İblisin suallerine verilen cevaplar

 

Şeytanın, meleklere sorduğu sualler nelerdir?

CEVAP

Bu sualleri Abdülgani Nablüsi hazretleri bildirmektedir. İblis dedi ki:

(Kulun ibadetinin Allah’a hiç faydası, isyanının da hiçbir zararı olmadığına göre, emrine ve nehyine uyulmasını isteyerek kullarına niçin sıkıntı, zahmet çektiriyor?)

CEVAP
İnsana, ibadetler faydalı, haramlar zararlıdır. Allahü teâlâ hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde emir ve yasaklar vermekle kullarını şereflendirmiştir. Her insanın yaptığı ibadetin faydası kendisinedir.

Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Kim, [ibadetlerini yapar ve günahlarından] temizlenirse, faydası kendinedir.) [Fatır 18]

(Salih amelin faydası, bunu yapanadır.) [Fussilet 46]

(Kulun ibadetine Allah’ın ihtiyacı yok) diyen kimse, perhiz yapmayan hastaya benzer. Bu hastaya doktor, perhiz tavsiye ediyor. Bu ise, (Perhiz yapmazsam doktora hiç zararı olmaz) diyerek, perhiz yapmıyor. Doktora zararı olmadığı doğrudur. Fakat kendine zarar vermektedir. Tabib, kendine faydası olduğu için değil, onun hastalıktan kurtulması için, perhiz yapmasını tavsiye etmiştir. Doktorun tavsiyesine uyarsa, şifa bulur. Uymazsa ölebilir. Tabibin bundan hiç zararı olmaz.

 

İblis dedi ki:

(Kâfirin günah işleyeceğini bildiği halde, Allah’ın onu yaratması zulüm değil mi?)

CEVAP

Kul, sahibinin işlerinin sebebini soramaz! Allahü teâlâ herkesi Cehenneme koysaydı, kimsenin bir şey söylemeye hakkı olmazdı. Çünkü yarattığı kendi mülkünü kullanmaktadır. Başkasının mülküne tecavüz yok ki zulüm denebilsin. Cenab-ı Hakkın âdeti şöyledir ki, isyan etmeden kimseyi Cehenneme sokmaz. Bunun için iman ve isyan imkanı verdiği kullarını, imtihandan geçirdikten sonra mükafat veya ceza vermektedir. Böylece kul için bir bahane kalmamaktadır.

Allahü teâlâ, İblise, (Ey İblis, sen beni tanımadın. Eğer tanısaydın, bana hiçbir işimde karşı gelinmeyeceğini, itiraz edilmeyeceğini bilirdin. Benden başka ilah yoktur. Yaptıklarımdan kimseye hesap vermem) buyurdu. (Hadika)

İnsanda İrade-i cüziyye vardır. Bunu kullanmakta serbesttir. Allahü teâlâ, kul, iradesini iyiliğe kullanırsa iyilik, kötülüğe kullanırsa kötülük yaratabilir. Kul, ibadet etmekte ve günah işlemekte serbest olmasa, ahirette iyiliğe mükafat, kötülüğe ceza verilmez.

 

İblis dedi ki:

(Ben Âdem’e secde etmediğim için lanetlendim? Bu secde etmeyişin Allah’a isyanla ne ilgisi var?)

CEVAP

İblis, isyanını Âdem aleyhisselâma karşı yaptığını zannediyor. Halbuki Hz. Âdem’in önünde (bana secde et) emrini Allahü teâlâ veriyor. Bu emri dinlememek, Allahü teâlâya isyandır.

 

İblis dedi ki:

(Bir kimsenin Cennetlik veya Cehennemlik olduğu ezelde takdir edilmiştir. Cehennemlik ise, yapacağı ibadetlerin hepsi boştur. Cennetlikse, ibadete ne lüzum var?)

CEVAP

Cennetliklerin ibadet yapması ve Cehennemliklerin isyan etmesi; sağlıklı yaşaması ezelde takdir edilmiş olanın gerekli ilacı almasına; hastalanması takdir edilmiş olanın da, ilaç bulamamasına benzer. Zengin olması takdir edilmiş olana, kazanç yolları açılır. Bunun gibi, ezelde Cennetlik olana iman ve ibadet etmesi nasip olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Cennetlik olan, Cennete götürecek, Cehennemlik olan da, Cehenneme götürecek amel işler.) [Ebu Davud]

Kulun vazifesi, Allahü teâlânın emrine uyup Cennetlik amelleri işlemektir. Cehennemlik olan, (Herkesin Cennetlik veya Cehennemlik olduğu ezelde takdir edilmiş) der ve ibadet etmez. Bol mahsul alması takdir edilene ise, tarlasını sürmek, tohum ekmek nasip olur. Cennetlik olanın ibadet yapması, Cehennemliğin de, kâfir olması böyledir. Cennetlik olan, Allahü teâlâya itaat eder. Cehennemlik olan, hep günah işler. Herkes, Cennetlik veya Cehennemlik olduğunu, amelinden anlayabilir. Her nimet, Allahü teâlâya, ihlas ile ibadet etmekten hasıl olur. Her kötülük ve sıkıntı da, günah işlemekten hasıl olur. Herkese bela, günah yolundan, huzur da, itaat yolundan gelir. Allahü teâlânın âdeti böyledir. Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi iyilik, nefse güç ve acı gelenleri de felaket sanmamalıdır!

 

İblis dedi ki:

(Lanetlik olduğum halde, niçin bana uzun bir mühlet verilmiştir?)

CEVAP

Allahü teâlâ, isyan edenle itaat edenin belli olması için, (domuz eti yemeyin, içki içmeyin) gibi bazı yasaklar koydu. Domuzu ve içkiyi yaratıp, yasaklaması gibi, senin gibi şeytanı yaratarak, uzun bir mühlet vermesi de insanlar için bir imtihandır. Bu imtihanı kazanmaları için kurtuluş yolu da gösterilmiştir. Öyle bir imtihan ki, soru ve cevapları bellidir. (Şunları yapan imtihanı kaybeder, şunları yapan kazanır) buyurulmuştur. Hiç kimse de gücünün yetmeyeceği işlerle mükellef = yükümlü kılınmamıştır. Herkese akıl ve imkan vermiş, yapacağı işlerde serbest bırakmıştır. Artık bir bahane kalmamıştır. (Mek.Rabbani, Hadika, Berika)

 

Hilelerine aldanmamak için

Şeytanın hilelerine aldanmamak için Allah ve Resulü neler bildirmiştir?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde, şeytanın hilelerine aldanmamak gerektiğini bildiren pek çok âyet-i kerime vardır. Bunlardan bazılarında mealen buyuruluyor ki:

(Hakikaten şeytan size düşmandır. Siz de onu düşman edininiz. Çünkü o, kendine tâbi olanları, [nefslerine uymaya, dünyaya meyletmeye ve] Cehennem ehlinden olmaya çağırıyor.) [Fatır 6]

(Ey iman edenler, şeytanın yoluna [ve vesveselerine] tâbi olmayın.) [Bekara 208]

 

(Şeytanın izine, yoluna tâbi olmayın. Muhakkak ki, o size apaçık bir düşmandır. Şeytan size ancak kötülüğü, fahşayı [hayasızlığı, dünyaya düşkün olmayı, nefsin arzularının peşinde koşmayı] emreder.) [Bekara 168-169]

 

(Şeytan sizi [Allah yolunda infak ederken] fakir olursunuz diye korkutur ve [sadaka vermemenizi] emreder.) [Bekara 268]

 

(Şeytan onları [taşkınlığa meylettirip] hidayete uzak bir sapıklığa düşürmek ister.) [Nisa 60]

(Şeytana itaat  etmeyin, o size açık düşmandır diye size nasihat vermedim mi?) [Yasin 60]

 

(Şeytan, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin bırakmak ister. Sizi, Allahü teâlâyı zikretmekten ve namazdan alıkoymak ister. Siz bunlardan [ayıplarını, zararlarını bildikten sonra] hâlâ sakınmaz mısınız?) [Maide 91]

 

([Nefsine uyarak] Allahü teâlânın dininden yüz çevirenlere, [dünyada] bir şeytan musallat ederiz.) [Zuhruf 36]

 

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:

(Melekten gelen ilham, İslamiyete uygun olur. Şeytandan gelen vesvese, İslamiyetten ayrılmaya sebep olur.) [Tirmizi]

(Şeytan kalbe vesvese verir. Allahü teâlânın ismi söylenince kaçar. Söylenmezse vesveselerine devam eder.) [İbni Adiy]

 

(Allahü teâlânın rahmeti cemaat üzerinedir. Şeytan, müslümanların cemaatine katılmayıp muhalefet eden kimse ile beraberdir.) [D.Kulub]

(Sürüden uzak kalan koyunu kapan kurt gibi, şeytan da insanın kurdudur. Parça parça olmaktan sakınınız. Cemaat halinde birleşiniz. Mescidlere koşunuz!) [Tirmizi]

 

Peygamber efendimizin şeytana sorduğu sualler varmış. Onlar nelerdir?

CEVAP

Allahü teâlâ, iblise, Resulullaha giderek, soracağı bütün suallere doğru cevap vermesini emretti. İblis yaşlı biri şeklinde Resulullahın huzuruna geldi. Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Sen kimsin?

- Ben iblisim.

- Niçin geldin?

- Allahü teâlâ gönderdi ve soracaklarına doğru cevap vermemi emretti.

- O halde, sevmediğin ve düşman olduğun kimseleri söyle!

- Dünyada en sevmediğim kimse, sensin ve adil sultanlar, tevazu sahibi zenginler, doğru sözlü tüccarlar, ihlas sahibi ve ilmi ile amel eden âlimler, din-i İslamı yaymaya çalışan mücahidler, insanlara karşı merhametli olanlar, tevbe-i nasuh ile tevbe edenler, haramdan kaçınanlar, daima abdestli bulunanlar, daima hayır ve hasenatta bulunan müslümanlar, güzel huylu olan ve insanlara faydalı olan müslümanlar, Kur'an-ı kerimi tecvide uygun olarak okuyan hafızlar ve herkes uyurken namaz kılan kimselerdir.

- Dünyada sevdiğin, dost olduğun kimseleri söyle!

- Zalim sultanlar, kibirli zenginler, hain tüccarlar, içki içenler, kötü yerlerde teganni eden, şarkı söyleyen, fuhuş yapanlar, yetim malı yiyenler, namaza önem vermeyen ve geç kılanlar, tul-i emele [uzun dünya arzularına] sahip olanlar, hemen gadablanıp, gadabını yenemeyen kimseler benim dostum, sevdiğim kimselerdir. (Diya-ül kulub)