Akıl büyük nimettir Büyük bir nimet olan akıl ile gerçekleri görmek mümkün olur mu? CEVAP Selim olan akıl ile gerçekler görülür. Selim olan akıl ise ancak peygamberlerde
bulunur. Selim olmayan kendi aklımıza uyarsak doğruyu bulmak çok güç,
hatta imkansızdır. Çünkü her gruptaki insan, “Bu grup doğru yolda” diyerek
ona girmiştir. Bu işte, selim olmayan akıl ölçü olmaz. Ölçü olsaydı,
bu kadar grup meydana çıkmazdı. Bu gruplara girenler de, aklına göre
bu grupları tercih etmişlerdir. Akla uyulduğu için sayısız grup, sayısız
hizip meydana çıkmıştır. Hatta akla uyulduğu için, beşeri dinler uydurulmuştur.
Akla uyulduğu için, bu ümmetin arasından da 72 sapık fırkanın çıkacağını
Resulullah efendimiz haber vermiştir. “Hangi grup çoğunlukta ise doğru
odur” mantığı ile hareket edilirse, yine doğruyu bulmak mümkün olmaz.
Çünkü Allahü teâlâ, (İnsanların çoğuna uyan sapıtır)
buyuruyor. (Enam 116) Bu girişten sonra sanki doğruyu bulmak zor zannedilebilir. Hiç de zor
değildir. Cenab-ı Hak, anlaşamadığımız bir işte, âlimlere uymamızı,
âlim olanların da, Kur'an-ı kerime ve hadis-i şeriflere uymalarını emrediyor.
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okuyanlar, doğruyu bulur. Doğru
olan bir taife her zaman bulunur. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Her devirde doğru yolda olan bir taife bulunur. Bunlara, hiç
kimse zarar veremez.) [Mişkat] Kitapçılarda bulunan
İslam kitapları arasında bozuk olanları çok ise de, doğru olanları da
vardır. Bu doğru kitaplar hiçbir zaman yok olmaz. Bunların koruyucusu
Allahü teâlâdır. Dinimiz ilme ve âlime
büyük önem verir. Bize ilmi bildiren âlimlerdir. Hadis-i şerifte, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir)
buyuruldu. Peygamberlerin vârisleri olan âlimlere dil uzatan, onları
âlim oldukları için kötüleyen kimsenin imanı gider. Bir de İslam âlimi
sanılan ve dinimizi içten yıkmaya çalışan dinde reformcular vardır.
Bunların ihanetlerini bildirmek, kötülemek olmaz. Dinin emrine uymak
olur. Kötüye kötü, kirliye pis demek yanlış değildir. Temize pis demek
kötülemek olur. Kötülerin kötülüğünü açıklamak, Müslümanları, onların
zararından korumaya çalışmak farzdır. O halde bütün insanları bunların
zararından korumaya çalışmalıdır. İslamiyet’i yanlış anlatan kötü din
adamları, büyük vebal altındadır. İnsanların çektikleri sıkıntıların
sebebi kötü din adamlarıdır. Kötü din adamları için, (Bu kimselerin hiç iyi tarafı yok mudur?) denilmesi
doğru değildir. Cenab-ı Hak, imansızların yol, köprü, cami, yaptırmak
gibi hiçbir ameline sevap vermiyor, Cehenneme atıyor. Böyle kötü din
adamları, din, iman hırsızlarıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Âlimlerin kötüsü, insanların en kötüsüdür.) [Bezzar] (İlmini ticarete alet eden kötü âlimler yazıklar olsun. Devlet
adamlarına yaklaşır, menfaat temin etmeye çalışırlar. Bunların yaptıkları
ticaret, kesada [darlığa, kıtlığa] uğrasın!)
[Hakim] (Bir zaman gelir ki, camiler ve hafızlar çoğalır, ama, [hakiki] âlim bulunmaz.)
[Ebu Nuaym] (Zebaniler, günahkâr hafızlara, puta tapanlardan daha önce
azap yapar. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılandan daha
kötüdür.) [Taberani] (İlmi ile amel etmeyen âlim, kıyamette en şiddetli azaba düçar olur.) [Beyheki] (Kıyamette, ilmi ile amel etmeyen âlimin Cehennemde çıkardığı
kötü kokudan, Cehennem ehli rahatsız olarak şöyle seslenir: "Ey kötü kimse, çektiğimiz eziyet ve bu acı durum yetmiyormuş
gibi, bir de senin çıkardığın kötü kokuya mı katlanalım? Sen ne yaptın
da bu duruma düştün?" Âlim
ise, "İlim sahibi idim, fakat ilmimle amel etmezdim" diye cevap verir.) [İ. Ahmed] |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |