Falcılık, Bâtıl inanç ve Hurafeler
Fal günah mıdır? Falcılık ve büyücülük aynı şey midir? CEVAP
Yıldız falı, kahve falı, el falı gibi her çeşit fal hurafedir.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: (Falcının,
büyücünün söylediklerine inanan, Kur'an-ı kerime inanmamış olur.) [Taberani] (Fal baktıran,
falcıya inanmasa bile, kırk gün namazı kabul olmaz.) [Müslim]
Cinci hocanın cinden kurtardığına inanarak, ona ücret
vermek caiz değildir. Çalınanları, kaybolanları bilirim diyen ve buna
inanan da kâfir olur. “Bana cin haber veriyor, onun için biliyorum”
derse, yine kâfir olur. Çünkü cin de gaybı bilmez. Gaybı yalnız Allahü
teâlâ, bir de onun vahy ve ilham ettikleri bilir. Cin, bu iki yoldan
öğrendiğini haber verirse, “Bana falanca evliya bildirdi” derse küfür
olmaz. Cinden arkadaş edinip, olmuş şeyleri ona sorup, ondan öğrenmek
ve bunları başkalarına bildirmek de caiz değildir. Çünkü cinlerin gördüğü
şeyleri doğru anlatıp anlatmadığı bilinemez. Cincilere ve büyücülerin, söylediklerine, yaptıklarına
inanmak, bazen doğru çıksa bile, Allah’tan başkasının her şeyi bildiğine
ve her dilediğini yapacağına inanmak olup, küfürdür. Büyü öğrenmek de,
öğretmek de haramdır. Müslümanları zarardan korumak için öğrenmek de
haramdır. Hayırlı iş yapmak için de haram işlemek, büyü çözmek için
büyü yapmak da caiz değildir. Büyü yaparken, küfre sebep olan bir şey
yapmak küfürdür. Böyle olmazsa, büyük günahtır. Hadis-i şerifte (Büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir) buyuruldu.
(Bezzar) Burçlara göre fal açmak da hurafedir. Her burçta doğan aynı
karaktere sahip olsa, bütün dünyadaki insanlar burç sayısı kadar yani
12 karakterli olurlar. Aynı burçta doğan iki kişiden biri âlim, diğeri
zalim, biri sert, öteki yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini
burçlar tayin etmez. Siftah olarak alınan parayı çeneye sürmek, güvercine kağıt
çektirmek, misafir giden evi 3 gün süpürmemek, salı günü yola çıkmamak,
sabunu elden ele vermemek, kötü bir şey söylendiği vakit eliyle bir
yere tıklayarak şeytan kulağına kurşun demek, cenazede küreği birinin
eline vermeyip yere atmak, Lohusa kadının kırkı çıkıncaya kadar, dışarı
çıkmaması, yanında birisinin bulunması, hatta yanına bir süpürge olsun
koymalı demek, kırkı çıkmamış iki çocuğu birbirinin yanına getirmemek
bâtıl inançtır. Hıdrellezi, Nevruzu, Noeli kutlamak,
dert ve dilek için yatırlarda bulunan ağaçlara çaput bağlamak, türbelere
mum dikmek, cenazeyi yüksek sesle tekbirle veya marşla götürmek, matem
işaretleri taşımak, çelenk götürmek caiz değildir. Bid’at
olmayanlar
Bid’at ehli, aşağıdakileri de hurafe
saymışsa da yanlış söyledikleri çeşitli kitaplarda yazılıdır:
Kur'an ve hadiste olmayıp da, icma
veya kıyası fukaha ile meydana gelen hükümler bid’at değildir.
İki bayram arasında nikah yapmak
caizdir. Peygamber efendimiz, Cuma gününe rastlayan bir bayram günü,
namazdan sonra, nikah yapması istenince, (İki bayram arası nikah olmaz) buyurdu. Yani vakit dar, bayramlaştıktan sonra tekrar cuma namazı için mescide
geleceğiz demek istemiştir.
Nazar için kurşun dökmek, nazar
boncuğu takmak, tarlaya at kafası takmak bid’at değildir. Bunlara bakılınca,
gözlerdeki şua ilk defa oraya gider ve nazar önlenir. (Hindiye)
Ölü işittiği için, ölüye telkin
vermek sünnettir.
Devir ve iskat bid’at değildir.
Definden sonra, mezarlıkta, cenaze
sahiplerine taziyede bulunmak bid'at değildir.
Peygamber efendimizin âdet olarak
yaptığı şeyleri yapmamak [mesela entari giymemek] yahut da yapmadığı
şeyleri yapmak, [mesela çatal kaşık kullanmak] bid'at değildir.
Ölmüş evliyaya adak yapmak, yani
mübarek bir zatı vesile edip, Allahü teâlâya yalvarmak caizdir. Mesela
(Hastam iyi olursa, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere,
Allah için, adak olarak bir koyun keseceğim) demek. Burada, Allahü teâlâ
için kesilen adağın sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine bağışlanıyor,
onun şefaati ile, Allahü teâlâ, hastaya şifa veriyor kazayı, belayı
gideriyor. Koyunu mezar başında kesmek haramdır. Puta tapanların, put
yanında kesmelerine benzememeli. Türbenin avlusu genişse, bir kenarda
kesilebilir.
İşleri, Allahü teâlânın yaptığına
inanarak, türbelerdeki evliyadan yardım istemek, onların hürmetine dua
etmek de bid’at değildir. Hz. Mevlana, (Ben ölünce, beni düşünün, imdadınıza
yetişirim) buyurdu. Deylemi’nin bildirdiği (Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler yanardı) hadis-i şerifi de, Allahü teâlânın izni ile, ölülerin dirilere yardım ettiğini
göstermektedir.
Fal ve din istismarıKabataş parkında çoluk çocuk oturuyorduk. Esmer bir kız, yanımıza
yaklaşıp, (Şu gözlüğümü bir takayım, falınıza öyle bakayım. Neyse halın,
çıksın falın) dedi. Ben de, başımdan savmak için, (Biz fala mala inanmayız)
dedim. Hemen, (İyi ama beyim, “Fala inanma, falsız da kalma” dememişler
mi? Sen yine inanma. Falına bakar, karamsarlıktan kurtulursun, rahata
kavuşursun) dedi. Falcıyı uygun şekilde uzaklaştırdıktan sonra, Peygamber
efendimizin, (Falcının söylediklerine
inanan, Kur’an-ı kerime inanmamış olur) buyurduğunu oradakilere
söyledim. Benim hadis-i şeriften bahsettiğimi gören, cübbeli ve bid’at sakallı bir genç, yanıma yaklaşarak, (Amca,
duamı almak istemez misin?) dedi. Onun ne demek istediğini anlayamadım.
Elimdeki galetayı ona verip, (Dua edersen et, bana niye soruyorsun?)
dedim. Eli ile para işareti yaptı. Sonra anladım ki, (Para ver, sana
dua edeyim) demek istiyormuş. Halbuki dini alet etmek doğru değildir.
Çünkü Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselama, (Sakın
ola ki, neslin dini geçim vasıtası yapmasın, din ile dünya menfaatini
talep edenlere yazıklar olsun!) buyurmuştur. Kabir fareleriKabataş’a gelmeden önce de, Beşiktaş’a uğramıştım. Mezarlığın
yanından geçerken bir Fatiha okuyayım, dedim. Hemen yanıma bir genç
gelip dedi ki: - Amca hazır hatim var. - Kaça satıyorsun? - Amca Kur’an satılır mı, satılsa ona değer biçilir mi? - İyi ama sana ne vereceğiz? - Gönlünden ne koparsa... - Sen hafız mısın? - Elbette amca. Cebimden çıkardığım Tebareke cüzünü
gösterip sordum: - Şunu bir okur musun? - Amca, hafız olan hoca efendidir. Hatmi de o hazırladı. Ben
sadece vazifeliyim. - Hatimlerin parasını hoca efendi ile müşterek mi paylaşıyorsunuz? - Hayır, ben aldıklarımın hepsini veriyorum. O da duruma göre
az çok veriyor. - Hoca efendi para ile Kur’an okumanın caiz olmadığını bilmiyor
mu? - Bilmez olur mu hiç? - Biliyor da niye hatim sattırıyor? - Amca biz hatim satmıyoruz. Hediye ediyoruz. Para veren olursa
alıyoruz. - Delikanlı müftiyüssekaleyn diye
birini duydun mu? Sen şu hoca efendinin adını söyler misin? Genç, söylediğim kelimeyi anlamadı galiba. Müftü müfettişi
mi ne zannetti. - Hoca efendi öldü, sağlığında verdiği hatimleri bağışlıyorum. - Anlaşıldı. Bak sağlığın yerinde, alnının teri ile kazansan
olmaz mı? - Olur, bundan sonra öyle yaparım, diyerek uzaklaştı. Dini alet etmekMalını müşteriye gösterirken, tüccarın Allah demesi, Kelime-i
tevhid okuması günahtır. Bunları para kazanmaya alet etmek olur. Müşteri
çekmek için dükkanına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek
olur. Gerek şahsi, gerek siyasi menfaat veya nüfuz sağlama işine
din istismarı denir ki, bunun dinimizdeki adı riyadır. Koltuk kapmak,
alkış toplamak, bir grup insanı peşine takmak, herhangi bir menfaat
gibi Allah rızasından başka niyetlerle yapılan her iş riya olur. Riya
çok büyük günahtır. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: İyi bil ki,
riya haramdır. Peygamber efendimiz, (Ahir
zamanda dünya menfaati için dini alet eden, gösteriş yapan, sözleri
baldan tatlı kimseler çıkar. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur)
buyurmuştur. (Tirmizi) Din alet edilerek elde edilen mala şair lanet ederek der ki:
Lanet ola ol male [makama, şöhrete]
ki, tahsiline anın ya din ola, ya ırz, ya namus ola alet. Halk arasında, bir hanım ölünce, saçları göğsünü örtecek uzunlukta
olmalıdır diye bir inanış var. Bu doğru mu? CEVAP Doğru değildir, aslı yoktur. Kulak çınlaması kötüye alamet midir? Çınlayınca okunacak dua
var mı? CEVAP Kulak çınlaması kötüye alamet değildir. Çok kimsenin kulağı
çınlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kulağı çınlayan
beni hatırlasın, bana salevat-ı şerife getirsin. Sonra da "Beni
hayırla anana Allah rahmet etsin!" desin!) [Müslim] Göz seğirmesi kötüye mi alamettir? CEVAP Hayır. Gözü seğiren, bir şey olacağına inansa, günah mıdır? CEVAP Hayır. Tefeül caizdir. [Hayra yormak] Gazetelerdeki burç sayfalarını okumanın hükmü nedir? CEVAP
Caiz değildir. İnsan karakterleri burçlara göre midir? CEVAP
Halk arasında, zodyak (burçlar kuşağı)
üzerinde yer alan 12 takım yıldıza "burçlar" adı verilir.
Zodyak, gökyüzünde güneş ve başlıca gezegenlerin yolu üzerinde bulunduğu
tasarlanan hayali bir kuşaktır. Burçlar kuşağı olarak da söylenir. Güneşin
burçlara karşı olan durumunun değişmesi yüzünden, bugün burçlardan hiçbiri
kendi adıyla anılan bölgede bulunmamaktadır. Bu yüzden 20. yüzyılda
Güneş, 1 Ocak’ta Oğlak burcunda olmayıp Yay burcundadır. Bu yüzden de
burçlarda doğanların belli bir karakter sahibi olduğu söylenemez. Her
burçta doğan aynı karaktere sahip olsa, bütün dünyadaki insanlar 12
karakterli olurlar. Aynı burçta doğan iki kişiden biri âlim, diğeri
zalim, biri sert, öteki yumuşak olabilir. İnsanların karakterlerini
burçlar tayin etmez. Gece tırnak kesilmez diyorlar. Ne zaman kesmeli, tırnak kesmenin
dinimizdeki yeri nedir? CEVAP
Tırnak gece veya gündüz her zaman kesilebilir. Haftanın her
günü kesilebilir. Cuma günü, cuma namazından sonra kesmek daha iyi olur. Tırnağı uzun olanın rızkı meşakkat ile, sıkıntı ile hasıl olur.
Hadis-i şerifte, (Cuma günü tırnağını
kesen, bir hafta, belâdan emin olur) buyuruldu. Cuma namazı için
gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek, saç, tırnak kesmek
sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir.
Namazdan sonra kesmek efdaldır. (Dürr-ül-muhtar) Hadis-i şerifte, (Cuma
günü tırnak kesmek şifaya sebeptir) buyuruldu. (E.Şeyh) Başka bir hadis-i şerifte, Peygamber efendimizin Cuma günü
namaza gitmeden önce, tırnaklarını keserdi. Perşembe günü de tırnak
kesmek caizdir. Kesilen tırnakları gömmek iyi olur. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: (Saç ve tırnağınızı
toprağa gömün, büyücüler onlarla sihir yapmasın!) [Deylemi]
Bir dileğin kabul olması için, Mekke veya Medine’den getirilen bir miktar hamur, bir gece evde kaldıktan sonra, bir bardak un, şeker ve süt katılıyor. 10 gün bu hamurun yanında hacet namazı kılınıyor. Sonra bu hamur dörde bölünüyor. Bir parçası ile tatlı yapıp ev halkı yiyor. Diğer üç parçası komşulara veriliyor. Onlar da aynı şeyleri yaparak dilekte bulunuyor. Böyle bir şeyin dinimizde yeri var mıdır? CEVAP Bunların aslı yoktur, uydurma şeylerdir.
Dilek için çeşitli dualar vardır. [Duanın önemi ve çeşitli dualar
maddesine bakınız.] Hocalar Yıldız nameye bakıyor, günah mıdır? CEVAP
Yıldız name fal kitabıdır, bakmak ve inanmak haramdır büyük
günahtır, küfre kadar götürür. Yasin okunup düğümleniyor, kırk adet olunca kabre konuyor,
böyle yapmak uygun mudur? CEVAP Uygun değil, bid'attir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |