Âlim
övünmez Âlim olan kimsenin
övünmesi uygun mudur? CEVAP Genelde övünmek
iyi değildir. Âlimin övünmesi de caiz değildir. Lokman suresi 18. âyet-i
kerimesinde mealen, (Allah, kendini beğenip övüneni sevmez) buyurulmaktadır. Övünmek, büyüklenmenin,
kibretmenin alametidir. Mümin suresinin 35.
âyet-i kerimesinde, büyüklenenlerin kalblerinin mühürlendiği bildirilmektedir. İmam-ı Gazali
hazretleri, Necm suresinin, (Nefsinizi tezkiye etmeyiniz) meâlindeki 32. âyet-i kerimesinin tefsirinde, (Bir iyilik yapınca, bunu
ben yaptım deme. Onu bir iyilik sanma! Onu iyilik olarak kabul etmek,
kendini beğenmektir)
buyurdu. Beydavi tefsirinde, İblis'in,
(Âdem çamurdandır, cismanidir. Ben ruhaniyim. Çamur unsurların en aşağısıdır.
Ben ise en şerefli olan ateşten yaratıldım) diyerek kibirlendiği
bildirilmektedir. Övünmek yasak edilmiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu
ki: (Ecdadı ile övünen, rahmet-i ilahiden
uzaktır, Cehennem odunudur.) [Tirmizi] (Allahü teâlâ, cahiliyet övünmelerini sizden kaldırdı. Hepiniz Âdem aleyhisselamın
evlatlarısınız. Âdem ise topraktan yaratıldı.) [Ebu Davud] Övünmek, başkasını
hakir, aşağı görmekten ileri gelir. Halbuki hadis-i şeriflerde buyuruldu
ki: (Din kardeşini hakir görmek, kötülük
olarak yeter.) [Müslim] (Allahü teâlâ, "mütevazı olun,
büyüklenmeyin, zulmetmeyin" diye bana vahyetti.)
[İbni Mace] İnsan, ilim sahibi
olunca kendini büyük görmeye başlar. Halbuki Kur'an-ı kerimde mealen, (Her ilim sahibinden
üstün bir âlim vardır) buyurulmaktadır. (Yusüf 76) (Âlimlerin âfeti, kendilerini büyük
görmeleridir) hadis-i şerifi, ilim sahiplerinden kibirlenenlerin
olabileceğini göstermektedir. Övünmek için hiç kimse kendisinin âlim
olduğunu söylememelidir! Çünkü hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Âlimim diyen cahildir.) [Taberani] İlmi, yalnız Allah rızasını
kazanmak için öğrenmek gerekir. Başka maksatlarla öğrenmek, caiz değildir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Âlimlere övünmek, cahillerle, aklı noksan olanlarla münakaşa
etmek, onları susturmak, insanların teveccühünü kazanmak için ilim öğrenen,
Cehenneme gider.) [Tirmizi, İbni
Mace] (Toplantılarda ilimle üstünlük taslamayın! Böyle yapanın gideceği
yer, Cehennemdir.) [İbni
Mace] (Allah rızasından başka maksat için ilim öğrenen veya ilmini
dünya menfaatine alet eden, Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Tirmizi] İlmi böyle maksatlarla öğrenmek caiz olmadığı gibi;
Allah rızası için öğrenip de, kötü maksatlar için kullanmak da caiz
değildir. İlmi ile övünmek de Allah rızasına aykırıdır. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki: (Bazısı çıkar, Kur'an okur "Bizden daha iyi bilen, bizden
daha fazla fıkıh bilgisine sahip olan kim vardır?" der. İşte bunlar,
Cehennem yakıtıdır.) [Taberani] (Vallahi bir zaman gelecek, insanlar Kur'anı öğrenip okuyacaklar.
Sonra, "Biz öğrenip okuduk, bizden daha iyisi var mı?" diyecekler.
İşte onlar Cehennem odunudur.) [Taberani] Bu hadis-i şerifler,
ilmi ile övünmenin caiz olmadığını göstermektedir. İlmi ile övünen kimselerle
tartışmak asla uygun değildir. İnsanın ömrü kısadır. Münakaşa ile zaman
öldürmek asla caiz değildir. Abdülkuddüs hazretleri
buyuruyor ki: (Vaktin kıymetini bil! Gece gündüz ilim öğrenmeye çalış!
İlim öğrenmek ibadet yapmak içindir. Kıyamet günü işten sorulacak, çok
ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır. İş ve ibadet de ihlas elde etmek
içindir.) Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kıyamette herkes, şu dört şeyden soruluncaya kadar yerinden
ayrılamaz: 1- Ömrünü nerede tükettin? 2- Gençliğini nerede geçirdin? 3- Malını nerede kazandın, nereye harcadın? 4- İlmin ile ne amel ettin?) [Tirmizi] Bazıları, Peygamber
efendimizin Ben Peygamberlerin
efendisiyim gibi sözlerini övünmek olarak gösteriyorlar. Bu yanlıştır.
Böyle demek, öğünmek değil, gerçeği bildirmektir. (Ben evliyayım) demek
öğünmek olur. Fakat (Ben Peygamberim) demek böyle değildir. Gerçeği
bildirmek vazifesi olduğu ve vazifesini yapmak mecburiyetinde de olduğu
için böyle buyurmuştur. Nitekim İmam-ı Rabbani hazretlerinin, (Müjdeci
Mektublar) kitabında bildirdiği hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki: (Kıyamette, önce ve sonra gelenlerin seyyidiyim.
Gerçeği bildiriyorum,
öğünmüyorum.) (Allahü teâlânın habibi, Peygamberlerin reisiyim. Öğünmek için
söylemiyorum.) (Peygamberlerin sonuncusuyum, öğünmüyorum, ben Abdullahın oğlu
Muhammedim. Allahü teâlâ insanları yarattı.
Beni insanların en iyisinden yarattı, insanları fırkalara [milletlere, ırklara] ayırdı.
Beni, en iyisinde bulundurdu. Sonra bu en iyi fırkayı cemaatlere ayırdı. Beni, en iyisinde bulundurdu.
Sonra, bu cemaati evlere ayırdı. Beni, en iyi evden [aileden] dünyaya getirdi. İnsanların en iyisiyim.
En iyi ailedenim. Kıyamette, herkes sustuğu zaman, ben konuşurum. Kimsenin
kımıldayamadığı vakitte, onlara şefaat ederim. Kimsede ümit kalmadığı
bir zamanda, onlara müjde veririm. O gün her iyilik, her türlü yardım,
her kapının anahtarı bendedir. Liva-i hamd benim elimdedir. İnsanların
en hayırlısı, en cömerdi, en iyisiyim. Kıyamet günü, Peygamberlerin
imamı, hatibi ve hepsine şefaat edici benim. Bunu öğünmek için söylemiyorum.)
[Hakikati bildiriyorum. Hakikati bildirmek vazifemdir. Bunları söylemezsem,
vazifemi yapmamış olurum.] Âlim, kibirden kurtulmak
için ne yapmalı
İlim silah gibidir,
kullanmasını bilmeyene zararı olur. Düşmanın elinde zararı, dostun elinde
faydası olur. İlim yağmura da benzer. Yağmur, temiz olarak yağar, bitkilerin
kökleri bu suyu emer, kendi vasfına çevirir. Aynı yağmur suyu, biberi
acılaştırırken, karpuzu tatlılaştırır. Temiz olan ilim de, kibirliyi
azdırır, mütevazının tevazuunu artırır. “Malın azdırdığı gibi,
ilim de azdırabilir” buyurmuşlardır. Az da olsa, bir şey bilen insan,
cahilleri görünce, ben onlar gibi değilim diye kendini beğenir. İlim
sahibi de, ekseriya, kendini cahilden üstün görür. Âlim, kibirden kurtulmak
için şu iki şeyi bilip, ona göre amel etmelidir: Birincisi:
Bilmeli ki, âlimin mesuliyeti daha fazladır. Çünkü, günah olduğunu bilerek
isyan eden ile, bilmeyerek o günahı işleyenin cezası bir olmaz. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamette bir din adamı Cehenneme atılınca, ona, “Niçin bu
azaba düştün” derler. O da, “İnsanlara, günahtır, yapmayın der, kendim
yapardım. Şu ibadeti yapın der, kendim yapmazdım. Bunun cezasını çekiyorum”
der.) [Buhari] (Kıyamette en çetin azap, ilmi kendine fayda vermeyen din adamına
yapılacaktır.) [Beyheki] (Cehennemde bazılarının yaydıkları kötü kokular, diğerlerine
ateşten daha fazla azap verir. Kim oldukları sorulunca “Din adamı idik.
Bildiklerimizi yapmazdık” derler.) [İ.
Ahmed] (Miraçta,
Cebrail aleyhisselama, ateşten makaslarla kendi dudaklarını kesen insanların,
kim olduklarını sordum. “Kendileri yapmadıkları hâlde yapılmasını emreden
vaizlerdir” dedi.) [Müslim] İblis de âlim idi. Fakat
ilmi ile amel etmedi. Dağda kalan kimsenin yanında, çeşitli silahlar
bulunsa, bunları kullanmasını iyi bilse ve çok cesur olsa, kendine hücum
eden aslana karşı kullanmadıkça, bu silahların faydası olmaz. Bunun
gibi, yüz bin dini mesele öğrense, bunları kullanmadıkça faydalarını
görmez. Bir hasta, derdine en faydalı ilacı bulsa, kullanmadıkça faydasını
görmez. İlmi, mala ve mevkiye alet etmek uygun değildir. İlmin bunu yasakladığını bildiği halde, ilme uymamak büyük vebaldir. Allahü teâlânın kıymet verdiği ve her şeyin en şereflisi olan ilmi, mal, mevki kapmaya ve başa geçmeye vesile edenlere, bu ilim zararlı olur. Halbuki, dünyaya düşkün
olmak, Allahü teâlânın hiç sevmediği bir şeydir. O halde, Allahü teâlânın
kıymet verdiği ilmi, Onun sevmediği yolda harcetmek,
çok çirkindir. Bilip de amel etmeyenler, Cuma suresinde eşeğe, A’râf suresinde ise köpeğe benzetilmiştir. Bir âlim, kendini cahilden
üstün görmeye başlarsa, içinde bulunduğu bu büyük tehlikeyi düşünmesi
gerekir! Bunu düşününce, tehlikeyi anlar. Bu âlim, hayatı tehlikede
olan hükümdar gibidir. Hükümdarı yakalayıp öldürecekleri zaman, “Keşke
bir hizmetçi olsaydım da bu tehlike ile karşılaşmasaydım” der. Nice
âlimler var ki, kıyamette, ilmi ile kibirlenmenin cezasını görünce,
keşke cahil olsaydım diyecektir. İkincisi:
Kibrin büyük günah olduğunu, insan, nefsini ne kadar aşağılarsa, Allahü
teâlâ indinde kıymetinin o kadar yükseleceğini, kendine kıymet verenin,
Allah katında kıymetinin olmayacağını bilmesidir. İlmi olduğu halde,
kibrin zararını bilmeyene âlim demek yanlış olur. İnsanın ilmi arttıkça,
Allah’tan korkması da artar, günah işlemeye cesaret edemez. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |