Seferilikte vatan ve
önemi nedir? CEVAP İnsanın mukim olduğu,
yerleştiği yere Vatan denir. 3 çeşit vatan vardır: 1- Vatan-ı asli: İnsanın doğup büyüdüğü,
daha sonra evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği
yerdir. Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir.
O zaman göçtüğü yer vatan-ı asli olur. 2- Vatan-ı ikamet: 15 gün veya daha çok kalıp,
sonra çıkmaya niyet edilen yerdir. 3- Vatan-ı sükna: İnsanın uğradığı yer olup,
15 günden az kalmak için niyet edilen, yahut bugün yarın çıkarım diyerek
uzun müddet oturulan yerdir. Vatanın değişmesi: Vatanın değişmesi aşağıda
belirtilen örneklerdeki gibi olur: Bir kimse, evlenip veya temelli kalmak üzere bir yere yerleşmedikçe, doğup büyüdüğü yer vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Evlenirse, eski vatan-ı aslisi bozulur. Evlendiği yer vatan-ı asli olur. Başka bir yerde temelli kalmak üzere yerleşirse, bu sefer evlendiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Temelli yerleştiği yerden ayrılıp başka bir yere temelli yerleşirse, önceki yerleştiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Yani bir kimse, Haymana’da doğsa, vatan-ı aslisi Haymana olur. Bu kişi, Samsun’da evlense, Haymana vatan-ı asli olmaktan çıkar ve vatan-ı aslisi Samsun olur. Daha sonra Fatih’te temelli yerleşmeye karar verirse, o zaman vatan-ı aslisi Fatih olur. Samsun vatan-ı asli olmaktan çıkar. Vatan-ı aslide bir saat de kalınsa namazlar kısaltılmaz. Bir kimse, evlenip bir
yere yerleştikten sonra, hanımı o şehirde ikamet ettirse, iş icabı kendisi
gidip başka bir şehre temelli yerleşse, iki vatan-ı aslisi olur. Bir köyde, ikamet eden
bir kadın, şehirdeki doğum evine giderek çocuğu olsa, çocuğun vatan-ı
aslisi annesinin ikamet ettiği köydür. Çünkü orada büyüyecektir. Birkaç
gün kaldığı yerde, yani vatan-ı süknada doğmuş sayılmaz. Bir kimse 60 km.lik
mesafeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup 150-200 km.lik
mesafeye gitse bile yine seferi olmaz. Çünkü buraya gelmeye niyet etmemiştir.
Burada iken 60 km. ilerideki şehre bir iş için gitse, yine seferi olmaz.
Dönerken ilk çıktığı yere gelmeye niyet ederse, dönüşte seferi olur.
Bunun gibi, bir kişi, 60 km. olan Çatalca’ya gitmek üzere Fatih’ten
çıksa, otobüste uyuduğu için Edirne’ye gelse, Edirne’ye kendi isteği
ile gitmediği, niyetsiz gittiği için, Edirne’de namazlarını mukim olarak
yani 4 rekat olarak kılar. Edirne’den tekrar Fatih’e gitmeye niyet ederek
yola çıksa, Edirne’den çıkar çıkmaz, namazlarını kısaltır. Seferilikte mesafe Üç günlük yola, süratli
bir araç ile, mesela trenle daha az zamanda giden de seferi olur. Keşfedilecek yeni bir
vasıta ile, bir saniyede, bir anda Amerika’ya giden de seferi olur.
Kerametle bir anda başka ülkelere giden evliya da seferi olarak namazlarını
kılar. Bir yere iki başka yoldan
gidilse, biri kısa, öteki uzun olsa, uzun yol, üç günlük yürüyüş ise,
bu yoldan her vasıta ile giden seferi olur. Bir kimse, üç günlük
mesafede bulunan bir yere, süratli yürüyen bir at ile iki günde veya
daha az bir zamanda varmış olsa da, yine seferi olur, dört rekatlık
namazlarını kısaltır. Âlimlerin hepsi, seferiliği
fersah denilen, bir saatte gidilen yolun uzunluğu ile bildirmiştir.
Üç günlük yol ise, 15, 18 ve 21 fersahtır. Fetva 18 fersaha göredir.
Bir fersah, 5.800 m. kadardır. Bazısı yaklaşık olarak bunu 6.000 m.,
bazıları da 5.000 m. kabul etmiştir. Seferilik için gerekli uzaklığı
net olarak hesaplamak için 5.800 m. ile 18 fersah çarpılır, yaklaşık
104 km bulunur. Maliki, Şafii ve Hanbeli’de ise 80 km.den biraz fazla
giden seferi olur. Mestli bir kimse, abdestli
olarak sefere çıksa, 3 günlük mesh süresi abdest bozulduğu anda başlar
3 gün devam eder. Seferilik
müddeti Maliki,
Şafii ve Hanbeli'de, 80,640 kilometre mesafeye gidip, giriş ve çıkış
günleri hariç, 4 günden az kalan seferi olur. 4 veya daha fazla gün
kalan mukim olur. Sefere çıkan kimse, sabah ezanları okunurken bir şehire
girse, o gün sayılmaz. Ezanlar
okunurken o şehirden çıksa çıktığı gün de sayılmaz. 3 gün kalınca 3
sabah namazı kılar, bir girişte, bir de çıkışta sabah namazı kılınmış
olur ki, hepsi 5 sabah namazı eder. Demek ki, 3 sabah namazı değil,
en fazla 5 sabah namazı kılan bile seferi oluyor, mukim olmuyor. Şer'i
gün, imsak vakti girince başlar. Giriş çıkış günlerinde
ölçü imsak vaktidir Gün, oruçta olduğu gibi
imsak vaktinde başlar. Ertesi günü imsak vaktine kadar devam eder. Mesela,
İstanbula imsaktan sonra, sabah ezanı okunurken giren kimse, giriş günü
olduğu için o günü saymaz. Eğer imsak vaktinden önce girerse, imsak
vaktinden sonraki gün giriş günü olmaz. İmsak vaktinden sonra çıkarsa,
o gün çıkış günüdür. Demek bir kimse, bir
yere güneş doğarken girse, o gün giriş günü olduğu için hesaba katmaz.
Üç gün kaldıktan sonra, dördüncü günü imsaktan sonra, mesela güneş doğarken
oradan çıksa, giriş-çıkış günleri sayılmadığı için o kimse, üç gün o
yerde kalmıştır ve seferidir. Evli olup ailesi
ile beraber gurbette bulunduğu şehirde uzun yıllar bulunsa ve fakat
ömür boyu yerleşmeyi düşünmese, buradan doğup evlendiği yere bayramlarda
15 günden az süre ile gidip orada kurban kesse kesilen kurbanlar
vacip kurban olur mu? CEVAP Bir günlüğüne de gitse orada mukim olur kestiği kurban
vacip olur. Birçok insan
Kurban bayramlarında memleketine gidip kurbanı orada ifa ediyorlar.
Bunlar bilerek veya bilmeyerek yaşadıkları şehre yerleşmeye niyet etmişse
ve fakat kurbanları doğdukları yerde bayram vesilesiyle gittiklerinde
orada kesseler bunlar vacip olan kurban borcundan kurtulur mu? CEVAP
Sefere gidene zaten kurban vacip olmuyor, keserlerse nafile
olur. Vacip olan kurban borcu diye bir şey kalmıyor. Vatan-ı
aslimiz İstanbul’dur. Hanımım nisap miktarı mala sahip olduğu için kurban
kesmesi vacip. Bayramda Tekirdağ’a gidiyoruz. Tekirdağ’da birisine kurban
için vekalet verdik. Fakat Tekirdağ’da seferi oluyoruz. Vacip sevabı
almak için ne yapmak gerekir? CEVAP Tekirdağ’da
kurban kesilirken İstanbul’da bulunursanız yani mukim olursanız kurban
vacip olur. Telefonla öğrenirsiniz. Kestik derlerse buradan hareket
edersiniz. Seferde
olan zengin birisi kurban bayramının üçüncü günü vatan-ı aslisinin içinden
transit geçse kurban kesmesi vacip olur mu? CEVAP Şehir küçük
ise, içinden geçiyorsa vacip olur. Büyük şehir ise, evleri ile çevre
yolu arasında, mezarlık, fabrika, kışla, ırmak, deniz, harman yeri,
futbol sahası gibi yerler var ise, o zaman vatan-ı aslisine girmemiş
olur, vacip olmaz. Namazda Maliki’yi taklit
eden bir zengin, 10 gün kaldığı yerde kurban kesmesi gerekir mi? CEVAP Kurban için taklit etmiyorsunuz.
10 gün kalan Hanefi’de seferi olur, kurban kesmesi gerekmez. Bir zengin, işi olduğu
için bayramın birinci günü kurban kesmeden sefere çıksa günaha girer
mi? CEVAP Kurban,
bayramın üçüncü günü kesilmesi vacip olduğu için sefere çıkmakla günaha
girilmiş olmaz. Bir zengin,
bayramın birinci veya ikinci yahut üçüncü günü kurban kesip, sefere
çıksa vacibi yerine getirmiş olur mu? CEVAP Evet vacibi yerine getirmiş
olur. Bir zengin,
kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere çıksa
ve bayramın üçüncü günü de seferde olsa, vekalet verip o koyunu kestirmesi
gerekir mi? CEVAP Kestirmesi
gerekmez, yani seferde olduğu için kurban kesmesi vacip olmaz. Ama alınmış
bir kurbanı kesmek, nafile de olsa çok sevaptır, Sırattan geçirir. Bu
bakımdan zengin olan kimse, sevaptan mahrum kalmamak için seferi de
olsa kurban kesmelidir. Kendi kesemezse, kesen birine vekalet verip
kestirmelidir. Zengin,
bayramın üçüncü günü, kurbanını kesmeden sefere çıkarsa, günaha girmiş
olur mu? CEVAP Üçüncü günü kesmeden
çıkarsa, üzerine vacip olduktan sonra çıktığı için günaha girer. Bedelini
bir fakire altın olarak vermesi gerekir. Birinci veya ikinci günü çıksa
idi kendisine vacip olmadan çıktığı için günah olmazdı. Zengin, sefere çıkarken kurbanını kesmek için
birini vekil etse, gittiği yerde mukim olsa, vekilin, kestiği hayvan
vacip kurban olur mu? CEVAP Evet. Sefere
çıkarken kurbanını kesmek için birini vekil eden zengin, gittiği yerde
mukim olsa, vekilin kestiği hayvan, vacip kurban olur. Çünkü zengin
mukimdir ve vekaletle istediği şehirde kestirebilir. Hacda kesilmesi
gereken kurbanı Türkiye’de kesilebilir mi? CEVAP Hacca giderek,
orada 15 günden fazla kalan kimsenin, mukim olduğundan kendisine kurban
kesmesi vacip olacağı için, bayram kurbanını kestirmek üzere telefonla
Türkiye’deki bir yakınına vekalet verip kestirebilir. Fakat şükür kurbanını
Harem’de kesmesi gerekir, vekaletle Türkiye’de kestiremez. İstanbul’a temelli yerleştik. Bayramda memleketim
olan Rize’ye gidip orada kurban kesmemde mahzur var mıdır? CEVAP Hiç mahzuru
yoktur. İstanbul’a temelli yerleşmekle Rize, vatan-ı asli olmaktan çıkar.
15 günden az kalmak üzere Rize’ye gidince orada seferi olursunuz. Seferde,
kurban kesmek gerekmez. Kesilirse sevap olur. Bayramın
birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkan, vacip sevabı
alır mı? Üçüncü günü seferden dönenin, tekrar kurban kesmesi gerekir
mi? CEVAP Bayramın
birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkarsa, vacip sevabı
alır. Üçüncü günü seferden dönene, artık tekrar kurban kesmek gerekmez. Kurban kesmeden
sefere çıkan ve üçüncü günü memleketine gelip mukim olan zengin günaha
girer mi? CEVAP Kurban kesmeden
sefere çıkan zengin, seferde iken kurban kesmiş olsa bile, üçüncü günü
mukim olunca, tekrar kesmesi vaciptir. İstanbul’da doğdum büyüdüm,
vatan-ı aslim İstanbul’dur. Fakat bir seneyi aşkın bir zamandır yurt
dışında yaşıyorum. Nasipse birkaç sene daha kalacağım.Yaklaşan kurban
bayramı için İstanbul’a gitmeye niyetliyim.10 gün kalmayı planlıyorum.
Bu durumda İstanbul’da kalacağım süre için seferi sayılır mıyım? Kurban
kesmem vacip mi? CEVAP Vatan-ı aslide
bir saat bile kalsanız mukim olursunuz. Kurban kesmeniz vacip olur. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |