Namazdan sonra nasıl dua edilmeli

 

Namazdan sonra okunması gereken dualar nelerdir?

CEVAP

Namazlardan sonra, okunması gereken belli dua yoktur. Herkes ihtiyacına göre dua eder. Hep aynı duayı okumak da uygun değildir. Ne istediğini şuurlu olarak bilmek gerekir. Ne istediğinin farkında olmadan dua etmek uygun olmaz. Belli şeyleri ezberleyip, şiir okur gibi dua etmek mekruhtur. Dua, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalı, duayı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmak da mekruhtur. Her fırsatta dua etmelidir!

 

Mesela şöyle dua edilebilir:

Ya Rabbi, kıldığımız namazları kabul eyle! Ahir ve akıbetimizi hayreyle! Son nefesimizde kelime-i

tevhid söylememizi nasip eyle! Ölmüşlerimizi af ve mağfiret eyle!

 

Allahümmağfir verham ve ente hayrürrahimin. Teveffeni müslimen ve el hıkni bissalihin. Allahümmağfir li veli valideyye ve lilmüminine vel müminat yevme yekumül hisab.

 

Ya Rabbi, bizi şeytan ve düşman şerrinden ve nefs-i emmaremizin şerrinden muhafaza eyle! Evimize iyilikler, hayırlı ve bereketli rızıklar ihsan eyle! Ehl-i islama selamet ihsan eyle! Din düşmanlarını kahr ve perişan eyle! Kâfirlerle cihad etmekte olan müslümanlara imdad-ı ilahiyyen ile imdat eyle!

 

Allahümme inneke afüvvün kerimün tuhibbülavfe fafü anni.

 

Ya Rabbi, hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva ihsan eyle! Allahümme inni eselükessıhhate velafiyete vel-emanete ve hüsnelhulki verridae bilkaderi bi rahmetike ya erhamerrahimin.

 

Riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, kazadan, beladan, tembellikten, acizlikten, zelil olmaktan, zulüm görmekten, azdıran zenginlik ve azdıran fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşman galebesinden, kötü huydan, bid’at işlemekten, dalalete düşmekten, ihlassız amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, erzeli ömürden, ölürken gelecek fitnelerden, dinimize, dünyamıza zarar verecek şeylerden bizleri koru!

 

Hakiki iman, güzel bir ahlak, şükredici bir kalb, zikredici bir dil, kaza ve kadere rıza gösteren hayırlı bir ömür, az yemek, az uyumak, az konuşmak, az gülmek ve çok hizmet etmeyi, kabir azabından ve ahiret dehşetinden kurtulmayı, ömür boyu rızana uygun iş yapmayı, şehit olarak ölmeyi ve son nefeste ehl-i sünnet itikadına uygun bir iman ve tevbe nasip eyle.

 

Ya Rabbi, kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine kavuşturacak amellerin sevgisini nasip eyle! İlmimizi, ihlasımızı, kabiliyetimizi artır, muratlardan, muhlaslardan olmamızı nasip eyle, cömert ve isar sahibi kullarından eyle.

 

Ana babamıza ve evlatlarımıza ve akraba ve ahbabımıza ve bütün din kardeşlerimize hayırlı ömürler ve güzel huy, akl-ı selim ve sıhhat ve afiyet rüşdü hidayet ve istikamet ihsan eyle ya Rabbi! Amin.

Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Allahümme salli ala..., Allahümme barik ala..., Allahümme Rabbena atina... Velhamdü lillahi Rabbilalemin. Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah estağfirullahelazim elkerim ellezi la ilahe illa hu, elhayyel-kayyume ve etubü ileyh.

 

Kelimelerin açıklaması:

Riya: İki yüzlülük, Allah’tan başkası için ibadet etme.

Nifak: Münafıklık.

Şikak: Uyuşmazlık.

Nefs-i emmare: Kötülük yapmak isteyen nefs.

Rüşdü hidayet: Doğru yolu arayıp bulma.

İstikamet: Doğru yol.

Kelime-i tevhid: La ilahe illallah sözü.

Erzeli ömür: Başkalarına muhtaç olunan sıkıntılı ihtiyarlık dönemi.

Murat: Seçilmiş kimse.

Muhlas: Devamlı ihlas sahibi.

İsar: Cömertlik, kendine ihtiyacı olmayan şeyleri vermek, isar ise, kendine gereken şeyleri vermektir. Yani başkalarını kendine tercih etmektir.

 

Namaz kıldıktan sonra da istiğfar ediyoruz. Her iyilik ve ibadetten sonra da niçin suç işlemiş gibi korkup istiğfar ediyoruz?

CEVAP

İnsan bütün taatlarını, ibadetlerini kusurlu bilmeli, hakkıyla yapamadığını düşünmelidir! Ebu Muhammed bin Menazil hazretleri buyurdu ki:

(Allahü teâlâ, Âl-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenleri, sadıkları, namaz kılanları, zekat verenleri ve seher vakitlerinde istiğfar edenleri meth buyurdu. Hepsinden sonra, istiğfar edenleri bildirmesi, insanın her ibadetini kusurlu görüp, daima istiğfar etmesi içindir.)

 

Cafer bin Sinan hazretleri de buyurdu ki:

"İbadet yapanların kendilerini beğenmeleri, fasıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır."

 

Bir iyilik ve ibadet edince de dört yerde korkmak gerekir:

Birinci korku: İnsan bir iyilik işleyince veya bir ibadet edince, o iyilik ve ibadetin kabul edilip edilmediğinden endişe edip korkmalıdır! Çünkü Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Allahü teâlâ ancak müttekilerin [takva ehlinin] amelini kabul eder.) [Maide 27]

 

İkincisi riyadır. İhlassız amellerin kıymeti yoktur. İyiliği sırf Allah rızası için mi yaptım, yoksa başka bir menfaat düşündüm mü diye korkmak gerekir. Ancak ihlasla yapılan ibadetin kabul edileceği yine Kur'an-ı kerimde bildiriliyor. (Beyyine 5)

 

Üçüncüsü, yapılan iyilikleri, ibadetleri zarara uğratmadan yerine teslim edebilme korkusudur.

Kötülükler, günahlar, iyiliğe zarar verir. Şu halde, iyiliği, ibadeti zarara uğratmadan yerine götürmeye çalışmalıdır! Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Bir iyilik getirene on katı verilir.) [Enam 160]

 

Dördüncüsü, yapılan iyilikle rezil olma korkusudur. Başkalarınca iyilik sanılan şeyler, belki de art niyetle yapılmış birer kötülük olabilir. Yapılan iyiliklerin, zararlardan korunarak başarıya ulaşıp ulaşmayacağından da korkmalıdır! Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Başarmam ancak Allah’ın yardımı iledir.) [Hud 88]

 

Allah’ın yardımına kavuşmak için de, Onun emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçmak gerekir.

Kötülük veya herhangi bir günah işledikten sonra pişman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir günah işleyince hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevap işle ki onu mahvetsin!) [Beyheki]

(Nerede, ne halde bulunursan bulun, Allah’tan kork ve kötülüğün akabinde bir iyilik yap ki onu yok etsin!) [Tirmizi]

 

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:

(Elbette hasenat, seyyiatı yok eder.) [Hud 141]

[Hasenat, her çeşit iyilik, seyyiat, her çeşit kötülük]

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri