Cennete ancak müslüman olan girer

 

Bir bayan arkadaşım var. Hıristiyanlarla diyalog içinde. Amentü’deki altı şarta inanıyor. Yani Allah’a, Kuran-ı kerime, meleklerine, kaza ve kadere, öldükten sonra dirilmeye, Cennete Cehenneme, Peygamber efendimizin Allah’ın resulü olduğuna inanıyor. Ama; (ben Hıristiyanlığın da hak din olduğuna inanıyorum, Hıristiyanların âyinlerine gidiyorum, onlar gibi ibadet yapıyorum, put önünde dua ediyorum) diyor. Bu bayan Müslüman mıdır, bu haliyle ölürse kâfir midir?

CEVAP

Bu bayan bu haliyle kâfirdir. Çünkü kâfirlerin âyinlerini yapan kâfir olur. Hak din yalnız İslamiyet’tir. Hıristiyanların kâfir olduğu bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır. Hıristiyanlığı hak din bilmek Al-i İmran suresinin 19. âyetini inkâr olur. Kur'an-ı kerimde de buyuruluyor ki:

(Hak din yalnız İslamdır.) [Al-i İmran 19]

(Ey iman edenler, yahudileri de, hıristiyanları da dost edinmeyin! Onlar birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardandır. Allah, [kâfirleri dost edinip kendine] zulmeden kavme elbette hidayet etmez.) [Maide 51]

(İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah’ı bir tanıyan hanif, doğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.) [Al-i İmran 67]

Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa da her peygamber gibi müslüman idi. Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya o zaman inanan kimseler de müslüman idi. Şimdiki yahudi ve hıristiyanlar, müslüman olmadıkça ebedi Cehennemliktir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(Cennete ancak müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]

 

Dünyada dinsizler ve çeşitli dinlere mensup insanlar var. Bunlar da son peygamber Muhammed aleyhisselamın ümmeti değil midir?

CEVAP

Evet Peygamber efendimiz bütün milletlere peygamber olarak geldiği için, müslüman olmayanlara da ümmet denir ise de, kâfirlere tek başına ümmet dememelidir. Gayri müslimlere ümmet-i davet denir, müslümanlara da ümmet-i icabet denir. Yani birisi dine davet edilen ümmet, öteki de dini kabul eden ümmet anlamındadır.

 

İsmi güzel olmayanlar hesap günü Arasat meydanında kalacak Cennete gidemeyecek deniyor, doğru mu?

CEVAP

Doğru değil. Arasat meydanı herkesin toplanacağı yerdir. Hesap bittikten sonra Cennete veya Cehenneme gönderilir. Kâfirler Cehennemde ebedi kalır.

Haram işleyen kimsenin namaz, oruç gibi ibadetleri sahih olursa da, yani borçtan kurtulursa da sevap verilmez deniyor. Mesela içki içen, hırsızlık eden birinin hiç sevabı olmaz mı?

CEVAP

İbadetlerden hasıl olan sevaplar, günahlarından fazla gelirse sevabı olur. Ahirette terazi niçin kurulacaktır? Sevaplar günahlar tartılacak, sevabı fazla gelen kurtulacaktır. Onun için günahı azaltmaya çalışmalıdır.

 

Ahirette sevaplarımız günahlarımızdan fazla gelirse direkt Cennete mi gideceğiz?

CEVAP

Evet

 

Sevaplarımızdan az olan günahlarımızın azaplarını çekmeyecek miyiz?

CEVAP

Evet çekmeyeceğiz. Her günahtan sorguya çekileceğiz, ama sevaplar fazla gelirse direkt Cennete, sevaplar az gelirse, o zaman peygamberlerin, âlimlerin, şehidlerin, Kur’an-ı kerimin ve daha başkalarının şefaati ile yine direkt Cennete gideceğiz. Şefaate kavuşamazsak, günahlarımızın cezasını elbette çekeceğiz.

Ahirette herkes, bütün insanlar 30 yaşında oluyorlarmış. Mesela 60 yaşında ölen adam 30 yaşında olacak. 21 yaşında ölsem ben de 30 yaşında mı olacağım?

CEVAP

Herkes 30 değil, 33 yaşında olacaktır. Siz de 33 yaşında olacaksınız.

 

Ölünce Cennete evli olarak gidenlere huri verilecekmiş, bekâr olanlar ne oluyor?

CEVAP

Dünyadaki evlilikler sona eriyor. Yani herkes oraya bekâr olarak gidiyor. Evli gittiği halde eşi imansız olarak ölmüşse Cehenneme gider ve ebedi orada kalır.

Cennet ehlinin hepsine hizmet edecek huriler, gılmanlar verilecektir. Bekâr kimse kalmayacaktır. 

 

Cennette şarap içilecekmiş, (Biz de dünyada iken içelim) diye dalga geçiliyor. Bunlara nasıl cevap verebiliriz?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde Cennet ehli için, orda, (Tertemiz şarap içerler) buyuruluyor. (İnsan 21)

Cennet ehline verilecek "Şeraben tahura" diye buyurulan "Temiz şarap"tan maksat, temiz bir içecektir. Türkçesi şurup, meşrubat demektir. Alkollü olan şarap ile, rakı ile bir alakası yoktur. Kur'an-ı kerimde alkollü şarabın haram olduğu bildiriliyor. (Maide 90)

Ömer Hayyam’ın rubailerinin çoğu da din ile alay mahiyetindedir:

Tanrı Cennette şarap içeceksin der,

Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?

mısraları bu kabildendir.

 

Mezardan kalkış nasıl olacaktır?

CEVAP

Herkes mezardan dünyadaki gibi kalkacaktır. Cennet ve Cehenneme girecekleri zaman başka şekil alacaklardır.

 

Hz. Mehdi gelince mezhepleri kaldıracak mı?

CEVAP

Mezhepleri kaldırmayacak, fakat mezheplerin doğru bilgileri unutulacak. Hz. Mehdi, ictihad edecek, ictihadı Hanefi mezhebine uygun olacaktır.

 

Müslüman cinler, Cennette Allahü teâlâyı görecek mi?

CEVAP

Evet.

 

Cennette her gün, önceki günden fazla zevk alınacak mı?

CEVAP

Evet.

 

Mümine Cehennem ateşi hamam sıcaklığı gibi mi olacaktır?

CEVAP

Cehennem azabının şiddetine göre öyle olacaktır..

 

Mehdinin geleceği ile ilgili hadisi inkâr eden kâfir olur mu?

CEVAP

Diğer hadis-i şerifleri inkâr gibidir.

 

Boynuzsuz koç, boynuzludan hakkını alır hadisi mecaz mı?

CEVAP

Evet mecazidir. Hayvana sual sorulmaz.

 

Hesap ne zaman olacak; kabirde mi, mahşerde mi, mizanda mı, sıratta mı?

CEVAP

Mahşer günü mizanda olacaktır.

Bir kâfirin, yaşadığı yüz sene içinde işlediği günahlar için sonsuz olarak Cehennemde kalmasına zulüm diyen Almanlar vardır. Yüz senelik kâfirliğin karşılığı niçin sonsuz cezadır?

CEVAP

Bunun hikmetini cenab-ı Hak açıkça bildirmemiştir. Bazı âlimler bildiriyor ki:

Kâfirler, sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyetinde oldukları için, küfürlerinin cezası Cehennemde sonsuz azaptır. Bunun için kâfirlere olan ebedi azaba zulüm denilemez.

 

Evliya veya peygamber türbesini öpmek caiz olduğuna göre, sandukanın ne tarafı öpülür?

CEVAP

Caiz demek yapmalı demek değildir. Yapılırsa günah olmaz demektir. Öpmek gerekmez. Diğer kabirleri öpmek caiz değildir.

Ölü için ağlamak uygun mudur?

CEVAP

Ölü için sessiz ağlamak caizdir. (Şerh-us-sudur) ve (Berekât)da, (Müminin ölümüne gökler ağlar) yazılıdır. Ölü için yüksek sesle ağlamak, matem tutmak, siyah elbise giymek, siyah perdeler ve rozetler, işaretler asmak, matem işaretleri, resmini taşımak caiz değildir. (Hazanet-ür-rivâyât) kitabında, (Cenazeye ve cenaze çıkan yere siyah örtmek ve siyah giyinmek caiz değildir) diyor. Bütün hadis kitapları, Peygamber efendimizin ölü için yüksek sesle ağlamanın ölüye sıkıntı vereceğini buyurduğunu bildirmektedir. Bu hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

(Şu dört şey cahiliyet mirasıdır: Soyu ile övünmek, bir kimsenin soyuna sövmek, yağmuru yıldızlardan aramak, ölüleri methederek ağlamak.) [Buhari]

 

(Ölü, yakınlarının kendisine bağırarak ağlamasından azap [sıkıntı] duyar.) [Buhari]

(Birinin yüksek sesle ağlaması ile, ölünün üzerine kaynar su dökülür.) [Bezzâr]

 

(Ölülerinize feryat ederek ağlamayın, çünkü ölü, bundan azap duyar.) [Şirazi]

(Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.) [Müslim]

(Bir kimsenin soyuna sövmek ve ölü için matem tutmak insanı küfre sürükler.) [Müslim]

 

(Yüksek sesle ağlayarak "Kolum kanadım kırıldı, yardımcım gitti” gibi sözler söylemek ölüyü sıkıntıya sokar.) [İbni Mace]

 

(Ölü arkasından ağlamayı sanat edinen, tevbe etmezse, çeşitli azaba maruz kalır.) [Müslim]

(Çığlıkla ölü için ağlayana, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti olsun.) [Taberani]

 

(Nimete kavuşunca [davul] zurna çalmak, musibet anında feryat etmek caiz olmaz.) (Bezzar)

(Rahmet melekleri ölünün arkasından feryat edip ağlayanlara dua etmez.) [İ.Ahmed]

 

(Ölü için ağlayana da, onu dinleyene de lanet olsun.) [Ebu Davud]

(Üzülünce, yüzünü yolan, elbisesini yırtan ve bağırıp çağıran bizden değildir.) [Buhari]

(Felakette, saçlarını yolan, elbisesini yırtan yüksek sesle ağlayan bizden değildir.) [Nesai]

 

Ebu Seleme’nin kızı Hz.Zeynep anlatır: Babası ölünce başsağlığı dilemek için Resulullahın zevcesi Ümmü Habibe validemizin yanına gitmiştim. Güzel koku istedi. Safran esansından, bir genç kıza, sonra da kendi yüzüne sürdü ve şöyle dedi: Vallahi benim güzel kokuya ihtiyacım yok. Fakat Resulullahın, (Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadının, ölen yakını için üç günden fazla yas tutması helal değildir. Yalnız kocası ölen kadın iddeti kadar, dört ay on gün süslenmez) dediğini duydum. Cahş kızı Zeyneb’in kardeşi şehid olunca, o da aynı şeyleri söyledi. (Buhari)

 

Canımız sıkılınca ailece kabristana gidiyor, ibret almaya çalışıyoruz. Gerçi tanıdıklardan gülenler çıkıyor ama iyi de oluyor, biraz kendimize geliyoruz. Böyle yapmamız uygun mu? Gidince nelere dikkat edelim?

CEVAP

Ölümü hatırlamak, ölüden ibret almak ve ahireti düşünmek için kabir ziyaret etmek sünnettir. İbret almak için, ölünün çürüdüğü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, ağzından pis sular aktığı, karnının şişip patladığı, içine kurtların, böceklerin dolduğu düşünülür. Böylece kendisinin de aynı hallere düşeceğini hatırına getirir. Kimseye kötülük düşünmez. İyi bir müslüman olarak yaşamaya çalışır. Hanefi’de, perşembe, cuma ve cumartesi günleri kabirleri ziyaret etmek sünnettir. Şafii’de, perşembe günü ikindiden cumartesi günü güneş doğuncaya kadar ziyaret etmek sünnettir.

 

Ziyaret edenin, ölü için Kur'an-ı kerim okuması, ona dua etmesi gerekir. Bunların ölüye faydası çok olur. Kabristana girince, (Esselamü aleyküm ya Ehle-daril kavmilmüminin! İnna inşaallahü an karibin biküm lahikun) demek sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, Allahümme inni eselüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselam en la tüazzibe hazelmeyyit denirse, o ölünün azabı kıyamete kadar kaldırılır.) [Etfal-ül müslimin]

 

Evliyayı ziyaret için uzak yere gitmek ve kabirlerini, bereketlenmek, yani istifade etmek niyetiyle ziyaret etmek müstehaptır. Resulullahın mübarek kabrini ziyaret etmek, ibadetlerin en kıymetlilerindendir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip olur.) [Bezzar, Dare Kutni, Taberani]

 

Ziyaret ederken, kabir etrafında tavaf etmek, kabri öpmek caiz değildir. Hindiyye’de, ana-babanın kabrini öpmenin caiz olduğu bildiriliyor. Ana-babadan daha kıymetli olan evliya veya peygamber türbesini öpmek de caizdir. Evliyadan, şefaat etmesi, Allahü teâlânın vermesine vesile olması istenir.

(Kabirleri ziyaret eden kadınlara Allah lanet etsin) hadis-i şerifi, ağlamayı yenilemek için kabir ziyaret eden kadınları kasdetmekte olup, bu cahiliyet devri âdetlerindendir. (Kabirleri ziyaret etmenizi yasak etmiştim, bundan sonra ziyaret edin; zira size ahireti hatırlatır) hadis-i şerifi, kadınların da kabir ziyaret edebileceğini göstermektedir. Kadınların, kapalı olarak, fitneye sebep olmadan, ara sıra kabir ziyaretleri caizdir. (Tahtavi)

 

Cinlere de fetva vermekle meşhur olan Müfti-yüs-sekaleyn ve Şeyh-ül İslam ibni Kemalpaşazade hazretleri (Bir işinizde şaşırırsanız ölmüşlerden yardım isteyiniz) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor ki:

Ruhun bedene bağlanması, kuvvetli bir aşk ile olmuştur. Ölmek, ruhun bedenden ayrılması demektir. Ruhun bedene olan sevgisi öldükten sonra da devam eder. Bir insan, kuvvetli, olgun ve tesiri çok olan bir zatın kabri yanında durup, o zatı düşünse, o zatın ruhunun, bedenine ve dolayısıyla, o toprağa bağlılığı olduğundan, bu iki ruh karşılaşır. Gelen insanın ruhu, o zatın ruhundan istifade eder.

 

İmam-ı Razi hazretleri diyor ki:

Gelen insanın ruhu ile, kabirdeki zatın ruhu, birer ayna gibidir. Birbirinin karşısına gelince her birinin ışığı, ötekinde akseder, yansır. Bir zat, öldükten sonra, ruh âleminden ve rahmet-i ilahiden ona gelmiş olan, ilimler, kuvvetli eserler, onun ruhundan, ziyarete gelen kişinin ruhuna geçer.

 

Yunus Emre diyor ki:

Sabah mezarlığa vardım baktım herkes ölmüş yatar

Her biri çaresiz olup ömrünü yitirmiş yatar.

 

Kimi yiğit, kimi koca kimi vezir kimi hoca

Gündüzleri olmuş gece karanlığa girmiş yatar

 

Vardım onların katına baktım ecel heybetine

Ne yiğitler muradına daha ermemiş yatar.

 

Nicelerin bağrın deler, kurtlar üstünde gezeler,

Gepegencecik tazeler, gül gibice solmuş yatar.

 

Yarı kalmış tüm işleri, dökülmüş inci dişleri,

Dağılmış sırma saçları hep yerlere düşmüş yatar.

 

Çürüyüp durur tenleri, Hakka ulaşmış canları,

Görmez misin sen bunları nöbet bize gelmiş yatar.

 

Bir kabre iki akraba gömülebilir mi?

CEVAP

Akraba da olsa, zaruret olmadıkça, bir kabre, iki kişi gömülmez. Bir ölü çürüyüp, kemikleri toprak olmadan, bu mezara başkası gömülemez. Başka mezar kazılamazsa, kemikler toplanıp, mezar içinde, toprakla örtülerek, başkası, bu örtülen toprağın öte yanına gömülebilir. Ölü çürüyüp, toprak olunca, bu mezara başkası defnedilebilir. (Hadika)

Diğer suallerinizin cevabı da şöyle:

1- Ölü çürüyüp toprak olduktan sonra, buraya tarla, bina yapmak caiz olur.

2- Mezarlar, sel, ırmak suları altında kalırsa, çıkarıp başka yere gömmek caiz değildir.

3- Eski kâfir mezarlarında, kâfirlerin alametleri kalmayınca, buraya müslümanlar gömülebilir ve cami yapılabilir. Nitekim, Medine’de Mescid-i nebinin yeri önce kâfirlerin kabristanı idi. Kazılıp, kemikler başka yere götürülüp, buraya mescid yapıldı.

 

Babamı Bulgaristan’da gayri müslim mezarlığına gömmüşler. Rüyamda babamı gördüm. Kendisinin kurtarılmasını istedi. Babamın mezarını müslüman mezarlığına nakletmem caiz midir?

CEVAP

Zulmetten kurtulması için nakletmek çok iyi olur.

 

"Biri baş, diğeri ayak ucuna olmak üzere, iki tane mezar taşı dikmek şart" deniyor. Bir tane mezar taşı dikilse mahzuru olur mu?

CEVAP

Mezar taşı dikmek şart değil, sadece caizdir. Yani dikilse de, dikilmese de olur. Mezar taşı, bir tane de olur, iki tane de olur. Hatta kabri korumak için etrafını taşla, betonla, demir parmaklıkla çevirmek caizdir. Taş üzerine âyet-i kerime, methiye gibi şeyler yazmak caiz değil, fakat ölenin ismini ve öldüğü hicri tarihi yazmak caiz görülmüştür. Bunları İslam harfleri ile yazmalıdır.

 

Kabirdekilere nasıl selam verilir?

CEVAP

Kabristana girince, (Esselamü aleyküm ya Ehle-daril kavmilmüminin! İnna inşaallahü an karibin biküm lahikun) demek sünnettir

 

Akşam vakti mezarlıktan geçerken kabir ehli üzerine Fatiha okunur mu?

CEVAP

Evet her zaman okunur, mahzuru yoktur.

 

Ölüyü, altın, gümüş veya madeni diş ile gömmek caiz mi?

CEVAP

Kıymetli mal ve ziynetle gömmek caiz değildir.

 

Altın kaplama dişleri ölünce mi sökmek lazımdır?

CEVAP

Ölmeden önce sökmelidir.

 

Defnederken, kerpiç yerine beton, mermer koymak caiz mi?

CEVAP

Vücuda dokunmadığı için caizdir. Kabrin içi sayılmaz.

 

Ölünün terlemesi ve gözünden yaş gelmesi neye alamettir?

CEVAP

Hayra alamettir.

 

Ölü sahibi, taziyeyi kabul için evde üç gün durması gerekir mi?

CEVAP

Durması caizdir. Ama durmaması iyidir. İbni Âbidin hazretleri, (Ölü sahibinin taziye için evinde oturması mekruh, kabristandan çıkarken taziye mekruh değildir) buyuruyor.

 

Beş aylık çocuğun kabri büyük insan kabri gibi mi olmalıdır?

CEVAP

Büyük insan gibidir. Mümindir, derin olması iyi olur.

 

Kabir kazınca su çıktı. Susuz yer yok. Buraya defin caiz mi?

CEVAP

Zaruret olunca caizdir.

 

Yer darlığı sebebiyle üst üste katlı mezar yapmak caiz mi?

CEVAP

Zaruret olursa caiz olur. Zaruretsiz caiz olmaz.

 

Definden sonra, meyyit çıkan eve gidip taziye mekruh mu?

CEVAP

Erkekler için evde taziye her zaman mekruhtur.

 

Vefat etti yerine, irtihal buyurdu demek caiz mi?

CEVAP

Evet. İrtihal = dünyadan ahirete göçmek demektir.

 

Ölen kadını kefenlerken, avret yerine bez koymak caiz mi?

CEVAP

Hayır.

 

Cenazeye toprak atarken, küreği yere atmadan başkasına vermekte mahzur var mı?

CEVAP

Mahzur yoktur.

 

(Cenazeyi ebedi istirahatgâhına tevdi ettik) demek caiz mi?

CEVAP

Mahzuru yoktur. İyi biliriz demektir. Yoksa orası kâfirler için istirahat yeri değildir.

 

Tebarekeyi okuyana kabir suali olmaz mı?

CEVAP

Evet.

 

Ölüyü taziyeye gelenlere bir şeyler ikram etmek caiz mi?

CEVAP

Eve gelene bir şey ikram etmek âdettir, caizdir.

 

Taziye için uzaktan gelen misafire yemek yedirmek caiz mi?

CEVAP

Evet.

 

Ölü evine yemek getiriliyor. Ekşimemesi için taziyeye gelenlere vermek caiz mi?

CEVAP

Fakire vermek sevap. Ölünün ruhuna bağışlanır.

 

Az idrar sıçratana da kabir azabı olur mu?

CEVAP

Evet.

 

Altı toprak, dört tarafı betondan yapılmış hazır kabrin içine lahd kazıp meyyiti defin etmek caiz mi?

CEVAP

Evet.

 

Belediye, ölüleri beton mezara gömdürüyor. Ne yapalım?

CEVAP

Zaruret olunca caiz olur.

 

40 yıl önce ölenin kabrinde yüksek sesle Kur'an okunur mu?

CEVAP

Yüksek sesle mezarlıkta Kur’an okumak mekruhtur.

 

Taşlara okuyup mezar üstüne koymak caiz mi?

CEVAP

Evet.

 

Dişi altın kaplama olan, aniden ölünce yine sökmeli mi?

CEVAP

Evet.

 

Tahta çivili tabut, bazen açılıyor. Tahta çivi tutkalla yapıştırılsa caiz olur mu?

CEVAP

Evet.

 

Kadını, altın diş ile defnetmek uygun mu?

CEVAP

Hayır.

 

Kabirdeki kemikler çürümüşse, başkasını defnedeceğiz. Kemiklerin çürüme vakti var mı?

CEVAP

Yoktur.

 

Peygamber ve evliya kabrini öpmek caiz mi?

CEVAP

Evet. Fitneye sebep olmamak şartı ile.

 

Mumyalanıp kabre konmayana kabir suali olur mu?

CEVAP

Evet.

 

Bahçeyi kazarken çıkan kemikleri ne yapmalı?

CEVAP

Kemikleri toplayıp bir çukura koymalı. Kemiksiz yerler ekilir.