Günahkâra şefaat Bir
mümin, çok günah işlese, şefaate kavuşabilir mi? CEVAP
Bir
mümin, çok günah işlese de kâfir olmaz, kâfir olmadığı için şefâate
kavuşur. Ahirette yalnız imansızlara şefaat edilmez. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki: (Büyük günah işleyen her mümine şefaat
edeceğim.)
[Nesai, Tirmizi] (İmanla ölen günahkârlara şefaat edeceğim.)
[Buhari, Müslim] Peygamber
efendimiz, günahkâr müminlere şefaat edeceğini bildirince, Ebüdderda
hazretleri, (Hırsızlar ve zina
eden müminler de şefaate kavuşacak mı) diye sual etti. (Evet onlara da şefaat edeceğim) buyurdu. (Hatib)
Bu
hadis-i şerifler de, günah işleyen müslümana kâfir denilmeyeceğini göstermektedir. Bazıları (İçki içmeye devam eden kimse, haram olduğuna
önem verse, içmez, açık gezen bayan, bunun haram olduğuna önem verse
kapanır. O halde bunlar, işlediği günahlarına üzülmedikleri, yani haramı
önemsiz saydıkları için kâfirdir) diyorlar. Bu hususu açıklar mısınız? CEVAP Günahı önemsiz saymanın ne demek olduğu çok kimse tarafından
bilinmemekte, bu yüzden günahkarlara kâfir denmektedir. Bu yanlıştır.
Üzülmeyen, önem vermeyen kâfir olur ama, üzülmek, önem vermemek ne demektir?
Mesela namazını kılan bir bayan, açık gezmenin günah
olduğunu biliyorsa, (Kapanmak Allah’ın emri, kapansak iyi olur ama,
bu zamanda kapanamıyoruz) derse, bu bayana kâfir denmez. Bunun gibi içki içen kimse de, (İçki haramdır, fakat
alıştık bırakamıyoruz) derse, bu kimseye kâfir denmez. Aksine, hiç içki içmeyen birisi, (bir bardak şarap içmek
günah sayılmaz) dese küfre girer. Yahut, (Herkes açık geziyor, ne oluyor,
biz de geziyoruz, herkes içiyor, biz de içiyoruz, sarhoş olmadıktan
sonra ne zararı olur) diyerek haramı önemsiz saymak küfür olur. Allahü teâlânın gazabı günahlar içinde saklıdır. Bir
günah yüzünden büyük azaba maruz bırakabilir. Yüz bin sene ibadet eden
iyi bir kulunu, sonsuz olarak Cehenneme koyabilir. Mesela yüz bin sene
itaat eden İblis, kibrederek secde etmediği
için sonsuz olarak Cehennemlik oldu. Âdem aleyhisselamın oğlu, bir adam
öldürdüğü için ebedi Cehennemlik oldu. Her duası kabul olan Belam-ı
Baura, bir günaha meylettiği için imansız
gitti. Karun zekat vermediği için malı ile helak oldu. O halde her günahtan
kaçmaya çalışmalı. Hadis-i şerifte, (Çok küçük bir günahtan kaçmak, bütün cin
ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Günah işleyince de ümitsizliğe kapılmamalı, hemen tevbe
etmelidir. Mümin hem Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemeli, hem de
O’ndan çok korkmalıdır. Hadis-i şerifte (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü
teâlâ onu umduğuna kavuşturur, korktuğundan da emin eder) buyuruldu.
Yani bir mümin, Allah’ın azabından korkar, rahmetinden de ümidini kesmez,
haramlardan kaçıp ibadetlerini yapmaya çalışırsa Cennete gider. Bir insan ne kadar büyük günah işlerse işlesin, Allah’ın
rahmetinden ümidini kesmemelidir. Hatta azılı bir kâfir bile tevbe edip
"La İlahe illallah Muhammedün
Resulullah" dese, bütün günahları affolur, tertemiz bir insan
olur. Yani dünyada iken Allah’ın affetmediği günah yoktur. Tevbe edince
şirki yani kâfirliği de affeder. Öldükten sonra artık kâfirlere af yoktur.
Kur'an-ı kerimde, (Allah’ın rahmetinden
ümidinizi kesmeyin, Allah bütün günahları affeder) buyuruluyor.
(Zümer 53) Allahü teâlânın rızasının ve gazabının hangi işte, hangi
sözde olduğunu bilmeyiz. Bu bakımdan hiç bir sözü, hiç bir iyiliği ve
kötülüğü küçük görmemelidir. Cenab-ı Hak, rızasını iyilikler içinde,
gazabını da günahlar içinde saklamıştır. Önem verilmeyen bir günah,
Allah’ın gazabına sebep olabilir. Onun için sözümüze dikkat etmeliyiz.
Atalarımız, (Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir)
demişlerdir. İbadet yapmamak, günahlardan kaçmamak insanın kalbini
karartır, zamanla küfre sokar, kâfir olur. Günahların hepsi Allah’ın
emrini yapmamak olduğundan büyüktür. İbni Münkedir hazretleri ölüm döşeğinde ağlıyordu. Sebebini sordular. "Kasten büyük bir günah işlemedim. Önemsiz
saydığım küçük bir günah, Allah’ın gazabına sebep olduysa diye korktuğum
için ağlıyorum" dedi. İşte böyle korkular müslümanın kurtuluşuna sebeptir.
Çünkü hadis-i şerifte, (Allahü
teâlâ, kıyamette buyurur ki: "Dünyada iken bir gün beni hatırlayıp
ananı, benden bir kerecik korkanı, Cehennemden çıkarın") buyurulmuştur. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |