Semavi dinlerde iman

 

Semavi dinlerde iman farklı mıydı?

CEVAP

Allahü teâlânın var ve bir olduğunu bildiren İlahi dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan önce, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynı idi. Aralarında fark yok idi.

 

Musevilik ve İsevilik de, Allahü teâlânın bir olduğunu ve Allahü teâlânın peygamberlerinin bir insan olduğunu bildirmiştir. Ancak Yahudiler, Hz. İsa’ya inanmadılar. Hıristiyanlar da putlara tapınmaktan kurtulamadılar ve Hz. İsa, (Ben de sizin gibi bir insanım. Allah’ın oğlu değilim) dediği halde, Baba, Oğul ve Ruh-ul kuds ismi ile 3 ayrı ilaha tapındılar. Bunun yanlış olduğunu anlayan ve düzeltmeye uğraşanlar arasında papa Honorius da vardır.

 

Bu yanlış inançları, ancak Allahü teâlâ, son peygamberi Muhammed aleyhisselam vasıtası ile düzeltmiştir. O halde, bu dinleri, içerlerine sokulmuş olan hurafelerden temizleyen hakiki, doğru dinin, İslam dini olduğu pek açıktır. Müslüman olan İngiliz Fellowes, şöyle diyor:

(Hıristiyanlığın yanlış inançlarını düzeltmeye kalkan Martin Luther, ne yazık ki İslamiyet ile bu kusurların düzeltildiğini bilmiyordu.)

 

Eski dinlerin neshi ne demektir?

CEVAP

Allahü teâlânın gönderdiği bütün dinlerde, iman bilgileri aynı idi. Her dinde Allah’ın var ve bir olduğu, Cennet, Cehennem ve ahiret hayatı bildiriliyordu. Bunlarda değişiklik olmaz. Hindistan ulemasından Rahmetullah efendi diyor ki:

Nesh, peygamber kıssaları ile Cennet ve Cehennemden haber veren âyetlerde olmaz. Yalnız, emir ve yasakların bazılarında olur. Nesh; bazı emir ve yasakları değiştirmek demek değildir. Bunların yürürlük zamanlarının bittiğini haber vermek demektir. Kur’an-ı kerim, Tevrat ve İncil’i nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. (Beyan-ül-hak)

 

Hz. Hud, Âd kavmine; Hz. Salih, Semud kavmine; Hz. Musa, Beni İsraile gönderilmiştir. Peygamberlerden Harun, Davud, Süleyman, Zekeriyya ve Yahya “aleyhimüsselam” da, yine Beni İsraile gönderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dini olmayıp, Beni İsraili, Hz. Musa’nın dinine davet etmişlerdi.

 

Hz. Davud’a inen Zebur’da ahkam, emir ve ibadet yoktu. Vaaz ve nasihatla dolu idi. Tevrat’ı neshetmedi, yani, yürürlükten kaldırmadı, onu kuvvetlendirdi. Bunun için Hz. Musa’nın dini, Hz. İsa zamanına kadar devam etti. Fakat Hz. İsa gelince, bunun dini, Hz. Musa’nın dinini neshetti. Yani Tevrat’ın hükmü kalmadı ve bundan sonra, Hz. Musa’nın dinine uymak caiz olmayıp, Muhammed aleyhisselamın dini gelinceye kadar, Hz. İsa’nın dinine uymak lazım oldu. Fakat, Beni İsrailin çoğu, “Biz Tevrat’a uyarız” diyerek, Hz. İsa’ya iman etmedi. İşte Yahudilik ile Nasaralık [İsevilik] böylece ayrıldı.

 

İsa aleyhisselam, Beyt-ül-lahm’de doğdu. Sonra Mısır’a gidip, 12 yıl kaldı. Nasıra’ya gelip yerleşti. Burada 30 yaşında nebi oldu. Bunun için, İsa aleyhisselama iman edene Nasrani ve hepsine Nasara denir. Yahudiler, “Hz. Musa’nın dinine uyup, Tevrat ve Zebur okuyoruz” diyor. Nasara da, “Hz. İsa’nın dinine uyup, İncil okuyoruz” diyor.

 

Halbuki, bütün âlemlere peygamber olarak gönderilen Muhammed aleyhisselamın dini ki, din-i İslamdır, bütün dinleri neshetmiştir. Bu dinin hükmü kıyamete kadar süreceğinden, dünyanın hiçbir yerinde, Onun dininden başka bir dinde bulunmak caiz olmaz. Ondan sonra, hiç peygamber gelmeyecektir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Muhammed, Allah’ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.) [Ahzab 40]

(De ki, ey insanlar, ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği Resulüyüm.) [Araf 158]

(Biz seni bütün âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]

(Allah indinde hak din ancak İslamdır.) [Al-i İmran 19]

(İslamdan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

(Her dinden üstün kılmak üzere, resulünü, doğruluk rehberi Kur’an ve hak din İslam ile gönderen Allah’tır.) [Feth 28]

(Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslamı beğendim.) [Maide 3]

 

Yahudi ve Hıristiyanların kâfir olduğuna dair bazı âyet-i kerime mealleri de şöyle:

(Yahudiler Üzeyr’e, Hıristiyanlar da İsa’ya Allah’ın oğlu dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklid ediyorlar. Allah onları kahretsin.) [Tevbe 30]

 

("Allah’ın çocuğu oldu" dediler. Hâşâ, O yücedir, göklerde ve yerdekilerin hepsi Onundur, hepsi Ona boyun eğmiştir.) [Bekara 116]

 

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden razı olmazlar. De ki: "Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur.") [Bekara 120]

 

("Yahudi veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız" diyenlere de ki: "Aksine biz, hanif [doğru yaşamış] İbrahimin dinine uyarız.") [Bekara 135]

 

("Biz, Allah ve Onun indinde bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Esbata indirilene, Musa’ya, İsa’ya verilenlere, Rablerinden diğer peygamberlere gelenlere, onların hiçbiri arasında fark gözetmeden inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk" deyin!) [Bekara 136]

 

(["Kur'an İsa’nın babasız olduğunu kabul ettiğine göre, ilahlığını da kabul ediyor" diyen Necranlı Hıristiyanlara] de ki: Gelin dua edelim, Allah’ın laneti yalancıların üzerine olsun!) [A.İmran 61]

[Fakat Hıristiyanların buna yanaşmadığı tefsirlerde bildirilmektedir.]

 

(Ey ehl-i kitap, İsa, Allah’ın peygamberidir. Tanrı üçtür demeyin. Allah, ancak tek bir ilahtır. Çocuğu olmaktan münezzehtir.) [Nisa 171] 

 

(Ey ehl-i kitap, resulümüz [Muhammed aleyhisselam] kitaptan gizlediğiniz şeyleri açıklamak üzere geldi. Size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.) [Maide 15]

 

(İsa’ya, Allah diyenler kâfir olmuştur. Halbuki Mesih, "Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin" demiştir. "Allah üçün üçüncüsü" diyenler de kâfirdir.) [Maide 72, 73]

 

(Meryem, İsa’yı doğurup kucağında getirince, ona, "Çok garip bir iş yapmışsın, baban kötü, annen ise iffetsiz değildi" dediler. Meryem, [sormaları için] çocuğu gösterince, ona, "Biz çocukla nasıl konuşuruz?" dediler. Çocuk dedi ki: "Ben Allah’ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Bana namazı ve zekatı emretti.") [Meryem 27-31]

[Hıristiyanlar, İncilde emredilen namaz ve zekatı da tahrif etmişler.]

 

(İsa, "Ben Allah’ın resulüyüm. Benden önce gelen Tevratı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli peygamberi müjdeleyici olarak geldim" demişti.) [Saf 6]

 

Yukarıya birkaçını aldığımız âyetlerden de anlaşıldığı gibi, Yahudilik ve Hıristiyanlık bozulmuş, bâtıl bir dindir. Hz. İsa ile ilgili âyetlerden ikisi de şöyle:

(Ey Meryem oğlu İsa, seni mukaddes ruh ile desteklemiştim, böylece beşikte iken, yetişkin olunca da insanlarla konuşmuştun. Sana kitabı, hikmeti, Tevratı ve İncili öğretmiştim. Çamurdan yaptığın şekle üfleyince benim iznimle kuş oluyor, anadan doğma körü ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyor, ölüleri benim iznimle diriltiyordun. İsrail oğullarının seni öldürmesinden ben kurtardım.) [Maide 110]

(İsa dedi ki: "Allah, benim de, sizin de Rabbinizdir. Ona ibadet edin, işte doğru yol budur.") [Zuhruf 63, 64]

 

Hz. İsa’ya ilah demekle, O yüceltilmiş olmaz. Allah’ın oğlu demek de Allah’a hakaret olur. Hz. İsa böyle sözler söylememiştir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Allah, "Ey İsa, insanlara "Beni ve anamı Allah’tan başka iki ilah bilin" diye sen mi söyledin?" diye sorunca, o da, "Hâşâ, seni tenzih ederim. Bu söz bana yakışmaz" demiştir.) [Maide 116]

 

(Kâfirler, Allah’ın emirleri ile Peygamberlerin emirlerini birbirinden ayırmak istiyor. [Yahudiler] bir kısmına [Musa ve daha önceki peygamberlere] inanırız. Bir kısmına [İsa’ya, Muhammed’e] inanmayız. [Hıristiyanlar ise -hâşâ- İsa Allah’ın oğlu diyor.] Bu inanışları ve dinleri kıymetsizdir. Hepsi kâfirdir, hepsine çok acı azaplar hazırladık. Bütün peygamberlere iman edip, hiçbirini diğerinden ayırmayan [müslümanlar] ise, Allah’ın mükafatına kavuşacaktır.) [Nisa 150-152] 

 

(Allah, inkârları yüzünden Yahudilere lanet etmiştir.) [Nisa 46]

(İbrahim, ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan doğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.) [Al-i İmran 67]

 

(İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduğunu söyleyenlere de ki: Siz mi iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah’ın bildirdiğini gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.) [Bekara 140]

[Hz.İbrahim, Hz.Musa, Hz. İsa da, her peygamber gibi müslüman idi. Hz.Musa’ya ve Hz.İsa’ya o zaman inanan kimseler de müslüman idi. Şimdiki Yahudi ve Hıristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanmadıkça, yani müslüman olmadıkça ebedi Cehennemliktir. Bu âyetler de gösteriyor ki, her peygamber müslümandır, Yahudi ve Hıristiyanlar kitap ehli kâfirdir.]

 

([Ehl-i kitap] "Yahudi ve Hıristiyanlar hariç hiç kimse Cennete girmeyecek" dediler. Bu, onların kuruntusudur. De ki: "Doğru söylüyorsanız delilinizi getirin.") [Bekara 111] 

 

Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya o zaman inanan kimseler de müslüman idi. Şimdiki Yahudi ve Hıristiyanlar, Muhammed aleyhisselama inanıp müslüman olmadıkça Cehennemliktir. Çünkü Allahü teâlâ, (Ancak Resulüme uyan kurtulur) buyuruyor. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki: 

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Ey iman edenler, sizi hayat verecek şeylere [dinin emrine, Cennete, ebedi hayat verecek itikada, amellere] davet edince, Allah’a ve Resulüne icabet edin!) [Enfal 24] 

 

Müslüman olmayanın hâli

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:

(De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!) [Al-i İmran 31] 

[Bu âyet-i kerime inince, münafıklar, şimdiki müsteşrikler gibi, "Muhammed kendine tapılmasını istiyor" dediler. Aşağıdaki âyet-i kerime bunun üzerine indi. (Şifa-i şerif)]

 

(De ki, "Allah’a ve Resulüne itaat edin! Eğer [Resule uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] elbette Allah da kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]

 

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Cennete sadece müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]

(Beni duyup da iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan [müslüman olmayan herkes] muhakkak Cehenneme girecektir.) [Hakim]

(Ben bir kulum. Hıristiyanların İsa aleyhisselamı [ilah ve ilahın oğlu diye] övdükleri gibi, beni övmeyin!) [Şir’a]

 

Görüldüğü gibi Cennete yalnız müslümanların gireceğini Allah ve Resulü söylüyor. Bazı okuyucularımız, Hz.Musa’ya ve Hz.İsa’ya o zaman inanan kimselerin Cennete girip girmeyeceğini soruyorlar. Bu peygamberler de hak peygamber idi. Onlara inananlar da mümin idi. Elbette onlar da Cennete gidecektir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

([Senden önce peygamberlere] iman edenler, Yahudi, Hıristiyan ve sabiinlerden Allah’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için elbette Rablerinin katında mükafatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur, üzülmeyecekler de.) [Bekara 62]

 

Ehl-i kitabın [Yahudi ve Hıristiyanların] kâfir olduğunu gösteren bir âyet-i kerime meali de şu:

(De ki: "Ey Kitab ehli, ancak Allah’a kulluk etmek, Ona şirk koşmamak, Allah’ı bırakıp insanları Rab edinmemek üzere, aramızdaki müşterek bir söze gelin!" Yine yüz çevirirlerse, "Bizim müslüman olduğumuza şahid olun" deyin!) [Al-i İmran 64]

 

Ehl-i kitap müslüman olsaydı, böyle ifadeler kullanılmazdı. Bilindiği gibi Hıristiyanlar Hz.İsa’yı Rab edinmişlerdi. Ehl-i kitap hakkında bir âyet-i kerime meali de şöyle:

(Ehl-i kitabdan bir kısmı sizi sapıtmak ister; Halbuki kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar.) [Al-i İmran 69] 

 

Müslüman başka din aramaz

Allah’ın rahmeti her şeyi kuşattığına ve rahmeti gazabını geçtiğine göre, gayri Müslimleri de sevmek gerekmez mi? Rahmetinin sonsuzluğu karşısında Allah’ın azabından bahsetmek yanlış değil mi?

CEVAP

İmanın esası buğdi fillah, hubbi fillahtır. Yani Allah dostlarını dost, Allah düşmanlarını düşman bilmektir. Gayri Müslimler Allah’ın düşmanıdır. Allah’ın düşmanlarını sevenin kâfir olacağına dair âyet ve hadis vardır. Allah’ın rahmeti bol olduğu gibi azabı da şiddetlidir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Elbette azabım çok şiddetlidir.) [İbrahim 7]

(Kurtuluşa erenler, Allah’a ve Resulüne itaat edip Allah’tan korkan ve sakınanlardır.) [Nur 52]

 

Allah’ın 99 "Esma-i hüsna"sından biri de kahhar’dır, istediğini kahreder. Bir âyet meali şöyledir:

(Allah’ın kahrı da, cezası da pek şiddetlidir.) [Nisa 84]

 

Esma-i hüsna’dan biri de Müntekim’dir, intikam alıcıdır. (Al-i İmran 4)

 

Allahü teâlâ, Peygamberimize ve Kur’ana inanmayan Hıristiyanlar, mazlum olarak da ölse, onlardan elbette intikam alacak ve onları sonsuz olarak Cehennemde bırakacaktır

 

Hıristiyanlara kucak açarak kiliselere gidip âyinlerine iştirak edenler, şu âyetleri elbette biliyorlardır:

(Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez.) [Maide 51]

 

(Müminler, kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.) [Al-i İmran 28]

[Kâfirlere kucak açanlar da, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.]

 

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki "Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur.") [Bekara 120]

 

Hıristiyan dostları, “Ehl-i kitap da yani Hıristiyan ve Yahudiler de Cennete gidecektir. Çünkü Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır” diyorlar. Halbuki âyet-i kerimede, (Rahmetim her şeyi kuşatmıştır) buyurulduktan sonra, ([Rahmetim] Allah’tan korkup, haramlardan kaçan, zekatlarını veren ve âyetlerimize inananlar içindir) buyuruluyor. (Araf 156)

 

Bundan sonraki âyette de, (Ümmi peygamberime [Resulullaha] uyanlar için) buyuruyor. Bektaşi gibi yarısını gizlemekle, Hıristiyanlar, Yahudiler Cennete mi gidecektir? Onlar âyetlerimize ve ümmi Peygambere [Muhammed aleyhisselama] inanıyorlar mı? Elbette inanmıyorlar. İnanmayanlar kim olursa olsun kâfirdir. Kâfirleri seven de onlardan olur. Hak din bir tanedir. O da İslamiyet’tir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Allah indinde hak din ancak İslamdır.) [Al-i İmran 19]

(İslamdan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

 

Acaba Hıristiyanları sevenler, bu âyetlere inanıyorlar mı? İnanıyorlarsa, ne diye İslam’dan başka dine de kucak açıyorlar.? Onların Cennete gideceğini nasıl söylüyorlar? La ilahe illallah demek yeter, Muhammedün Resulullah demeye gerek yok niye diyorlar? Ehl-i sünnet âlimleri (Müslümana kâfir, kâfire Müslüman diyen kâfir olur) buyuruyor. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Mümine kâfir diyenin, kendisi kâfir olur.) [Buhari]

(Cennete ancak Müslüman girer.) [Buhari]

(Bana inanmayan Yahudi ve Hıristiyan Cehenneme girecektir.) [Hakim]

 

Müslüman, Kur’an-ı kerim ve hadis-i şeriflere inanır ve İslam’dan başka din aramaz.

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri