Nefsi terbiye etmek
gerekir Nefsi terbiye etmek için ne yapmak gerekir? CEVAP Hayvanlarda akıl ve nefs olmadığı için, ihtiyaçlarını bulunca
kullanırlar. Yalnız bedenlerine zarar veren, kendilerini inciten şeylerden
kaçarlar. İslam dini, rahat ve huzur içinde yaşamak için gereken şeylerden ve dünya lezzetlerinden faydalı olanları yasak etmiyor. Bunların elde edilmesinde ve kullanılmasında, selim akla ve dine uymayı emrediyor. İnsanların dünyada da, ahirette de rahat ve huzur içinde yaşamasını istiyor. Bunun için, selim akla uymayı emredip nefse uymayı yasak ediyor. [Selim akıl yalnız peygamberlerde bulunur.] Nefse uyan, İslamiyet’in dışına çıkar. Çünkü nefsimiz hep kötülük
yapmak ister. Allah’ın düşmanıdır. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Esas düşmanın, seni öldürünce seni Cennete sokan veya onu
öldürdüğünde sana sevap kazandıran kimse değildir. Asıl düşmanın, kendi
nefsin, ailen ve evladındır.) [Deylemi] Akıl yaratılmasaydı, insan hep nefsine uyar, felaketlere sürüklenirdi.
Nefs olmasaydı, insan, yaşaması ve medeni hayat için çalışmasında kusur
ederdi. Nefs ile cihad sevabından mahrum kalırdı. Meleklerden daha üstün
olma yolu kapalı kalırdı. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ahirette hakkında sizin bildiklerinizi hayvanlar bilseydi,
yemek için et bulamazdınız!) [Beyheki] Yani hayvanlar ahiretteki azapların korkusundan dolayı, yiyip
içmekten kesilirler, bir deri, bir kemik kalırlardı. İnsanlarda nefs
olmasaydı, hayvanlar gibi, korkudan, yiyip içemez, yaşayamazlardı. İnsanların
yaşayabilmeleri, nefslerinin gafleti ve dünya lezzetlerine düşkün olması
iledir. İslamiyet, nefsin helak edilmesini, yok edilmesini değil, terbiye
edilmesini, ondan faydalanılmasını emretmektedir. Her hastalık, sebebinin zıddı ile tedavi edilir. Nefsin çeşitli
arzularından kurtulmanın, ilacı, aza kanaat ve sabırdır. Kendinde kötü
huy bulunan kimse, buna yakalanmanın sebebini araştırmalı, bu sebebi
yok etmeye, bunun zıddını yapmaya çalışmalıdır. Kötü huydan kurtulmak,
bunun zıddını yapmak için çok uğraşmak gerekir. Çünkü insanın alıştığı
şeyden kurtulması zordur. Kötü şeyler nefse tatlı gelir. İnsanın, kötü şey yapınca, arkasından riyazet çekmeyi, nefse
güç gelen şey yapmayı âdet edinmesi de, faydalı ilaçtır. Mesela, bir
kötülük yaparsam, şu kadar sadaka vereceğim, veya oruç tutacağım, gece
namazları kılacağım diye yemin edilebilir. Nefs, bu güç şeyleri yapmamak
için, onlara sebep olan kötü âdetini yapmaz. Kötü ahlakın zararlarını
okumak, işitmek de, faydalı ilaçtır. Bu zararları bildiren hadis-i şerifler
çoktur. Bazıları şöyledir: (Güzel ahlaka sahip olun, güzel ahlak Cennete götürür, kötü
ahlaktan da çekinin, o da Cehenneme götürür.) [İbni Lâl] (Her günahın tövbesi vardır. Kötü ahlakın tövbesi olmaz. İnsan,
kötü huyunun tövbesini yapmayıp, daha kötüsünü yapar.) [Hatib] (Güzel ahlak, günahları, suyun kirleri temizlemesi gibi temizler.
Kötü ahlak ise, sirkenin balı bozduğu gibi salih amelleri bozar.) [İbni Hibban] (Sıcak su buzu erittiği gibi, iyi huylu olmak, günahları eritir,
yok eder. Sirke balı bozup yenilmez hale soktuğu gibi, kötü huylu olmak,
ibadetleri bozup yok eder.) [Taberani] (Güzel huy, Cennetin en üstün derecelerine kavuşturur. Nafile
ibadetlerle bu derecelere kavuşulmaz. Kötü huy, Cehennemin dibine sürükler,
bazen küfre sokar.) [Taberani] (Ya rabbi, kötü huy, kötü iş, kötü arzu ve kötü hastalıklardan
sana sığınırım.) [Ebu Davud] |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |