Önemli olan ihlastır * Önemli olan süper
kabiliyet, süper zeka değildir, süper ihlastır. * Beş şey vardır, kalb katılaştığı zaman onun ilacı olur: 1) Salih müslümanlarla görüşmek ve onların meclisinde bulunmak. 2) Kur’an-ı kerimi okumak. 3) Karnını doyurmayıp helalden az bir şey yemekle yetinmek. Zira helal
yemek kalbi aydınlatır. 4) Allahü teâlânın kâfir ve günahkâr için hazırladığı acı azabı ve tehdidini
düşünmek. 5) Kendisini Allahü teâlâya kulluk vazifesini yapmakta aciz ve noksan görmek,
bununla beraber Allahü teâlânın lütuf ve ihsanını düşünmektir. Bu tefekkür
olup, bundan hayâ meydana gelir. * Boş oturanları Allahü teâlâ sevmez. Bir kimse boş oturursa
ona şeytan musallat olur. * Sevap kazanmak çok iyi. Kazanılan
sevapları kaybetmemek ondan daha iyi. * Fitneye sebep olmak, adam öldürmekten büyük günahtır. * Emr-i maruf ve nehy-i münker, imanın en kıymetli cüz'üdür. Ehl-i sünnet itikadını
yayanlara çok müjdeler var. * İslamiyet’in hükümlerini aklına danışarak kabul eden, iman
etmemiştir. * İnsan kızınca, bir hararet basar, bu, oda sıcaklığının harareti
değil, Cehennem ateşinin hararetidir. Özellikle kızınca, işine sözüne
dikkat etmelidir. * Kalbinde dünya sevgisi olmayanın duası kabul olur. * İmanı kâmil olanın alametleri: 1) Hanımı ile iyi geçinir. 2) Hizmetçisiyle [emri altındakilerle] oturup yemek yer. 3) Fakirlerle sohbet eder ve bundan zevk alır. * Ehl-i sünnet âlimleri, bugünün işini yarına bırakmazlardı.
Helekel müsevvifun,
yani sonra yaparım diyenler helak oldu, hadis-i şerifine sarılmışlardı.
Onlardan birine sorabilseydik, bu kadar kitabı nasıl yazdınız, ev bark,
çoluk çocuk, iş güç varken bunca kitabı üstelik o imkanlarla bir ömre
nasıl sığdırdınız? O mübarek zat, iki kelimeyle cevap verirdi: Helekel müsevvifun. Yani sonra yaparım diyenler
helak oldu. * Silsile-i aliyye büyüklerinden Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, talebesi
Mevlana Halid hazretlerine buyurmuşlar ki, “Sen Bağdat’a döndüğün zaman,
çok sıkıntı çekeceksin. Seni kabul etmeyecekler, hakaret edecekler.
Bazıları da, “Hani sizin yolunuz hak idi, hocan çok büyük veli idi.
Niçin sıkıntılar içindesin?” diye soracaklar. Sen onlara de ki, “Bizim
yolumuz bu. Bu yolda sıkıntı çok olur. Aşkta merhamet olmaz. Peygamber
efendimiz ve diğer Peygamberler de çok sıkıntılar çektiler. Hatta en
çok sıkıntıyı Onlar çekti. Halbuki onlar, Allahü teâlânın en sevdiği
kullarıdır. Bu sıkıntılar bu yolun şânındandır. [Hakikaten Bağdat’a
dönünce, önce bu sıkıntıları çektiyse de, daha sonra herkes akın akın
gelip etrafında toplandılar.] * Bir müslüman, bir İslam âliminin veya evliyanın ruhuna, ömründe
bir kere bile olsa, bir Fatiha okuyup hediye etse, o zat, bu iyiliğin
altında kalmaz. Mutlaka o kimseye şefaat eder. * Ehl-i sünnet âlimlerini tanıyanla tanımayan yani bu büyüklere tâbi olanla olmayan
arasındaki fark, gözleri âmâ olanla olmayan arasındaki fark gibidir.
* Ehl-i sünnet itikadını, ehl-i sünnet âlimlerinin doğru
yolunu yaymak, yani insanlara ulaştırmak Allahü teâlânın en büyük nimetlerindendir.
Bu büyük nimete, ne ibadetle kavuşulur, ne de başka bir şeyle. Sadece
Allahü teâlânın ihsanıyla, seçmesiyle olur. * Bahçıvan bir gül için bin diken
yetiştirir. 1 kişi dememek lazım. * Ehl-i sünnet âlimlerine saldıran
din düşmanının hakikatte asıl hedefi bu mübarek zatlar değildir. Onlar
için (vârislerim) buyuran Resulullahtır. * Hastalıkta şifa vardır. Bir şartla, sabır etmekle. * Başarının sırrı; Nefsi
aradan kaldırmak ve kendinden bilmemektedir. * Üstünlük mal, mevki,
parada değil takvadadır. Doğru itikad sahibi olmayan takva sahibi olamaz,
öyle zanneder. Bu zanna onu kuru aklı düşürmüş, şeytan ve nefsi üstüne
çullanmıştır. Çıkması, kurtulması çok zordur. Ne duyar, ne anlar, ne
de elini uzatır. * Esas pehlivanlık ahirete
imanla gitmektir. * Muvaffakiyet için
inanmak lazımdır. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |