Yanlış düşünenlere cevaplar
İbni Teymiyeci diyor ki: İbni Kayyım en-Nuniyye
şiirinde Allah Arş’a oturdu diye açıklıyor. CEVAP İbni Kayyım, İbni Teymiye’nin talebesidir. Onun açıklaması ölçü olamaz. Çünkü hocasının mücessimeden olduğunu Ehl-i sünnet âlimleri bildiriyor. Dört mezhep imamı ne demiş? İmamı Gazali ve İmamı Rabbani ne demiş? Bunlar önemli. Hepsi de Allah mekandan münezzeh diyor. Bunu diğer yazılarımızda açıklamıştık. İbni Teymiyeci diyor ki: “Ehl-i sünnet vel cemaate göre yüce Allah’ın kendi zatı hakkında haber verdiği şekilde Arş’ı, üzerinde yüce zatının bildiği bir keyfiyet ile yarattıklarından ayrı olmak üzere istiva etmiştir. Nitekim imam Malik ve başkaları da, istiva haktır, ancak keyfiyeti meçhuldür (nasıllığı bilinemez.) Ehl-i sünnet vel cemaat, Onun Arş’ın üzerinde oluşu herhangi bir mahlukun, bir başka mahlukun üzerinde oluşu gibidir, demiyor. Burada ve Allah’ın diğer sıfatlarında da uydukları kaide şudur: Onun benzeri hiçbir şey yoktur ve o her şeyi işitendir, görendir. (Şura 11)” CEVAP Şu açıklaması bile, kendini tezata
düşürüyor. Mâdem Allahü teâlâ insanlara hiç benzemiyor, onun benzeri
yoktur. O halde nasıl Allah Arş’ta oturuyor
denebilir? İstiva, insanların oturması gibi nasıl kabul edilebilir.
Kendisi de itiraf ediyor ki, Ehl-i sünnet âlimleri, istiva haktır, keyfiyeti
meçhuldür, yani nasıl olduğu bilinmez dedi. Peki meçhul olan, bilinmeyen
şey hakkında nasıl kesin konuşulabilir? İbni Teymiye,
bu meçhulleri bilinmeyenleri kesin olarak söylüyor, Allah oturur, yürür,
iner çıkar diyerek mücessime fırkasından olduğunu gizlememiştir. Bunun için Ehl-i
sünnet âlimleri ona kâfir demiştir. Yed=el kelimesi de, istiva kelimesi
gibidir. Yed var ama keyfiyeti meçhuldür. İmam-ı Gazali hazretleri bunu
şöyle açıklıyor: (Allahü teâlâ, mekandan münezzehtir. İstiva demek, Arş’a hükümran olması, Arş’ı hükmü
altına alması demektir. “Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti”
demek, “Irak’ı kansız olarak ele geçirdi” demektir. Yedullahtaki
yed kelimesini el gibi düşünmemelidir. Mesela “Falanca şehir, filanca
valinin elinde” denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun
idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech
gibi kelimeler böyle tevil edilir.) [İlcam-ül-avam] İbni Teymiyeci, Bektaşinin yaptığı
gibi, Hadid suresinin dördüncü âyetinin yarısını almış, Nerede olsanız,
O sizinle beraberdir kısmını gizleyerek şöyle yazmıştır: (O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş’a
istiva edendir.) [Hadid 4] Halbuki âyet tam olarak Vehhabi mealine
göre şöyledir: (O, gökleri ve
yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a istiva
edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni
bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.)
[Hadid 4] Diyanetin mealinde ise, (Arş’a istiva eden) yerine (Arş’a hükmeden) denmiş. Doğrusu da budur.
Vehhabi meali de yanlış değildir. Ama istivayı,
Arş’ta oturuyor gibi tevil etmek yanlıştır.
Nerede olsanız, O sizinle beraberdir kısmı da tevil edilmezse, hâşâ
Allah her yerde herkesle beraber anlaşılır. Ehl-i sünnet âlimleri Allah
mekandan münezzeh diye açıklamışlardır. İbni Teymiyeci de, âyetin bu
kısmını, tevil ediyor da, ilk kısmını tevil etmiyor? Halbuki âyet müteşabihtir,
tevili gerekir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |