Joseph Barnabas
kimdir
İsa aleyhisselama ilk inananlardandır. Kıbrıs'ta doğdu. Önceleri
Yahudi dininde idi. İsa aleyhisselamı görünce iman etti. İsa aleyhisselama
inandığı ve çok sevdiği için, Havariler ona "Barnabas" ismini
verdiler. “Barnabas” lakabı, nasihat verici, iyiliğe teşvik edici anlamına
gelmektedir. Fransızlar Saint Barnabe derler ve 11 Haziranda yortusunu yaparlar. Bolüs adındaki bir Yahudi, İsa aleyhisselamın dinine inanmış görünüp Barnabas'a yanaştı. Yıkıcı fikirlerini aşılamak için, kendisi ile senelerce arkadaşlık etti. Kandıramayacağını anlayınca, düşmanlığını açığa vurdu. İsa aleyhisselamdan sonra Bolüs'ün ilk işi, hakiki İncili yok ettirmek oldu. İsa, Allah'ın oğludur, dedi. Şarabı ve domuzu helal etti. Barnabas bu yalanlara aldanmadı. İsa aleyhisselamdan gördüklerini ve işittiklerini doğru olarak yazdı. Bu durumda İseviler ikiye ayrıldı. Bolüsçüler (Pavlosçular),
Avrupa krallarını elde edip, kuvvetlendiler. Barnabas tarafını tutanlar
ise çoğaldı. Bunlardan Antakya piskoposu Lucian,
teslise inanmadığı için 312'de öldürüldü. Barnabas'ın yolunda olanlar
İsa aleyhisselam insandır, Ona tapılmaz diyorlardı. Mücadele senelerce
devam etti. Lucian'ın talebesi Libyalı Aryüs
de Barnabas gibi; İsa insandır, Ona tapılmaz dediği için İznik toplantısında
aforoz edildi. Barnabas İncilinin yok edilmesine ve bu İncili okuyanların
öldürülmelerine karar verildi. Aryüsçüler
yok edilmeye başlandı. Roma İmparatoru Büyük Kostantin pişman olup Aryüs'ü İstanbul'a davet ettiyse de gelirken öldürüldü. Barnabas'ın yazdığı İncil, miladın 325. senesine kadar İskenderiye
kiliselerinde okunuyordu. Papa Beşinci Sixtus,1585-1590
arasındaki papalık zamanında, bunu İbranice’den İtalyanca’ya tercüme
ettirdi. Prusya kralının müşaviri J.F. Cramer,
bunu bulup 1713'te Osmanlılarla yaptığı muharebeleri ile meşhur olan
kitap meraklısı Prens Eugén'e hediye etti.
Prens 1736'da öldükten sonra, kütüphanesi Viyana (Hofbibliyothek)
Kütüphanesine katıldı. Bu el yazma İncil hâlâ, Viyana İmparatorluk Kütüphanesindedir.
Bu İncilde Hz.İsa diyor ki: Ben günah
affedemem, günahları ancak Allah affeder. (71. bab) Ben, Allah’ın
resulünün yolunu hazırlamak için geldim. Bu Resul, sizden birkaç yıl
sonra, İncil tahrif edilip hakiki inananların 30 kişi kadar kalacağı
bir zamanda gelecektir. O zaman, Cenab-ı Hak, elçisini gönderecektir.
Onun başının üzerinde beyaz bir bulut bulunur. O, putları kırar. Onun
sayesinde, insanlar Allah’ı tanır ve ben de hakiki olarak tanınırım. (72. bab) O resul güneyden
gelecektir. (96. bab) O resulün
adı Ahmeddir. (97. bab) Barnabas İncili Allah’ın bir olduğunu bildirmekte ve teslisi
yalanlamaktadır. Bugünkü İncillerde ve Ahd-i
atikte de, bütün tahriflere rağmen, Hz. İsa’dan sonra bir Peygamber
geleceği yazılıdır. 1886’da İstanbul’da Boyacıyan
Agob matbaasında basılan Kitab-ı Mukaddesin Türkçe tercümesinin
s.885’de, (O, gelince dünyayı
günah, salah ve hüküm hususlarında ilzam edecektir) deniyor. Buradaki
"O" nun Latince aslında, Paraclet yazılıdır. Bu kelime,
teselli edici demektir. Papazlar her şeye rağmen, (benden sonra bir teselli edici gelecektir) ibaresini İncilden kaldıramadı.
Pavlos’un yazdığı ve Hıristiyanların Kitab-ı mukaddesten kabul ettikleri
mektuplardan "Korintoslulara 1.mektubun,
13/ 8 de, (Peygamberler sona
erecek, diller de kaybolacak [Latince gibi], ilim iptal olacak [Ortaçağ ilmi gibi], ama O kâmil gelince, yarım kalan ve kusurlu olan bilgiler ortadan kalkacaktır)
deniliyor. [Bu yazı Türkçe Kitab-ı Mukaddeste de vardır.] Hz.
İsa’nın müjdesi
İncilde Peygamber efendimizin geleceği bildirilmiş midir? CEVAP
Barnabas İncilinde,
Hz. İsa’nın, son Peygamberin geleceğini, isminin [Muhammed ile aynı
manadaki] Ahmed olacağını) bildirdiği açıkça yazılıdır. Bu husus, Kur'an-ı
kerimde de bildirilmektedir: (Meryem oğlu
İsa "Ey İsrail oğulları, benden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik
eden, benden sonra gelecek ve ismi Ahmed olan bir Peygamberi müjdeleyen,
size gönderilmiş bir Peygamberim" demişti. Ancak, o kendilerine
apaçık delillerle [mucizelerle] gelince,
bu apaçık bir sihirdir dediler.) [Saf 6] Gayrı müslimler, Peygamber efendimizin mucizelerine sihir dedikleri
gibi, Hz. Musa ve Hz. İsa’nın mucizelerine de sihir demişlerdi. Hz. İsa, peygamber olduğunu bildirince, yahudiler, mucize göstermesini
istediler. "Bu hastayı iyileştir" dediler. O da mübarek elini
sürünce hasta iyileşti. "Şu körün gözünü aç" dediler. O da
mübarek elini sürünce gözleri açıldı. Baktılar dedikleri oluyor. Daha
zor bir şey istediler. "Şu ölüleri dirilt" dediler. Hz. İsa, dua edince, istedikleri ölüler de dirildi. Daha zor bir şey aradılar. "Çamurdan bir kuş yap, memeli ve dişleri olsun, hayz görsün, yavru doğursun" dediler. Hz. İsa, çamurdan yaptığı şekle üfürünce, bildirdikleri vasıfta
bir hayvan [yarasa] meydana geldi. (Al-i
İmran 4) Hz. İsa beşikte konuştu ve çeşitli mucizeler gösterdi. Peygamber
efendimizin de bin kadar mucizesi görüldü. Buna rağmen yahudiler ve
diğer kâfirler "Bu bir sihir" diyerek inanmadılar. Hz. İsa, son peygamber Muhammed aleyhisselamı müjdeleyince,
havariler, Onun ümmetinin nasıl olacağını sual ettiler. Hz. İsa da (Bizden sonra gelecek ümmet, âlim, hakim,
takva ehli iyi insanlardır. Allahü teâlâdan gelen az rızka razı olacaklar.
Allahü teâlâ da, onların az ameline razı olacaktır) buyurdu. Bu
vasıfların hepsi Eshab-ı kiramda var idi. (Tibyan) |