Tegannideki beş şart
Çalgısız şarkı söylemekle çalgı ile söylemek arasında günah
bakımından fark var mıdır? CEVAP
Büyük İslam âlimi seyyid Abdullah-i Dehlevi hazretleri buyuruyor ki: (Sima ancak, Allahü teâlâya müteveccih olanlara caizdir. Aletsiz, çalgısız
olan sese sima [teganni] denir. Yalnız çalgı ile veya çalgı ile birlikte
olan insan sesine gına [müzik] denir. (İlk teganni
eden şeytandır) ve (Gına, kalbde
nifak hasıl eder) hadis-i şerifleri de gınanın [müziğin] haram olduğunu
göstermektedir. Âlimler, simanın haram olmasında ihtilaf etti. Gınanın haram
olduğunda ihtilaf yoktur. Kadın sesi gınaya dahildir. Simaya helal diyen âlimler de, bazı şartlar bildirdi. Bu şartlar
bulunmayan sima da haram olur.) [Dürr-ül mearif] Teganninin mubah olması için şu beş şartı gözetmek
gerekir: 1- Yabancı
kadın sesini, yanında dinlemek haramdır. Bunları görünce, temiz kalb
sıkılır, hasta olur. Nefs ise, zevk alır,
kuvvetlenir, azar. Böylece kuvvetlenen nefs,
haramları, kalbe yaptırır. Çünkü, her aza kalbin emrindedir. Kadınların okuduğu ilahileri,
mevlidleri erkeklerin dinlemesi haramdır. [Kasetten, radyodan dinlemek
ise mekruhtur.] Şehveti harekete getiren şiirleri teganni ile okumak
haramdır. (Hadika) 2- Çalgı bulunmamalıdır.
Çünkü keyf için, eğlence için, her çalgıyı
çalmak ve dinlemek haramdır. 3- Çalgısız
olsa da, günah olan şarkı ve türküleri dinlememelidir. 4- Dinleyiciler
arasında yabancı kadın bulunmamalıdır. 5- Nefsinde
şehvet hissi olmayan kimselerin, zevk için, güzel ses dinlemeleri caiz
ise de, devamlı olmamalıdır. Bazı mubahları sık sık
işlemek, abes olur, boş yere zaman öldürmek olur. Bunlar ise haramdır.
(Dürr-ül-mearif)
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: (İnsanların yüreğinde kalb [gönül] denilen bir kuvvet vardır.
Çelik, taşa sürtülünce ateş çıktığı gibi, ahenkli ses de, gönlü harekete
getirir. Kalbde, Allah sevgisi varsa, güzel ses, bu sevgiyi arttırır.
Çalgı ve her günah nefsi kuvvetlendirir, zararlı olur. Temiz kalb müzikten zevk alamaz.
Güzel ses, kalbe, dışarıdan bir şey getirmez. Sağlam kalbdeki helal
olan bağı harekete getirir. Hasta olmayan kalbin teganni dinlemesi helal
olur. Kalbde bir bağlılık yoksa, güzel sesten lezzet alması, kuş sesi
dinlemek, yeşillik, akar su seyretmek gibi olur. Bunları seyir, göze
lezzet verdiği gibi, güzel koku, burna hoş geldiği gibi, güzel ses de,
kulağa lezzet verir ve mubah olur. Kalbi hasta olanın [Allah’tan başka şeye bağlananın] nefsi
azar, çalgı dinleyince, haram işleme arzusu artar. Musikiden ruh değil,
Allah’ın düşmanı olan nefs lezzet alır. Zavallı
ruh, nefsin elinde esir olduğu için, kendi lezzeti sanır. Musikinin tadı, zehirli bala, yaldızlanmış pisliğe benzer.
Hasta olmayan kalbin, helal şeylere olan sevgisini arttıran ve nefsi
zayıflatan sesleri dinlemek de, bazı şartlarla mubah olur. Hacca gidecek olanın Kâbe, hac, Mekke, Medine şarkılarını dinlemesi, askerlerin
harb, kahramanlık şarkılarını dinlemesi mubah,
hatta sevap olur. Düğün, ziyafet, bayram, sefer dönüşü gibi sevinmesi
gereken yerlerde helal olan ses ile neşelenmek mubahtır. Bu sesler,
nefse değil, kalbe kuvvet verir. Teganni etmek, camide def çalmak haram mıdır? CEVAP Teganni etmek, Kur’an-ı kerimi teganni ile yani musiki perdelerine
uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)
Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi
gerekir. (Halebi s.297) Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid
ile ve güzel ses ile okumalıdır. Ebu Davud’daki
hadis-i şerifte, (Kur'anı güzel
sesle okuyun) buyuruldu. Yani "Allah’tan
korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla
olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak
teganni ile okumak haramdır. (Berika) Kaside, ilahi, mevlid dinlemek, hasta olmayan kalbe rikkat
verir. Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye) İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak tehlikeli bid’attir.
Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur. Resulullah
efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp
şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar.
Resulullah efendimiz, (Onu bırakın,
oyun arasında beni övmeyin. Beni
övmek [mevlid, ilahi] ibadettir.
Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K.
Saadet) Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye,
Hadika, Ahlak-ı alaiyye) Def, çalgı çalarak veya oyun arasında Kur’an-ı kerim okuyan
kâfir olur. (Tergib-üs-salât,
Cevahir-ül-fıkh)
İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun için de, camide
yapın ve def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescidlerde def çalınmaz. Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescidde
yalnız nikah yapılmasını emrediyor) diyor. (Hadika) Camide def çalmak günah olunca, başka çalgının camide çalınması
hiç caiz olmaz. Kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (R.Muhtar) Bayramda, hac yolunda ve savaşta davul çalmak caizdir. Düğünlerde
davul, zilsiz def, sahur davulu, belli yerlerde, okullarda, milli ve
siyasi toplantılarda, bando, müzika, mehter
ile milli ve askeri marş çalmak caizdir. Tekkelerde, ibadethanelerde
her çeşit çalgı haramdır. (Hadika) Çalıp oynamak şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, raksetmek,
dönmek, el çırpmak, def, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi
şerhi) İmam-ı Rabbani hazretleri 266. mektubunda buyuruyor
ki: Tasavvuf yolunda sima ve raks yasaktır. Hatta, yüksek sesle
zikretmeye bid’at demişler ve
yasaklamışlardır. Bu yolun büyükleri, zikrin bile yüksek sesle yapılmasını
yasaklayınca, sima ve raks, coşmak, zıplamak gibi şeylere ne demezler?
Teganni ile Kur’an-ı kerim okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen,
kâfir olur. Musikinin haram olduğunu bildiren fıkıh âlimleri pek çoktur.
Hiçbir âlim, teganniye mubah dememiştir. Dinden
ve tarikattan haberi olmayan, ham sofular, pirimiz böyle yaptı diye,
bahane ederek, hayhuy etmeyi, teganni ve raks etmeyi, din ve ibadet
haline sokmuşlar. Kur’an-ı kerimde (Dinlerini
[şarkı ile, musiki ile] oyun
ve eğlence hâline sokanlardan uzak ol) buyuruldu. (Enam 70) |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |