Tefekkür
Tefekkürün dindeki yeri nedir?
CEVAP
Tefekkür, dinimizde önemli bir ibadettir. Tefekkür,
günahlarını, mahlukları ve kendini düşünmek Allahü teâlânın yarattığı
şeylerden ibret almaktır. Kur’an-ı kerimde iyiler övülürken buyuruluyor
ki:
(Onlar ayakta
iken, otururken, yanları üstüne yatarken hep Allah’ı anarlar, göklerin
ve yerin yaratılışını inceden inceye düşünürler. “Ey Rabbimiz, sen bunları
boşuna yaratmadın. Sen [boş, manasız şeyler yaratmaktan]
münezzehsin. Bizi Cehennem azabından
koru” derler.) [A. İmran 191]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allah’ın
azameti, Cennet ve Cehennem hakkında bir an tefekkür, bir geceyi ihya
etmekten iyidir.) [Ebuşşeyh]
(Tefekkür,
ibadetin yarısıdır.) [İ. Gazali]
(Tefekkür
gibi kıymetli ibadet yoktur.) [İbni Hibban]
(Biraz tefekkür,
bir sene [nafile] ibadetten kıymetlidir.) [K.
Saadet]
(“Göklerin
ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardından gelişinde
[uzayıp kısalmasında] akıl sahipleri
için elbette ibret verici deliller var” [A. İmran 190.] âyeti varken nasıl ağlamayım? Bu âyeti okuyup
da tefekkür etmeyene yazıklar olsun!) [İ. Hibban]
(Allah’ın
yarattıkları üzerinde düşünün, zatı hakkında düşünmeyin!)
[Beyheki]
(Sükutu tefekkür,
bakışı ibret olup çok istiğfar eden kurtuldu.)
[Deylemi]
Tefekkür, insanı bilgili eder. Bilgili olan da amel
eder. (Vehb bin Münebbih)
Tefekkür, iyilik ve kötülüğünü gösteren bir aynadır.
(Fudayl bin Iyad)
Allah’ın azametini düşünen insan, Ona isyan edemez.
(Bişr-i Hafi)
Tefekkür zekayı açar. (İmam-ı Şafii)
Dünyayı düşünmek, ahirete perdedir. Ahireti düşünmek, gafletten
kurtarıp hikmet konuşturur. (Ebu Süleyman Darani)
Her fırsatta Allah’ın yarattıklarını tefekkür etmelidir.
Mesela eline bakmalı. Parmakları olmasaydı, bir şeyi tutup alması ne
kadar zor olurdu. Yahut parmakları hiç kıvrılmasaydı, eller hiç olmasaydı,
gözümüz olmasaydı, gözümüz başka yerde olsaydı, halimiz nasıl olurdu?
Tırnağın devamlı büyüdüğü gibi, dişlerimiz de büyüseydi ne olurdu? Dişlerimiz
kemikle beraber olsaydı, çürüyünce nasıl çekilecekti? Saç uzadığı halde,
kaşın ve kirpiğin uzamadığını düşünmeli. İnsan kavak gibi büyüyüp gitseydi,
ne olurdu? Bitkilerin, meyvelerin yaratılışını, yıldızların, gezegenlerin
bir ahenk içinde oluşunu düşünmeli. Bunları ne kadar mükemmel yarattığı
için Allahü teâlâya hamd etmeli! Böylece insanın imanı da kuvvetlenir.
Fakat devamlı bunlarla uğraşıp da kendine gereken fıkıh bilgisini ihmal
etmek ise çok tehlikelidir.
Tefekkür, dört türlü olur:
1- Allah’ın mahluklarındaki güzellik
ve faydaları düşünmek, Ona inanıp Onu sevmeye sebep olur.
2- Onun vâd ettiği sevapları düşünmek,
ibadet yapmaya sebep olur.
3- Onun bildirdiği azapları düşünmek,
Ondan korkmaya, kötülük etmemeye, günahtan kaçmaya sebep olur.
4- Onun nimetlerine, ihsanlarına karşılık,
nefsine uyarak günah işlediğini, gaflet içinde yaşadığını düşünmek,
Allah’tan utanmaya sebep olur. Allahü teâlâ, yerlerde ve göklerde bulunan
mahlukları düşünerek ibret alanları sever.
Hz. Musa’nın ümmetinden biri, 30 sene ibadet eder, bir
bulut kendisine gölgeler. Bir gün bulut gelmez, güneşte kalır. Annesi,
(bir günah işlemişsindir) der. Çocuk, (Hayır, günah işlemedim) der.
Annesi, (Göklere, çiçeklere bakıp da Yaratanın azametini düşünmediysen,
bundan büyük hata olur mu?) der.
|