Yas tutmak
Dinimize göre yas tutmanın ölçüsü nedir?
CEVAP
Ölü için sessiz ağlamak caizdir. Zira (Müminin
ölümüne gökler ağlar) buyuruldu. (Şerh-us-sudûr)
Ölü için yüksek sesle ağlamak, matem tutmak,
siyah elbise giymek, siyah perdeler ve rozetler, işaretler asmak, matem
işaretleri, resmini taşımak caiz değildir. (S.Ebediyye)
Cenazeye ve cenaze çıkan yere siyah örtmek
ve siyah giyinmek caiz değildir. (Hazânet-ür-rivâyât)
Ebu Seleme’nin kızı Hz. Zeynep anlatır: Resulullahın zevcesi Ümmü Habibe validemizin babası
ölünce başsağlığı dilemek için yanına gittiğim zaman dedi ki: “Resulullahın,
(Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadının,
ölen yakını için üç günden fazla yas tutması helal değildir) dediğini
duydum.” Cahş kızı Zeynebin kardeşi şehid olunca, o da aynı şeyleri
söyledi. (Buhari)
Dinimiz, nimetlere şükretmeyi, musibetlere
de sabır ve susmayı emrediyor. Çocuk olunca, akika kesmeyi bildiriyor.
Ölünce, hayvan kesmeyi veya başka bir şey yapmayı emretmiyor. Bağırıp
çağırmayı, yas tutmayı yasak ediyor. (Es-Siret-üş-Şamiyye)
Dinimize göre, hem sevinç, hem de üzüntü bulunan
bir günün yıl dönümlerinde, üzülmeyip, sevinmek, o gündeki sevinçli
şeyleri hatırlayıp, üzüntülü şeyleri düşünmemek gerekir. Çünkü İslamiyette
yas tutmak yoktur. Bütün hadis kitapları, Peygamber efendimizin ölü
için yüksek sesle ağlamanın ölüye sıkıntı vereceğini buyurduğunu bildirmektedir.
Bu hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir: (Ölüyü överek
ağlamak cahiliyet âdetidir.) [Buhari] (Ölü, yakınlarının
kendisine bağırarak ağlamasından sıkılır.)
[Buhari]
(Yas tutan,
ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.)
[Müslim] (Ölü için
yas tutmak insanı küfre sürükler.) [Müslim]
(Ölü için
ağlayana da, onu dinleyene de lanet olsun.) [Ebu Davud] (Üzülünce,
elbisesini yırtan ve bağırıp çağıran bizden değildir.) [Buhari]
Matem yapmak, bağırıp çağırmak, ilk olarak
Muhtar-ı Sekafi tarafından ortaya çıkarıldı. Bu bid'at, zamanla bir
ibadetmiş gibi yayıldı. Halbuki Muhtar-ı Sekafi, bunu Kufe halkını aldatıp,
onları Emevilerle harbe sürüklemek, böylece hükümeti ele geçirmek için
bir hile olarak yapmıştı.
Peygamberlerden Hz. Zekeriyya ile Hz. Yahya’yı keserek şehid etmişlerdi. İlk
islam şehidi Hz. Yaser
ve hanımı Sümeyye hatun
idi. Resulullah efendimizin sevgili amcası Hz. Hamza
da feci şekilde şehid olmuştu. Peygamber efendimiz, şehid olan peygamberlerin,
Hz. Yaser ile hanımının
ve Hz. Hamzanın şehid edildiği günün yıldönümlerinde matem
tutmadı. Matem tutmayı yasakladı.
Matem yasak olmasaydı, herkesten önce, Yahudi
kadının Hayber’de verdiği zehirli yemeğin yıllar sonra etkisini göstererek
şehid olan Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hz.
Hamza gibi; Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali de şehid olmuş, Hz. Hasan da zehir verilerek şehid edilmişti.
Milyonlarca müslümanın mezhep imamı olan İmam-ı a’zam hazretleri de şehid edildi.
Resulullah efendimizin emrine uyularak bu büyük zatlar için de yas tutulmadı.
Yas tutmamak o büyük zatları sevmemek anlamına gelmez. Babası gibi Hz.
Hüseyin gibi yüce bir
imamın şehid edilmesi de, bütün Müslümanlar için büyük üzüntüdür. Ama
yas tutmak, ölüm yıldönümlerinde dövünmek asla caiz değildir. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |