İster isyan et, ister şükret! * Ölmek felaket değil, öldükten sonra başına gelecekleri
bilmemek, tedbirini almamak felakettir. * Dünya, zıll-i zâildir, yani
yok olan bir gölge, bir görüntüdür. Aynadaki görüntü gibi. Bu görüntü
ahiretin görüntüsüdür. Ahirette ne var, Cennet, Cehennem. İbadetlerimiz,
iyiliklerimiz, Cennetin dünyadaki görüntüsüdür. Günahlar, kötü yerler,
karanlık sıkıntılı izbe yerler de Cehennemin görüntüsüdür. Cennetlik,
Cennetlik işleri, Cehennemlik olan da Cehenneme götürücü işler yapar. Demiri çürüten, kendi pası olduğu gibi, insanı Cehennemlik
eden de kendi günahlarıdır. Mıknatıs demiri nasıl kendine çekiyorsa,
haramlar Cehenneme, ibadetler Cennete çeker. * Kıyamette nereye gitmek istiyorsak, ona göre hazırlık
yapmalıyız. Ahirette Cennet ve Cehennemden başka yer yoktur. Cennete
girmek için, doğru iman sahibi olmak ve dine uymak gerekir. Cehenneme
götürücü tuzaklara yakalanmamalı. Bu tuzaklar şöyle bildiriliyor: (Dünya hayatı
ancak bir laib [oyun],
lehv [eğlence],
ziynet [süs], aranızda tefahür [övünme] ve
mal ve evladı çoğaltma isteğinden ibarettir.) [Hadid 20] Bunların bir tanesine yakalananın gönlü ölür. Çalışın ve nefislerinizi, içinde yer alacakları ölüm ötesi
için hazırlayın. Önünüzde çözümü zorlaşan şeyleri Allah’ın ilmine havale
edin. Öbür âleme geçmeden önce bir şey hazırlayın ki, oraya vardığınızda
karşınıza çıksın. Çünkü Allahü teâlâ, buyuruyor ki: (O gün [kıyamette]
herkes, dünyada ne hayır yapmışsa,
onu karşısında hazır bulacak, ne kötülük yapmışsa, onlarla kendi arasında
uzun bir mesafe olmasını arzu edecektir. Kullarına karşı şefkatli, esirgeyici
olan Allah size kendinden korkmanızı emreder.) [Al-i imran 30] O halde, Allah’tan korkun, yani Onun emir ve yasaklarına riayet
edin. Sizden önce gelip geçenlerden de ibret alın. Unutmayın ki, yarın
küçük büyük bütün davranışlarınızın karşılığını bulacaksınız. * Rızk mukadderdir. Yani herkesin rızkı bellidir, artmaz
eksilmez, rızkını almadan dünyadan ayrılmaz. İsteyene helalden gelir,
isteyene haramdan. Gelen miktar aynıdır. Ecel mukadderdir. Yani herkesin
ömrü bellidir, uzamaz kısalmaz, vakti dolunca dünyadan ayrılır. Kaza
ve kader, hayır ve şer, zaten imanın şartlarındandır. Peki, daha ne
diye isyan ediyorsun, daha ne diye şükretmiyorsun? Rızkın belli, ömrün
belli, başına gelenler Allah’tan. İster isyan et, ister şükret. Değişen
bir şey yok. İsyan edenin yeri Cehennem, şükredeninki Cennet. Yani aynı
şeyler için, ya Cennete gideceksin ya Cehenneme. * Dünya misafirhanedir. Dünyayı ele geçirmek için ahireti
vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır.
Göğsünü kıbleden çevirenin namazının bozulduğu gibi, yüzünü İslamiyet'ten
çevirenin hem dünyası hem ahireti bozulur. * Laf ile Müslümanlık olmaz.
Dinin emir ve yasaklarına önem vermeyenin imanı gider. Önem vermemek,
işlediği günaha üzülmemek demektir. * Dinin en büyük düşmanı cehalettir. Cahillik Cehenneme
götürür. * Kıyamet derdini bilseydiniz, dünyada dert diye bir şey
tanımazdınız. Bütün geçimsizlikler, ölümü unutmaktandır. * Dini, nakli esas alan ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından
öğrenmeli, yoksa şeytanın oyuncağı, kötü din adamlarının kuklası oluruz.
* İnsanların çokluğu, istediklerini yapmaları, gafletleri,
sakın seni de gaflete düşürmesin. Sen, tek olarak ölecek, tek olarak
kabre girecek, tek olarak hesabını vereceksin. Sen unuttun ama unutulmadın. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |