Bir hıristiyana
cevaplar
Bir hıristiyanın ekteki sorularına cevap verir misiniz?
CEVAP
Bu Hıristiyan (1914’de kıyamet kopacak) diyen Amerikalı C. Russell’in kurduğu hıristiyan mezhebine mensuptur.
Russelciler, böyle suallerle zihinleri bulandırmak
istiyorlar. Fakat, dinini bilen hiçbir müslüman hıristiyan olmaz. Dinden
habersiz kimseler, herhangi bir dine girebilirler. Nüfus cüzdanından
Müslüman kelimesini sildirip Hıristiyan yazdıranlara bakın! Bunlar,
Hıristiyan olmadan önce de, namazdan, tesettürden haberleri yoktu. Böyle
biri, zaten müslüman değil, dinsizdir. Dinsizin hıristiyan olması ise
yadırganmaz. Halbuki Müslümanlığı inceleyenler, İslamiyet’e hayran olup
seve seve müslüman oluyorlar. (Roger Garaudy, Yusuf İslam ve Kaptan
Custo gibi niceleri.)
Bunun için (Müslüman
cahil kalınca, Hıristiyan da, ilim sahibi olunca dinini terk eder) sözü
meşhurdur.
Russelci hıristiyan soruyor:
1- Hakiki
din İslam ise, hangi mezhebidir? Hakiki din nasıl anlaşılır, meyveleri
nelerdir?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allah indinde
hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]
(Sizin için
din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]
(Kim İslam’dan
başka din ararsa, bilsin ki, bulduğu din asla kabul edilmeyecektir.)
[Al-i İmran
85]
İslam mezheplerinin iman hususunda hiçbiri diğerinden farklı
değildir. Hepsi de Amentüdeki
iman esaslarını bildirirler. Hz. Âdem’den beri gelen bütün peygamberler
de aynı imanı bildirmişlerdir:
(De ki, biz
"Allah’a, size indirdiğine, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakub
oğullarına indirilen, Musa, İsa ve diğer peygamberlere Rableri tarafından
verilene iman ettik. Onları birbirinden ayırt etmeyiz.) [Al-i İmran
84]
Her peygamber, Allah’a, meleklere, peygamberlere, kitaplara,
öldükten sonra dirilmeye, Cennete, Cehenneme inanmayı bildirmiştir.
Aralarında hiç fark yoktur. Fark olursa -hâşâ- Allah’ın bildirdiğinde
tenakuz olur. Amele ait bilgilerde, insanların istifadesi için değişiklikler
yapılmıştır. Mesela içyağı Hz. Musa zamanında haram iken, Hz. İsa zamanında
helal edilmiştir. Hz. Âdem zamanında evlenmeler de, daha sonrakilerden
farklıydı.
Aynen peygamberlerin getirdiği şeriatlarda olduğu gibi, İslam
mezheplerinin de rahmet olduğu hadis-i şerifle bildirilmiştir. Onun
için mezheplerin hepsi de Cennete girecektir. Hatta kâfir olmamış, sapık
mezhepsizlerin bile, günahları kadar Cehennemde cezalarını çektikten
sonra Cennete gidecekleri hadis-i şerifle bildirilmiştir. Hakiki dinin
meyvesi, dine uyanların dünyada huzuru, ahirette sonsuz saadete kavuşmasıdır.
Dine uyan müslüman rahata kavuşur. Bugün İslam âlemindeki insanlar,
huzursuzsa, dine uymadıklarının alametidir.
Russelci soruyor:
2- Allah’ın
hakiki kitabı nasıl tespit edilir? Allah’ın maksadı nedir?
CEVAP
Allah’ın kitabında tenakuz olmaz. Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Eğer Kur'an,
Allah’tan başkasından gelmiş olsaydı, içinde pek çok tutarsızlık bulunurdu.)
[Nisa 82]
Bugünkü İncillerde pek çok tenakuzlar vardır. Bu da, insan
eliyle yazılmış olduğunu ispat eder. Halbuki Kur'an-ı kerimin hepsi
Allah kelamıdır.
İkinci önemli husus, nasıl insan, bir karınca bile yaratamıyorsa,
Kur'an-ı kerimin bir cümlesini meydana getiremez. 14 asırdan beri de,
benzeri yazılamadı.
(Eğer kulumuza
[peygambere] indirdiğimizden
[Kur'anın Allah’tan geldiğinden] bir
şüphesiz varsa, iddianızda doğru iseniz, Allah’tan gayri şahitlerinizi
[putlarınızı, bilginlerinizi] de
yardıma çağırıp, haydi onun benzeri bir sure meydana getirin! Bunu yapamazsınız,
asla yapamayacaksınız da.) [Bekara 23,24]
(Bu Kur'anın
bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler toplanıp, birbirine
destek de olsalar, yemin olsun ki yine de benzerini ortaya koyamazlar.)
[İsra 88]
Üçüncü husus ise, Kur'an-ı kerim hiç değiştirilemez. İşte âyet-i
kerimeler:
(Kur'anı
biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]
(Allah’ın
kelamını [Kur'an-ı kerimi] kimse
değiştiremez.) [Enam 115]
Allah’ın
maksadı şu: Kur'an-ı kerimde insanları ve cinleri, kulluk etmeleri için
yarattığını bildirmektedir. (Zariyat 56)
Russelci soruyor:
3- Hakiki
peygamberi nasıl bilebiliriz?
CEVAP
Bir peygamber mucizeleri ile bilinir.
Mucize,
peygamberim diyenin, doğru söylediğini bildiren alamettir. Mucizenin
şartlarından beşi şöyle:
1) Harika olmalı.
2) Aynı şeyi başkası yapamamalı.
3) İstenilen zamanda hasıl olmalı.
4) İsteyip de hasıl olan mucize, kendini yalanlamamalı. Mesela,
şu hayvan ile konuşacağım, deyince, hayvan, Bu yalancıdır derse, mucize olmaz.
5) Mucize, peygamber olduğunu söylemeden önce hasıl olmamalı.
İsa aleyhisselamın beşikte konuşması,
Muhammed aleyhisselamın, çocuk iken başının üstünde bulut bulunması,
ağaçların, taşların kendisine selam vermesi gibi, önceden hasıl olan
harikalar, mucize değildi. Keramet idi. Bunlara İrhas denir. Bu
harikalar, peygamberliklerini bildirdikten sonra görülürse, Mucize
denir.
Hz.Musa zamanında sihir
ilerlemiş, sihirbazın ipi yılan gibi görünüyordu. Musa aleyhisselamın
asası gerçek bir yılan olup sihirbazların yılan gibi görünen iplerini
yutmuştu. Sihirbazlar da bunun mucize olduğunu anlayıp iman etmişlerdi.
Hz.İsa zamanında tıp ileri idi. Her
hastalığa ilaç bulunuyordu. Hz. İsa’ya, körleri iyileştirme, ölüleri
diriltme mucizesi verilmişti. Buna rağmen inanan az olmuştu.
Hz.Muhammed zamanında, şiir fesahat
ve belagat sanatları çok ilerlemişti. Allahü teâlâ da; her milletin
kıymet verdiği şeylerde mucizeler gönderdiği için, Muhammed aleyhisselama
da benzeri yazılamayacak olan bir kitap gönderdi. Bir çok edipler, bunun
insan sözü olmadığını anlayıp iman ettiler.
Hz.Muhammed ümmi idi. Kimseden bir
şey okumamış, öğrenmemiş, hiçbir şey yazmamıştı. Allahü teâlâ buyuruyor
ki:
[(Ey Peygamberim] Sen [Kur'an gelmeden] önce bir kitaptan okumuş ve elinle onu yazmış
değildin. Eğer öyle olsaydı müşrikler [Kur'an-ı kerimi, başkasından
öğrenmiş veya önceki semavi kitaplardan almış] derlerdi.) [Ankebut 48]
(Allah, Peygamberini, hidayet ve hak din ile gönderdi. İslam dinini, diğer
dinler üzerine üstün kıldı. [Ey Resulüm senin hak] Peygamber olduğuna şahid
olarak Allah yeter.) [Feth 28]
En büyük mucize
Muhammed aleyhisselamın, parmaklarından bir orduya yetecek
su akması, ağaçların kendisine selam vermesi, elinde çakıl taşlarının
zikretmesi, zehirli kebabın Beni
yeme, ben zehirliyim diye konuşması, putlarla ve hayvanlarla konuşması
gibi bin kadar mucizesi görülmüştür. Bunların en büyüğü ve devamlı olanı
Kur'an-ı kerimdir.
Bütün şairler, edebiyatçılar, Kur'an-ı
kerimin nazmında ve manasında aciz ve hayran kalmışlar, bir âyetin benzerini
söyleyememişlerdir. İcazı ve belagatı insan sözüne benzemez. Yani, bir
kelimesi çıkarılsa veya bir kelime eklense, lafzındaki ve manasındaki
güzellik bozulur. Bir kelimesinin yerine koymak için, başka kelime arayan
bulamamıştır. Nazmı Arap şairlerinin şiirlerine benzemez.
Kur'an-ı kerim, geçmişte olmuş ve
gelecekte olacak nice gizli şeyleri haber verir. İşiten ve okuyan, tadına
doyamaz. Yorulur, fakat bıkıp usanmaz. Nice azılı İslam düşmanları,
Kur'an-ı kerimi dinlemekle, kalbleri yumuşamış, imana gelmişlerdir.
İlim ve tecrübe ile bulanamayacak
güzel şeyler ve iyi ahlak ve insanlara üstünlük sağlayan meziyetler
ve dünya ve ahiret saadetine kavuşturacak iyilikler ve varlıkların başlangıcı
ve sonu hakkında bilgiler ve insanlara faydalı ve zararlı olan şeylerin
hepsi Kur'an-ı kerimde açık veya kapalı olarak bildirilmiştir. Semavi
kitaplardaki ilimlerin hepsi Kur'an-ı kerimde bildirilmiştir. Sadece
Kur'an-ı kerim bile, Muhammed aleyhisselamın peygamber olduğunu göstermeye
kâfi bir mucizedir.
Russelci soruyor:
4- Hz. Âdem ile Havva nerede yaratıldı? a) Cennet yerde mi, gökte mi?
CEVAP
Hz.Âdem, topraktan
yaratıldı. Çamur haline getirilip pişmiş gibi kurutuldu. Sonra can verildi.
Her şeyin ismi ve faydası bildirildi. (Secde 7, Fatır 11, Rahman 14)
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
("Rabbin
meleklere, yeryüzünde bir halife, bir insan yaratacağım" dediği zaman
melekler "Yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek insanı mı halife
yapacaksın?" dediler. Allah da, "Sizin
bilmediğinizi elbette ben bilirim" buyurdu.) [Bekara 30]
(Biz, "Ey Âdem,
hanımınla Cennete yerleşin, Cennet nimetlerinden yiyin, sadece şu ağaca
yaklaşmayın" dedik.) [Bekara
35]
Âlimlerin bir kısmı,
Âdem aleyhisselamın yeryüzünde yaratılıp, Cennete konduğunu, bir kısmı
da, Cennette yaratıldığını bildirmektedir. Havva validemiz de yeryüzünde
veya Cennette yaratılmıştır. Her iki şekilde de inanmanın imana zararı
olmaz.
Cennetin kaçıncı kat gökte olduğu bildirilmemiştir. Peygamber
efendimiz (Cennet göktedir) buyurmuştur.
(Deylemi)
Gök, yedi kat olarak yaratılmıştır. (Bekara 29, Mülk 3)
Bugün, ancak birinci
kat gök bilinebiliyor. Bütün bilinen ve bilinmeyen gezegenler, Güneş
ve yıldızlar birinci kat göktedir. İkinci kat, birinci kattan, diğer
katlar da birbirinden çok büyüktür.
Russelci soruyor:
5- Şeytan
ve Cin nasıl varoldu? Allah onu şeytan olarak mı yarattı?
CEVAP
Şeytan ve cin ateşten yaratılmıştır. (Hicr 27, Rahman 15)
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor
ki:
(Şeytana
niçin secde etmediği sorulunca "Ben Ademden daha hayırlıyım.
Onu topraktan, beni ateşten yarattın" dedi.
Allah da "O halde Cennetten
çık" buyurdu.) [Araf
12, 13 ve Hicr 32-34]
Şeytan da cin gibi ateşten yaratılmıştır. İsyan edince Cennetten
kovulmuştur. İsyan etmeseydi Cennetten kovulmazdı. İblis, şeytan olarak
değil, bir varlık olarak yaratılmıştır. Cinler de ateşten yaratıldığı
halde, mümin ve kâfir olanları vardır. (Cin
1-4)
Russelci soruyor:
6- Kur'andaki
ben, biz kelimeleri kime aittir? Kur'anda çok defa gizli, üçüncü şahıs
konuşur. Kim bu varlık?
CEVAP
Hıristiyan, Kur'an-ı kerimi, İncil gibi, içinde başkalarının
da sözü var zannediyor. Kur'anın tamamı Allah’ın kelamıdır.
Not: Bu iddiaları geniş olarak Allah bir olduğu halde niçin biz deniyor maddesine alınarak cevaplandırılmıştır.
Russelci soruyor:
7- Hz. İsa
öldürüldü mü? a) Hz. Muhammed şefaatçi midir? Faydası var mı?
CEVAP
İsa aleyhisselam öldürülmedi, göğe
kaldırıldı. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı tufandan, İbrahim aleyhisselamı,
düşmanlarından kurtardığı gibi, İsa aleyhisselamı da, yahudilerin elinden
kurtarmış, Hz. İsa'ya ihanet ederek bulunduğu yeri haber veren, Yahudi
casusu, münafık Yuda Şamunu Hz. İsa'ya
benzeterek onu öldürtmüştür. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Yahudileri,
"Allah’ın resulü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük" dedikleri için lanetledik. Onlar İsa’yı öldürmediler,
asmadılar da, öldürülen, kendilerine İsa gibi gösterildi.) [Nisa
157]
(Elbette
İsa [nın kıyamete yakın gökten inmesi],
kıyametin yaklaştığını gösteren
bilgidir. Sakın bunda şüphe etmeyin.) [Zuhruf
61]
İsa aleyhisselamın gökten ineceğini bildiren hadis-i şeriflerden
birkaçı şöyle:
(Allah’a
yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, âdil bir hakem olarak aranıza inecek,
haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslam’dan başka
şeyi kabul etmeyecektir. Mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de bakmayacaktır.)
[Buhari]
[Hadis-i şerifte geçen Domuzu öldürecek demek "Domuz eti
yemeyi yasaklayacak" demektir. Haçı kıracak, yani Hıristiyanlığı
kaldıracaktır. Başka bir hadis-i şerifte (Mizmarları kıracak) buyuruldu. Yani her çeşit çalgıyı
yasak edecektir.]
(İsa,
âdil bir hakem olarak indiği zaman kin, nefret ve haset kalkacaktır.) [Müslim]
(Deccal
çıkınca, İsa aleyhisselam gelecek, Deccalı helak edecek, bundan sonra
iki kişi arasında düşmanlık olmayacaktır.) [Müslim]
(İsa, Mehdi’nin
arkasında namaz kılacaktır.) [İbni Hacer-i Mekki]
(İsa
aleyhisselam inince İslamiyet ile hükmedecektir. O zaman Allah, Müslümanlardan
başka herkesi helak edecektir. Sonra yeryüzünde sükun emniyet meydana
gelecektir. O kadar ki aslan deveyle, kaplan inekle ve kurt kuzuyla
serbestçe dolaşacak, çocuklar yılanlarla oynayacaktır. İsa aleyhisselam
ölünce cenazesini Müslümanlar kaldıracaktır.) [Ebu Davud]
(Eshab-ı
Kehf, Hz. Mehdinin yardımcıları olacak ve İsa aleyhisselam
bunun zamanında gökten inecektir. İsa aleyhisselam, Deccal ile harb
ederken, Hz. Mehdi, onunla beraber olacaktır. Bunun hükümdarlığı zamanında,
her zamankinin aksine olarak ve hesabların
tersine olarak, Ramazan-ı şerifin 14. günü güneş ve ilk gecesinde ay
tutulacaktır.) [İ.Süyuti]
(İsa, inince,
evlenecek, bir oğlu olacak, kırk yıl kadar yaşayıp ölecek ve benim yanıma
defnedilecektir.) [Tirmizi]
Sadece Hz. Muhammed değil, Allah’ın izin ile bütün peygamberler
şefaat edecektir. Hadis-i şerifte (Peygamberler, âlimler ve şehidler şefaat eder) buyuruldu. (İ. Mace)
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor
ki:
(Rabbin sana
[şefaat izni ve çeşitli nimet] verecek. Sen de razı olacaksın.) [Duha 5]
(Allah’ın
Resulü onlar için af dilerse... affa uğrarlar) mealindeki âyet de, Hz. Muhammed’in şefaat edeceğini bildirmektedir.
(Nisa 65)
Russelci soruyor:
8- Allah bir insanı zorba ve benzeri yapar mı?
CEVAP
Allah’ın her şeye gücü yeter. Ancak hiç kimseyi günah işlemeye
zorlamaz. Hiç kimseyi şaki [Zorba] veya benzeri kötü biri yapmaz. Haksız
olarak kimseyi cezalandırmaz. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allah kullarına
zulmetmez.) [A. İmran 182]
Russelci soruyor:
9- Kader neleri içine alır?
CEVAP
Kader her şeyi içine alır. Kader, Allahü teâlânın
ezelî ilmi ile, insanların ve diğer mahlukatın yapacağı işleri bilmesi
demektir. Eğer Allah, yarattıklarının ne yapacağını bilmezse, bilmeyenden
ilah olamaz. İlahın her şeyi bilmesi, her şeye gücü yetmesi gerekir.
Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allah herkesin
ne yapacağını bilir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allah her
şeyi hakkıyla, en iyi bilir.) [Hucurat 16,18]
Onun bilmesi kulların yapacağı iyi ve kötü işlere tesir etmez.
Mesela bir sene içinde güneşin ne zaman doğup, ne zaman batacağı hesaplanarak
takvimlere yazılmıştır. Güneş takvimlerde bildirilen saatte doğup batar.
Takvime öyle yazıldığı için mi güneş o saatlerde doğup batıyor? Takvime
yazılmasa da yine güneş o saatlerde doğup batar. İşte Allahü teâlâ da,
ezelî ilmi ile, kulların kendi istekleri ile, günah veya sevap işleyeceğini,
hastalanacağını, ne iş yapacağını bilir. Fakat bu bilmesi, kulların
yaptıkları işlere cebri bir müdahale değildir.
Russelci soruyor
10- Sünnet
emri Kur'anda var mı? Niçin sünnete uyuluyor?
CEVAP
Sünnet emrinden maksat, Peygamber efendimizin emirlerine uymak
ise, Allah, peygamberimize uymayı emrettiği için, biz de ona uyuyoruz.
İşte ayetler:
(Allah’a
ve Resulüne itaat edin.) [Enfal 20]
(Allah’a
ve Onun ümmi nebi Resulüne uyarsanız, doğru yolu bulursunuz.) [Araf 158]
(Kim Resule
itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
Russelci soruyor:
11- Beş vakit namaz Kur'anda var mı?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde, namaz vakitlerinin gizli değil, açık olduğu
bildiriliyor:
(Elbette,
namaz müminlere belli vakitlerde farz kılınmıştır.) [Nisa 103]
Bu vakitler diğer âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde
bildirilmiştir.
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Güneşin
kayması anından [öğle ve ikinden], Gecenin kararmasına [akşam ve yatsıya], kadar ve fecir [sabah] vaktinde
namaz kıl!) [İsra 78]
(Rabbini güneşin doğuşundan önce [sabah] ve batışından önce [öğle ve ikindi] ve gecenin bir bölümünde [akşam ve yatsı
vakti] hamd ile tesbih et!) [Kaf 39,40]
(Akşama girerken [akşam ve yatsı namazında], sabaha ererken [sabah namazında], gündüzün nihayetinde [ikindi namazında] ve öğle vaktinde [öğle namazında] Allah’ı tenzih et!) [Rum 17, 18]
Buhari ve Müslimdeki hadis-i
şerifte ise, (Beş vakit namazla
emrolundum) buyuruluyor.
Kur'an-ı kerimde (Belli
vakitlerde namaz farz kılınmıştır) buyurulup, ayrıca beş vaktin
hepsi de bildirildiği halde Beş
vakit namaz ifadesinin geçmeyişi, kutuplarda ve buralara yakın yerlerde
beş vaktin tamamının taayyün etmemesindendir. (Nimet-i
İslam)
Namaz vakitleri yeni konmadı ki, 14 asırdan beri devam ediyor,
Peygamber efendimiz, kaç vakit demişse, kaç vakit kılmışsa, o zamandan
beri aynı vakitlerde namaz kılınmaktadır. Namazların nasıl kılınacağı
Kur'an-ı kerimde açıkça bildirilmemiştir. Peygamber efendimiz nasıl
kılmışsa, müslümanlar da aynı şekilde kılmaktadır. Namazın beş vakit
olması, kılma şekli, mütevatir hadislerle bildirilmiş ve tevatüren bugüne
kadar gelmiştir. Hadis-i mütevatir,
bir çok sahabenin Resul-i ekremden işittiği ve kitaba yazılıncaya
kadar, böyle çok kimselerin haber verdiği hadis-i şeriflerdir ki, bunların
bir yalan üzerinde sözbirliği yapmalarına imkan olmaz. Mütevatir hadislere
inanmayan kâfir olur. (Mahzen-ül
-ulum)
Russelci soruyor:
12- Kıyametin
alametleri nelerdir?
CEVAP
Bu soru, Charles Russell, Dünya çok yakında sona erecek dediği için,
belki bu görüşe yakın bir bilgi elde etme düşüncesiyle sorulmuş olabilir.
Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmemiş, (Ancak
onu Allah bilir) buyurulmuştur. (Araf 187, Ahzab 63)
Kıyametin ne zaman kopacağı belli değil ise de, alametleri
çıkmıştır. Büyük alametler çıkmadıkça kıyamet kopmayacağını Peygamber
efendimiz bildirmiştir. Büyük alametlerden on tanesi şöyle:
1- Mehdi
gelecek: Adı Muhammed Mehdidir. Babası Abdullah, annesi Aminedir. Gökten
bir melek, (Bu Mehdidir, sözünü
dinleyin) diyecek.
2- Deccal
gelecek.
3- Hz. İsa
gökten inecek.
4- Güneş
batıdan doğacak.
5- Dabbet-ül-ard: (Neml 82)
6- Yecüc ve Mecüc: (Enbiya 96)
7- Duman:
(Duhan 10)
8- Doğuda,
batıda ve Arabistan’da ay tutulmaları olacak.
9- Kâbe yıkılacak.
10- Yemenden
bir ateş çıkacak.
Russelci soruyor:
13- Mesih unvanı kime aittir? Anlamı nedir?
CEVAP
Mesih, Hz. İsa'ya denir. (Al-i İmran 45, Nisa 157, 171, 172, Maide 17, 72)
Mesih, meshedilmiş demektir.
Mesh, el ile sıvazlama demektir. Şeytan musallat olmaması için Cebrail
aleyhisselam kanadı ile meshetmiştir. Hastaya dokununca, iyileştiği
için Mesih denildiğini söyleyenler de vardır. Yağ ile meshedildiği için
Mesih denildiği de söylenir. Günah kirinden temizlendiği için Mesih
dendiği de bildirilmiştir. Deccala da mesih denilir. (Tibyan)
Russelci soruyor:
14- Hz. İsa’nın babasız doğmasının sebebi nedir?
CEVAP
Hz. İsa babasız, Hz. Havva da hem anasız, hem babasız dünyaya
gelmiştir, Allahü teâlâ öyle dilemiş, öyle yaratmış, hikmetini açıkça
bildirmemiştir. Belki de her şeye gücü yettiğini, kudretinin sonsuz
olduğunu göstermek için böyle yaratmıştır.Kuran-ı kerimde buyuruluyor
ki:
(Meryem oğlunu
ve annesini de [kudretimize] bir
alamet kıldık.) [Müminun 50]
(Irzını iffetle
koruyan Meryem ve oğlunu herkes için bir ibret kıldık.) [Enbiya 91]
İnsanları imtihan için olabilir. Bir yetimi ahir zaman peygamberi
yapmıştır. Yetim olduğu için de inanmayan olmuştur. Bu bir imtihandı.
Hz. İsa da babasız doğunca inanmayanlar imtihanı kaybettiler. Babasız
olduğu için, Hıristiyanlar İsa’ya tapınıyorlar. Babasız doğmak, kişiyi
insanlıktan çıkarıp, ilah yapsaydı, ana-babasız yaratılan Âdem aleyhisselamı da ilah bilip daha çok tapınmaları gerekirdi.
Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:
(Allah indinde,
İsa’nın durumu, Âdemin durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı.
Sonra da "ol" dedi
ve oluverdi.) [A.İmran 59]
Russelci soruyor:
15- Ölüm, hastalık, açlık, cinler, deniz, rüzgar üzerinde etkili
olan yegane kişi idi neden?
CEVAP
Burada kimi kastettiği anlaşılmıyor. Hz. İsa’yı kastediyorsa,
yanlıştır. Her şeye etkili ve yetkili olan yalnız Allahü teâlâdır. Allah
bütün peygamberlere çeşitli mucizeler vermiştir. Mesela Hz. Davud’un elinde demiri hamur gibi yumuşattırmıştı. Cinleri,
kuşları ve rüzgarı Hz. Süleyman’ın emrine vermişti. (Sebe 10-12, Enbiya 79-81,
Sad 18-36-38, Neml 17)
Hz. İbrahim’i ateş yakmadı. Hz. Yunus’u
balık yuttuğu halde, hiçbir zarara uğramadı. Hz. İsa beşikte iken konuştu.
(Maide 110, Meryem 28-30)
Allahü teâlâ, Hz. Muhammed’i gecenin
bir anında Mescid-i Aksa’ya götürmüştür. (İsra 1) Cenneti, Cehennemi ve bilinmeyen yerleri gezdirmiştir. Bunların
hepsi birkaç saniye içinde olmuştur. Buna Mirac Mucizesi denmektedir. Bunu yapmak Allahü teâlâ için zor değildir.
Vezir Asaf bin Barhiya, Belkıs’ın tahtını göz açıp yumuncaya
kadar Süleyman aleyhisselamın sarayına getirmiştir. (Neml 40)
Hz. Muhammed’in meşhur mucizelerinden
biri de, Ayı ikiye ayırmasıdır.
Bu mucize, başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. kâfirler Peygamber isen Ay’ı ikiye ayır dediler.
Hz. Muhammed, dua etti, Allahü teâlâ, kabul edip, Ay’ı ikiye böldü.
Yarısı bir dağın, diğer yarısı başka dağın üzerinde göründü. Kâfirler,
Bize sihir yaptı diyerek inanmadılar.
(Kamer 1,2)
Allahü teâlâ, peygamberlerine verdiği mucizeleri bildirdikten
sonra (Bunları yapan biziz) buyuruyor.
(Enbiya 79)
Russelci soruyor:
16- Milat da onun doğumuyla değişti. Bu bir tesadüf mü?
CEVAP
Milat, doğum demektir. Milat onun doğumu ile değişmedi. Harika
bir olay olduğu için onun doğumu takvime başlangıç kabul edildi. Müslümanlar
da ahir zaman peygamberinin hicretini takvime başlangıç yapmışlardır.
Böyle şeylerin Hz. İsa’nın ilah olması ile ne ilgisi var?
Russelci soruyor:
17- Kıyamete yakın Hz. İsa gelecek mi?
CEVAP
Elbette gelecektir.
[Not: Bunun
cevabı geniş olarak Hz.İsa gökten inmeyecek mi maddesinde verilmiştir.
Russelci soruyor:
18- Kur'an (Tevrat, Zebur, İncil değişti, bozuldu) der mi?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Ehl-i kitap
"Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennete girmeyecek"
dediler. Bu onların kuruntusudur.
Onlara "Eğer doğru söylüyorsanız, delilinizi getirin!" de!)
[Bekara 111]
(Yahudiler,
Üzeyir’e, Hıristiyanlar da İsa’ya Allah’ın
oğlu dediler. Daha önce kâfir olmuş kişilerin sözlerini taklit ediyorlar.
Allah onları kahretsin.) [Tevbe 30]
("Allah’ın çocuğu oldu" dediler. Hâşâ, O yücedir, göklerde ve yerdekilerin hepsi Onundur, hepsi
Ona boyun eğmiştir.) [Bekara 116]
(Sen, onların
dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden razı olmazlar. De
ki "Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur.") [Bekara 120]
("Yahudi
veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız" diyenlere de ki:
"Aksine biz, hanif yani doğru yaşamış İbrahim’in dinine uyarız.")
[Bekara 135]
(İbrahim
ne Yahudi, ne de Hıristiyandı. O hanif bir müslüman idi. müşriklerden
de değildi.) [Al-i İmran 67]
("Biz,
Allah ve Onun indinde bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub
ve Eshata indirilene, Musa’ya, İsa’ya verilenlere, Rablerinden
diğer peygamberlere gelenlere, onların hiç biri arasında fark gözetmeden
inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk" deyin!) [Bekara 136]
(İbrahim,
İsmail, İshak, Yakub ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduğunu
söyleyenlere de ki: siz mi iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah’ın bildirdiğini gizleyenden daha zalim
kim olabilir. Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.) [Bekara 140]
[Bu âyetlerden de her peygamberin müslüman olduğu, aynı imanı bildirdiği,
Yahudi ve Hıristiyanların bâtıl olduğu anlaşılmaktadır.]
([Kur'an İsa’nın babasız olduğunu kabul ettiğine göre, ilahlığını
da kabul ediyor" diyen yahudilere] de ki gelin dua edelim, yalancıların üzerine Allah’ın laneti olsun diyelim.)
[A.İmran 61]
(Ey ehl-i
kitap, İsa, Allah’ın peygamberidir. Tanrı üçtür demeyin. Allah, ancak
tek bir ilahtır. Çocuğu olmaktan münezzehtir.) [Nisa 171]
(Ey ehl-i
kitap, resulümüz [Muhammed aleyhisselam] kitaptan gizlediğiniz şeyleri açıklamak üzere geldi. Size Allah’tan bir
nur ve apaçık bir kitap geldi.) [Maide 15]
(İsa’ya,
Allah diyenler kâfir olmuştur. Halbuki mesih,
"Rabbim
ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin!" demiştir. "Allah üçün üçüncüsü" diyenler de kâfirdir.) [Maide 72, 73]
(Meryem,
İsa’yı doğurup kucağında getirince ona "Çok garip bir iş yapmışsın,
baban kötü, annen iffetsiz değildi" dediler.
Meryem, [sormaları için] çocuğu
gösterince ona, "Biz çocukla nasıl konuşuruz?" dediler. Çocuk dedi ki, "Ben Allah’ın
kuluyum, O bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Bana namazı ve
zekatı emretti.") [Meryem 27-31] [İncilde
emredilen namaz ve zekatı da tahrif etmişler.]
(İsa, "Ben
Allah’ın resulüyüm. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı, benden sonra
gelecek Ahmed isimli peygamberi müjdeleyici olarak geldim" demişti.)
[Saf 6]
Bâtıl dinler
Yukarıya birkaçını
aldığımız âyetlerden de anlaşıldığı gibi, Yahudilik ve Hıristiyanlık
bozulmuş, bâtıl bir dindir. Hz. İsa ile ilgili âyetlerden ikisi de şöyle:
(Ey Meryem
oğlu İsa, seni mukaddes ruh ile desteklemiştim, böylece beşikte iken,
yetişkin olunca da insanlarla konuşmuştun. Sana kitabı, hikmeti, Tevratı
ve İncili öğretmiştim. Çamurdan yaptığın şekle üfleyince benim iznimle
kuş oluyor, anadan doğma körü ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyor,
ölüleri benim iznimle diriltiyordun. İsrail oğullarının seni öldürmesinden
ben kurtardım.) [Maide 110]
(İsa dedi
ki "Allah, benim de, sizin de Rabbinizdir.
Ona ibadet edin, işte doğru yol budur.") [Zuhruf
63,64]
Hz.İsa’ya ilah demekle, O yüceltilmiş olmaz. Allah’ın oğlu
demek de Allah’a hakaret olur. Hz.İsa böyle sözler söylememiştir. Kur'an-ı
kerimde buyuruluyor ki:
(Allah {Ey
İsa, insanlara "Beni ve anamı Allah’tan başka iki ilah bilin"
diye sen mi söyledin?} diye sorunca,
o da, "Hâşâ, seni tenzih ederim. Bu söz bana yakışmaz"
demiştir.) [Maide 116]
Russelci soruyor:
19-Mukaddes
kitapta, cine ait bilgi yok. Kur'anda var mı?
CEVAP
Hıristiyanlıkta neye ait bilgi var ki, cinlere ait bilgi olsun?
Kur'an-ı kerimde (Cinlerden bir
grup, "Biz doğru yola ileten harikulade güzel bir Kur'an dinledik.
Biz de ona inandık. Artık Rabbimize asla kimseyi ortak koşmayacağız.
Elbette Rabbimizin şanı çok yücedir. O ne eş, ne de çocuk edinmiştir.
Bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında pek aşırı yalanlar uydurmuştur"
dediler.) buyuruluyor. [Cin 1-4]
Bir makine yapılınca, nasıl kullanılacağını, bakımının nasıl
yapılacağını gösteren bir tarifname de hazırlanır.
Allah, insan gibi muazzam bir varlığı yaratınca, onu hâşâ başı boş mu
bıraktı? Onun ne yapacağını bildirmedi mi? Kur'an-ı kerimde buyuruldu
ki:
(Sizi boş
yere yarattığımızı, hakikaten huzurumuza getirmeyeceğimizi mi sandınız?)
[Müminun 115]
Kur'an-ı kerimde insanın ne yapması gerektiği bildirilmiştir.
Kur'an-ı kerim eşsiz büyük bir mucizedir. İçinde en derin ilmi ve fenni
bilgiler, medeni kanunlara örnek teşkil edecek ilmi ve hukuki esaslar,
geçmişe ait birçok bilinmeyen malumat, insanlara verilebilecek en büyük
ahlak esasları ve bunlara benzer, o zamana kadar hiç kimsenin bilmediği,
bilemediği, tasavvur bile edemediği hususlar vardır.
Allah’a inanıyorum diyen bir kimse, Onun sıfatlarını bilmeden
Allah’a inanmış sayılmaz. Allah kaç tanedir, yardımcıları var mı? Her
istediğini yapabilir mi? Herhangi bir sebeple ölebilir mi? Bir başlangıcı
veya sonu var mı? Her şeyi görür mü, görmesine engel teşkil eden şey
var mı? Her şeyi işitir mi? Hangi varlığa benzer? Ondan başka yaratıcı
var mı? Evi, barkı var mı? Her şeye gücü yeter mi? Evlenme ihtiyacı
duyar mı? Yer içer mi?
Bütün bu suallerin hepsinin cevabı Kur'an-ı kerimde bildirilmiştir.
Fakat İncilde böyle bilgilere rastlanmaz. İmanın şartları nelerdir?
Elfaz-ı küfr denilen,
söyleyince insanı dinden çıkaran sözler nelerdir? Bunların hiçbiri İncilde
yoktur. Dünya dönüyor mu? Papazlar yıllarca dönmediğini zannetmişlerdir.
İncilde yazmayınca papaz ne yapsın?
Güneşin ayın hareketleri, takvim, ay, yıl, mevsime ait bilgiler,
evlilik, talak hakkında bilgiler İncilde yoktur. Namazın, orucun, zekatın
şartları, tesettürün ölçüleri, kumar, gasp, hırsızlık, alış-veriş ve
mirasa ait bilgilerin hiç biri Hıristiyanlıkta yoktur.
Refahı temin eden din
İslam dini, insanın hem ruhi, hem de maddi refahını temin edecek
bir ahlak getirmiştir. Bu mukaddes din, sadece, fert ile Allah arasında
rabıta kurmakla kalmayıp, fertlerin birbirlerine, hatta insanlık camiasına
karşı haklarını ve vazifelerini şümullü olarak tanzim eder, hep ileriyi
gösterir, ileriyi ister ve ilericidir. İlericiliğin ve dinamizmin mümessilidir.
Bu din, insan ruhunu ve bütün insanlığı saadete kavuşturacak prensiplerden
ibarettir. İslamiyet’te sınıflaşma yoktur. Herkes aynı haklara, aynı
itibara sahiptir. Ferdin, muayyen bir topluluğun, hatta yalnız müslümanların
değil, bütün insanlığın, hür ve medeni bir hayat seviyesine ulaşmasını
emreder. Bunun için de, sosyal adaleti esas tutar.
İslam dini, ırk, milliyet, siyasi inanç, lisan ve tahsil seviyesi
ayırt etmeksizin, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder. Bu sebepten
de, yabancılar arasında Müslümanlık yayılmaktadır.
|