Musikinin dindeki yeri
Musikinin
dindeki yerini delilleriyle bildirir misiniz?
CEVAP Bildirelim: Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı aleti ile
birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif) Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı aleti olarak bildirmiştir.
İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadisten kasıt, çalgı aleti ve musiki olduğunu söylemiştir.
(Tefsir-i ibni Kesir, Tefsir-i
Medarik) Mevâhib-i aliyye ismindeki
tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir
ediliyor: Bazıları, yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup
herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur’an-ı kerim dinlemelerine engel
olmaya çalışıyorlar. Onlara Cehennem ateşini müjdele! (Mevâkib tefsiri) Bir hadis-i şerifte de
buyuruluyor ki: (Üçü hariç,
her lehv bâtıldır.) [Deylemi]
Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence
bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor. Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde
şeytana, (Vestefziz...
bi savtike [Sesinle
oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit
çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade) Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence hâline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir.
Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Peygamberin
emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] (Resule itaat
eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (O Peygamber,
güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Kur'anı
sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44] Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyetleri nasıl açıklamışsa
ona bakalım: (İlk teganni
eden şeytandır.) [Taberani] (Sesini gına
ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi] (Rahmet melekleri,
ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai] (Rahmet melekleri,
köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim,
Ebu Davud, Tirmizi] (Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır] (Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani] (Çalgıları
yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym] (Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud,
def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet
döneminde tapınılan
putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed] (Şarkıcı
ve çalgıcı kadınlar çoğaldığı ve içkiler mubah gibi içildiği zaman,
bazı belalara maruz kalınır.) [Tirmizi, Ebu Davud, İ.Mace, İ.Ahmed] (Bir zaman
gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, mizmarı helal addedecektir.) [Buhari] (Musiki,
kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki] (Şarkıcı
kadınlar ve çalgı aletleri çoğaldığı, bu ümmetin sonra gelenleri [türediler], önceki âlimleri kötülediği zaman bazı belaları
bekleyin.) [Tirmizi] (Kur'anı
mizmarlardan okuyanlara Allah lanet eder) [Müsamere]
İbni Hibban’ın bildirdiği
hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik
etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı
aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-islâm
Ahmed ibni Kemal efendi Kırk
Hadis kitabında buyuruyor ki: (Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim)
hadis-i şerifindeki
mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i
şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir. Hiçbir âlim
musikiye mubah dememiştir Yukarıdaki yazıda musikinin, çalgıların haram olduğunu âyet
ve hadislerle bildirmiştik. Şimdide âlimlerden örnekler veriyoruz: İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: İmam-ı Zıyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında, (Hiçbir âlim, teganniye
mubah dememiştir) buyurdu. (1/266) Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.
(Bezzâziyye) Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye) Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur.
(Tergib-üs-salât) Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney,
saz çalmak haramdır. (Tahtavi
şerhi) Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi
gerekir. (Halebi)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi) Burhaneddin-i Mergınâni
buyurdu ki: Kur’an-ı kerimi
teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider.
Tecdid-i iman gerekir.
Kuhistâni
de, böyle yazmaktadır.
(Dürr-ül-müntekâ) İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek,
sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını
gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak,
yalnız kadınların düğünlerde def çalması câizdir. (R.Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak
ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları
ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin
Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, geçerken duymanın haram
olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde
keyif için çalmak haramdır. Düğünlerde def çalmak hadis-i şerifte emredildi. Bayramda, savaşta, hac yolunda ve
askerlikte davul ve benzeri aletleri çalmak caizdir. Sahurda, düğünlerde
davul çalmak da caizdir. [Okullarda, milli ve siyasi toplantılarda bando,
mızıka, mehter marşı çalmak câizdir.]
(Hadika) Def, tanbur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak,
kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek
günahtır. (Berika) Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası,
ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif) İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal
diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları
[cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı
övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu
bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni
övmek [mevlid, ilahi] ibadettir.
Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet) Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye,
Hadika, Ahlak-ı alaiyye) Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka) İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniye
şerhi Zerkani) Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler,
kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin,
her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani
tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Şimdi yeryüzünü
kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır.
Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani arzular
kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri
temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi
ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler
ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri
azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam
dini, insanları bu felaketten korumuştur. (S.Ebediyye)
|
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |