(Kırk hadis
ezberleyene şefaat ederim) mealindeki hadisinden amaç, kırk hadisi bilmek mi, yoksa
ezbere okumak mı? CEVAP İkisi de değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Ölümünden
sonra, [yazdığı bir kitapta]
40 hadis bırakan [mümin],
Cennette benim refikimdir [arkadaşımdır.]) [Deylemi] (Helal ve
haramı bilsinler diye, Allah’ın rızasını umarak, ümmetime kırk hadis
öğreten [mümin], âlim olarak haşr olur.) [Ebu Nuaym]
(Dini işlerine
fayda verecek kırk hadisimi hıfzeden, kıyamette âlimlerle haşr olur. Âlim, âbidden yetmiş derece üstündür.
Âlimle âbid arasındaki her bir
derecenin [muazzam] üstünlüğünü
ancak Allahü teâlâ bilir.) [Taberani]
(İşittiği
hadisi aynen nakledene büyük sevap vardır.) [Taberani] (Allah’ın
kendisini mağfiret etmesi niyeti ile, kırk hadisimi yazarak [kitap veya
başka yollarla] başkalarına ulaştırana
Allah rahmet eder ve şehidlik mertebesi verir.) [İbni Cevzi] (Ümmetime
bildirmek için kırk hadis ezberleyene kıyamette şefaat ederim.) [İbni Adiy]
Böyle hadis-i şerifleri kendi mezhebinin âlimlerince yapılan açıklamaları ile birlikte okumalıdır. Bir kâfir, kırk hadisi ezberlese aynen söylese Cennete gider mi? Gitmez elbette. Bir kâfir, Kur'an-ı kerimi ezberlese de Cennete gidemez.
Cennete gitmek için birinci
şart düzgün imandır, ehl-i sünnet itikadına sahip olmaktır. İkinci şart bu itikad üzere imanla ölmektir.
Yukarıdaki hadis-i şeriflerin açıklaması kısaca şöyledir: İtikadı düzgün olup, farzları yapan ve haramlardan kaçan kimse, 40 hadisimi bilir ve onunla amel etmeye çalışırsa Cennete gider demektir. Sadece ezberlemek değildir. Bilmek ve amel etmeye çalışmaktır. Böyle işler şefaate sebep olur. Yani günah çok olsa da şefaat sayesinde affa kavuşabilir. Şefaate sebep olacak işleri yapmaya çalışmalıdır.
Kırk hadis bildirmek önemli imiş diyerek, kendi mezhebinin
âlimleri tarafından açıklamaları yapılmayan hadis-i şerifleri nakletmenin
vebali büyük olur. |