi de Ehl-i sünnet itikadını anlatmıştır. Aralarında ictihad
farkları vardır. Bu ayrılıklar temelde ayrılık olmadığı için, ikisi
de Ehl-i sünnettir. Zebidi de şöyle demiştir:
(Ehl-i sünnet
vel-cemaat ismi geçince, Eşariler
ve Matüridiler kastedilir.) |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |