Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki: Fırsat ganimettir. Ömrün tamamını faydasız işlerle telef etmemeli, Hak teâlânın rızasına uygun şeylere harcamalı! Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile kılmalı, teheccüd namazını elden kaçırmamalı, seher vakitlerini istiğfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü düşünmeli, ahiret hallerini gözetmeli, fani dünyanın haram olan işlerinden yüz çevirip, baki olan ahiret işlerine dönmeli. Dünya işleri ile zaruret miktarı uğraşmalı, diğer vakitlerde, ahireti imar etmekle meşgul olmalıdır. Sözün kısası, Allah’tan gayrı şeylerin sevgisinden korunmalı ve bedeni dinin hükümlerine uymakla süslemeli, onunla meşgul olmalıdır. İş budur, bundan gayrısı hiçtir. Abdül Kuddüs hazretleri de buyuruyor ki: Vaktin kıymetini bil!
Gece gündüz ilim öğrenmeye çalış! Her zaman abdestli bulun! Beş vakit
namazı, sünnetleri ile ve tadil-i erkan ile, huzur ve huşu ile kılmaya
çalış! Bunları yapınca, dünyada ve ahirette, sayısız nimetlere kavuşursun.
İlim öğrenmek, ibadet içindir. Kıyamette, işten sorulacak, çok ilim
öğrendin mi diye sorulmayacaktır. İş ve ibadet de, ihlas elde etmek
içindir. İhlas da, hakiki mabut ve kayıtsız, şartsız var olan sevgiliyi
[Allahü teâlâyı] sevmek içindir. İbrahim-i Edhem hazretleri buyuruyor ki: 1- Günah işleyeceksen,
Allah’ın verdiği rızkı yeme! Rızkını yiyip de, Ona isyan edilir mi?
2- Günah işleyeceğin zaman,
mülkünden çık! Onun mülkünde Ona isyan edilir mi? 3- Günah işlerken Onun görmediği bir yerde işle! Onun mülkünde, rızkını
yiyip, gördüğü yerde günah işlenir mi? 4- Can alıcı melek, ruhunu almaya gelince, bir müddet izin isteyebilir
veya o meleği kovabilir misin? O zaman hemen tevbe et! Çünkü o melek ani gelir. 5- Mezarda, melekler, sual sorunca, (beni imtihan etmeyin) diyerek
onları kovabilir misin? Öyle ise, şimdiden onlara cevap hazırla! 6- Kıyamette (Günahkârlar Cehenneme…) dendiği zaman, ben gitmem diyebilir misin?
Allahü teâlâ, (Ey kullarım! Benden isteyin! Kabul eder,
veririm) buyuruyor. Ama verilmeyenler de oluyor. Çünkü Ona dua eder,
ama itaat etmezler. Peygamberini tanır, Ona uymazlar. Kur'anı okur,
gösterdiği yolda gitmezler. Nimetlerinden faydalanır ama şükretmezler.
Cennetin, ibadet edenler için olduğunu bilir, hazırlıkta bulunmazlar.
Cehennemi, asiler için yarattığını bilir, Ondan sakınmazlar. Ecdadının
ne olduklarını görür, ibret almazlar. Kendi ayıplarına bakmayıp, başkalarının
ayıplarını araştırırlar. Böyle kimseler, üzerlerine taş yağmadığına,
yere batmadıklarına şükretsin! Dualarının neticesi, yalnız bu olursa,
yetmez mi? Osman Gazi’nin oğluna vasiyeti: Allahü teâlânın emirlerine
aykırı iş yapma! Bilmediğini İslam âlimlerine sor! İyice bilmeyince
bir işe başlama! Ulemaya riayet eyle ki, din işleri nizam bulsun! Nerede
bir ilim ehli varsa, ona rağbet et ve saygı göster! Bizim mesleğimiz
Allah yoludur ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga
ve cihangirlik davası değildir. Herkese ihsanda bulun! İnsan, ihsanın
kuludur. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki: Ölmek felaket değil,
öldükten sonra başa gelecekleri düşünmemek felakettir. Mezhepsizlik
ilhaddır. Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara müjdeler olsun.
|
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |