Kabahat gizli
olmalı
(İbadet de gizli, kabahat de gizli) diye söylenen atasözü yanlış
değil mi? İbadet gizli olsaydı, Allah camide namaz kılınmasını emreder
miydi? Kabahati gizli işlemek caiz mi de böyle söylenmiştir? Bir de,
(Güzele bakmak sevap) diye bir söz vardır. Güzel diye yabancı kadına
bakmak haram değil mi? CEVAP Atasözlerinin hepsi doğrudur. Fakat son asırda çıkarılanlar arasında yanlış olanlar olabilir. Atasözlerinin birçoğu hadis-i şerif mealleridir. Bahsettiğiniz atasözü, Kur’an-ı kerime ve hadis-i şeriflere aykırı değildir. İbadetin gizli olması nafile ibadetler içindir. Atalarımız elbette farz ibadetleri kasdetmez. Çünkü atalarımız dine aykırı konuşmazlar. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Farzlar yapılırken araya riya karışmaz. Nafile ibadetlerde
ise, gösteriş çok olur. Bunun için, zekatı, aşikâre vermek gerekir.
Bu suretle insan iftiradan kurtulur. Nafile olan sadakayı gizli vermeli
ki, kabul olma ihtimali fazla olur. (2/82) Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Gizli sadaka
daha iyidir.) [Bekara 271] (Rabbinizi
gizli, sessiz çağırın.) [Araf 55] (Rabbini,
içinden zikret!) [Araf 205] Hadis-i şeriflerde buyuruluyor
ki: (Sağ elin
verdiğini sol el duymayacak şekilde gizli sadaka veren, Allah’ın himayesine
kavuşur.) [Buhari] (Sadakayı
gizli vermek iyilik hazinesidir.) [Taberani] (Farzlar
hariç, evde kılınan namaz, mescidimde kılınandan üstündür.) [İ. Abidin] (Farzlar
hariç, namazı evde kılın, evde kılınan namaz daha hayırlıdır.) [Buhari] (Tenhada
kılınan nafile namazın sevabı, insanların yanında kılınandan 25 kat
daha fazladır.) [İ. Ahmed] (Hafaza meleklerinin
işitmediği zikir, işittikleri zikirden yetmiş kat daha kıymetlidir.)
[Beyheki] (Allah’ı
gizlice zikredin!) [İbni Mübarek] Demek ki, nafile ibadetleri gizli yapmak daha iyidir. Bunun
için, ibadet de gizli olmalı denmiştir. Kabahatin gizli olmasına gelince; kabahat gizli de, açık da
işlenmez. Bir âyet-i kerime meali: (Açık da
olsa, gizli de olsa günahlardan sakının!) [Enam 120] Fakat gizli işlenmiş bir günahı açığa vurmak ayrıca günahtır. İbni Abidin hazretleri, (Günahını açığa vurmak ayrıca günah olur. Gizli yapılan günahı başkalarına anlatmak da günahtır) buyuruyor. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Kim, dünyada
günahını gizlerse, Allah da, kıyamette, o günahı herkesten saklar.)
[Müslim] (Bir günaha
düşen, Allah’ın örtüsünü, onun üzerinde bulundursun!) [Müslim] Günahtan el çekemeyen kimse, kötü örnek olmamak için günahını
gizlemelidir. Oruç tutmayan kimse, orucunu gizli yemelidir. Açıktan
yemesi ayrıca günah olur. İşte atalarımızın, (Kabahat de gizlidir) demeleri
bu sebeptendir. Güzele bakmak sevaptır sözünü de açıklamak gerekir. Berika’da diyor ki: (Güzel yüze
bakmak gözü kuvvetlendirir) hadis-i şerifi, bakması helal olan
şeylere bakmanın faydasını bildirmektedir. Yoksa, yabancı kadınlara
bakmak, gözü zayıflatır ve kalbi karartır. Harama bakmaya güzel demek
de, insanı küfre sürükler. (Ali’nin
güzel yüzüne bakmak ibadettir) hadis-i şerifi de, helal olan güzele
bakmanın sevap olduğunu göstermektedir. (Hakim) İmam-ı Gazali hazretleri de buyurdu ki: Bir kimseyi, ettiği iyilikten dolayı değil, bizzat zatından dolayı sevmek, yok olup tükenmeyen gerçek sevgidir. Bu da güzeli sevmek demektir. Güzelliği anlayan güzeli sever. Güzelliği sevmek, güzelliğin zatındandır. Çünkü ondaki güzelliği anlamak, zevkin kendisidir. Güzeli anlamak da bir zevktir. Akarsu, yeşillik ve tabiattaki güzellikler yiyip içildikleri için değil, sırf güzel oldukları için sevilir. Bu, insanın elinde olmayan sevgidir. Güzel bir çiçeğe bakmak, onu koklamak ruha tatlı gelir. Ruhun
Allahü teâlânın varlığını, büyüklüğünü anlamasına, Onun emirlerine uymasına
sebep olur. Allahü teâlânın güzel olduğu bilinirse, onu da sevmemek
imkansızdır. O ise, güzeller güzelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allah güzeldir,
güzeli sever.) [Müslim] Kendine hiçbir faydası olmasa da insan, güzeli, güzelliğinden dolayı sever. Beş duyu ile de anlaşılmayan; fakat kalb gözü ile görülen güzellikler de vardır. Güzel ahlak böyledir. İmam-ı a’zamı güzel vasıflarından dolayı severiz. Demek ki, güzel sevilir. Mutlak güzel, eşi, benzeri olmayan yalnız Allahü teâlâdır. Ne iyi o gözler ki, hep güzele bakıyor. Ne talihli o kalb ki, Onun için
yanıyor. Salih atalarımızın sözünü tevil ederek dine uygun hale getirmek
gerekir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |