Ehl-i kitapla iman birliğimiz yok Daha önce açıkladığımız gibi, Hz. Musa’nın getirdiği din bozulunca ve Tevrat’ta değişiklikler yapılınca Allahü teâlâ, Hz. İsa’yı gönderdi. Musevilik böylece yürürlükten kalkmış oldu. İsevilik çok geçmeden bozuldu. Pavlos isimli bir Yahudi Hıristiyanlığı iyice bozdu. Ortaya birbirinden farklı inciller çıktı. Aralarında eleme yaparak incil sayısı dörde indirildi. Nihayet, bir daha değişmemek ve hep baki kalmak üzere İslam dini geldi. Bazı cahiller, “Yahudilik de, Hıristiyanlık da hak dindir, onlar da Allah’a inanıyorlar. Onlar da Cennete gidecektir” diyorlar. Hatta bu işte şahince davranan, ehl-i kitaba [Hıristiyan ve Yahudilere] kucak açan bir yazar, “Ehl-i kitapla iman birliğimiz var” diyecek kadar ileri gitti. Amentüdeki altı esasa inanmayanlarda iman birliği olur mu? Ehl-i kitap, bütün peygamberlere [mesela bizim peygamberimize] inanıyor mu ve bütün kitaplara [mesela Kur’an-ı kerime] inanıyor mu? Hatta onların Allah’a inançları bile farklıdır. Hıristiyanlar teslise [üç tanrıya] inanırlar, Hz. İsa’ya Allah’ın oğlu dediler, Yahudiler de, Hz. Üzeyir’e Allah’ın oğlu dediler. Bu nasıl iman birliği ki? Kur’an-ı kerimde, Ehl-i kitabın kâfir olduğunu bildiren birkaç âyet şöyledir: (İbrahim
ne Yahudi, ne de Hıristiyandı. O Allah’ı tanıyan
doğru bir Müslüman idi.) [A. İmran 67] [Her peygamber gibi Hz. İbrahim de Müslüman
idi. Ehl-i kitap hak olsa idi, böyle denmezdi.] (“Yahudi
veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız” diyenlere de ki: “Aksine
biz, hanif [doğru olan] İbrahim’in
dinine uyarız.”) [Bekara 135] [Demek ki doğru olmak için Hz. İbrahim’in
dini olan İslam’a uymak gerekir.] (Yahudiler,
Üzeyr’e, Hıristiyanlar da İsa’ya Allah’ın
oğlu dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit ediyorlar.
Allah onları kahretsin.) [Tevbe 30] [Ehl-i kitap, diğer kâfirleri taklit ettikleri
için kötülenmektedir.] (Ehl-i kitap
[İslam’a] iman edip,
[kötülükten] sakınsalardı,
kötülüklerini örter ve onları nimetleri bol Cennete sokardık.) [Maide
65] [İslam’a inanmadıkları için iman etmiş olmazlar.] (Ey iman
edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam düşmanlığında]
birbirinin dostudur. Onları dost
edinen de onlardan [kâfir] olur.
Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51] [Ehl-i kitap kâfir olduğu
için dost olmaz.] (Müminler,
kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu
bırakmış olur.) [A. İmran 28] [Kâfirlere kucak açanlar da, Allah’ın
dostluğunu bırakmış olur.] (Sen, onların
dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar.
De ki “Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur.”) [Bekara 120] [Yani, Ehl-i
kitap, doğru yolda, [Allah’ın yolunda] değildir. Ehli kitabın bozuk
dinine girmedikçe, Resulullahtan hoşnut olmazlar. Kiliseye gitmekle,
Papa’nın elini öpmekle, Hıristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut
olmaz.] (İbrahim,
İsmail, İshak, Yakub
ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduğunu söyleyenlere de ki:
Siz mi iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah’ın bildirdiğini gizleyenden
daha zalim kim olur.) [Bekara 140] [Demek ki her peygamber Müslüman, Ehl-i kitap
ise bâtıldır.] Allah’a inanan gayri müslim kâfir mi? Bu konudaki âyet-i kerimeleri yukarıda bildirmiştik. Şimdi
üç âyet daha bildirelim: [Ey habibim, Yahudi ve Hıristiyanlara]
de ki: (Eğer Allah’ı seviyorsanız,
bana uyun ki Allah da sizi sevsin.) [A. İmran 31] [Demek ki Ehl-i
kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler, Peygamber efendimize iman etmedikçe,
Allah onları sevmez.] (De ki: “Ey
Ehl-i kitap, gelin aramızda şu müşterek söze uyalım: “Ancak Allah’a
kulluk edelim, Ona şirk koşmayalım, Allah’ı bırakıp insanları Rabler
edinmeyelim” Yine de, yüz çevirirlerse, “Şahid
olun ki, biz Müslümanız” deyin!) [A. İmran 64] [Ehl-i kitap yani Yahudi ve Hıristiyanlar buna
yanaşmadı, yani Müslüman olmadılar.] ([Senden önce peygamberlere] iman edenler, Yahudi, Hıristiyan ve sabiinlerden
Allah’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için elbette Rablerinin
katında mükâfatlar vardır.) [Bekara 62] [Hz. Musa zamanında, ona
inanan Yahudiler ve Hz. İsa zamanında ona inan Hıristiyanlar, elbette
Cennete gidecektir. Çünkü, bütün peygamberler gibi, Hz. İbrahim gibi,
Hz. Musa da, Hz. İsa da Müslüman idi.] Diğer dinler bozulduğu için Allahü teâlâ, en son olarak İslam
dinini gönderdi. Başka dinleri kabul etmediğini açıkça şöyle bildirdi: (Allah indinde
hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19] (Sizin için
din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3] (Kim İslam’dan
başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran
85] Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir: (Cennete
sadece Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim] (Beni duyup
da iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan [ve her kâfir] elbette Cehenneme girecektir.) [Hakim]
(Yahudi ve
Hıristiyanlara selam vermeyiniz!) [Müslim] (Ehl-i kitap
size selam verdiği zaman, ve aleyküm deyin.) [Buhari] (Yahudi ve
Hıristiyanlar sakal boyamaz. Onlara benzemeyin, boyayın!) [Müslim] (Saçlarınızı
kırmızı veya sarıya boyayın, ehl-i kitaba muhalefet edin!) [İ. Ahmed] Peygamber efendimiz imanı şöyle tarif etmiştir: (İman; Allah’a, meleklere,
kitaplara, peygamberlere, ahirete, ölüme, öldükten sonra dirilmeye,
Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan
olduğuna inanmaktır.)
[Nesai] Amentüdeki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Sadece
Allah’a inandım demek kâfi değildir. Hıristiyan ve Yahudiler, bizim
peygamberimiz dahil bütün peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar.
Yahudiler, Hz. İsa’ya, Hıristiyanlar da, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları
için kâfir oldular. Amentüde bildirilen altı husustan birini, mesela
kaderi inkâr eden, kâfir olur, bütün iyi amelleri yok olur. (R. Muhtar)
Cenab-ı Hak buyurdu ki: (Onlardan kimi, ona [Muhammed aleyhisselama] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara
da çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları
elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] |