Misafirin görevleri

 

Misafir, ev sahibine karşı nasıl hareket etmelidir?

CEVAP

Misafirin gözetmesi gereken edeplerden bazıları şunlardır:

1- Davete geç kalmamalı, erken de gitmemelidir. Giderken, biraz yiyip gitmek sünnettir. Sırf yemek için değil, ev sahibini memnun etmek için gittiği belli olmalıdır!

 

2- Misafir, sağına soluna bakmamalı, sıkıntı vermekten çekinmelidir. Ev sahibinden izinsiz bir başka misafire bir şey ikram etmemelidir! Ev sahibinin gösterdiği yere oturmalı, izinsiz nafile oruç tutmamalı ve ev sahibi teklif etmeden imam olmamalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Misafir, evin baş köşesine oturmasın!) [Müslim]

(Misafir, ev sahibinden izinsiz [nafile] oruç tutmasın ve gösterilen yere otursun! Çünkü ev sahibi evinin âdetini daha iyi bilir.) [İbni Asakir]

(Misafir olan bir kimse, ev sahibine imam olmasın!) [Tirmizi]

 

3- Sofraya edepli bir şekilde oturmalı ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmeye çalışmalıdır! Resul-i Ekrem efendimiz, yer sofrasına bazen diz çöker, bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:

(Yemek yerken yaslanmam! Ben Allah’ın kuluyum; kul nasıl yerse öyle yer, öyle otururum.) [Buhari]

Yemek yerken yaslanmak günah değildir. Başkalarının yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır.

 

4- Gelen yemekte kusur bulmamalı. Bir kusuru olsa da söylememeli. Mesela yemeğin tuzu fazla veya noksan olsa, yahut yemekten hoşlanmasa, bir şey dememeli, beğenmediğini belli etmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Misafirin, gelen yemeği beğenmemesi, ona şer olarak kâfidir.) [İbni Ebiddünya]

 

5- Misafir, arzu ettiği şeyleri istememeli, gelen ile iktifa etmeli, “Şu var mı” diye belli bir yemek istememelidir! Eğer ev sahibi, birkaç yemek ismi sayıp (Hangisini hazırlayalım) diye sorsa, külfetten uzak, sıkıntıya sokmayacak şekilde daima kolay, ucuz ve zahmetsiz olanını tercih etmelidir! Peygamber efendimiz, muhayyer bırakıldığı iki şeyden, daima hafifini, kolay olanını tercih ederdi. (Buhari)

Atalarımız, (Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer) buyurmuştur. Ekmeğe hürmet gerekir. Ekmeğe hürmet, ona katık aramamaktır. İnsanı ayakta tutan ve ibadet etmeye imkan veren her yemek, berekettir; onu beğenmemek doğru olmaz. Sadece ekmekle sirke verilse küçümsenmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir evde ekmeğe katık olarak sirke varsa, bu ev yoksul sayılmaz.) [Tirmizi]

(Ya Rabbi, sirkeye bereket ver. Sirke, ne güzel nimettir. Benden önceki enbiyanın katığı da sirke idi. Sirke olan evin, başka katığa ihtiyacı yoktur.) [İbni Mace]

 

6- Ev sahibinin veya oradaki diğer misafirlerin hoşuna gitmeyecek hareketlerde bulunmamalı, tiksinti verecek hareket ve sözlerden uzak durmalıdır.

 

7- Dini inanışı, siyasi görüşü farklı olsa da, ev sahibini veya oradakileri üzecek sözler söylememelidir.

 

8- Misafir, gereği gibi ikram yapılamamış olsa da, gönül hoşluğu ile ve memnuniyetini ifade edecek şekilde ayrılmalıdır! Mesela (Çok memnun olduk, Allah razı olsun, evinizde oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin!) gibi dua etmesi sünnettir. (Tirmizi)

Peygamber efendimiz, kendisi ev sahibine, en güzel dualarda bulunur ve müslümanlara da, (Ev sahibine bereketle dua edin) buyururdu. (Beyheki)

Böyle yapmak, çok az da olsa bir iyiliği küçük görmemek güzel ahlakın alametidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Mümin, güzel ahlakı ile, gündüzü oruçla, geceyi ibadetle geçirenlerin derecesine yükselir.) [Tirmizi]      

 

9- Ev sahibinden izinsiz veya habersiz evi terk etmemelidir! Peygamber efendimiz, böyle habersiz gitmeyi, hiç uygun görmezdi. Giderken de yine ev sahibine dua etmelidir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allah’a ısmarladık demeden ayrılan misafir, hırsız olarak girmiş, yağmacı olarak çıkmış olur.) [İ.Gazali]

 

10- Yatılı olarak giden misafir, ev sahibine ağırlık vermemek için, zaruret yoksa, üç günden fazla kalmamaya, yük olmamaya gayret etmelidir!

Eğer ev sahibi samimi olarak ısrar ederse, daha fazla kalınabilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Misafirlik üç gündür. Fazlası sadakadır. Misafirin, ev sahibini sıkacak kadar çok kalması helal değildir.) [Buhari]

 

Ablamın dini inanışı ve siyasi görüşü bizden farklıdır. Her yıl bize misafir olarak gelir, bir ay kadar kalır. Namazımızla, tesettürümüzle alay eder. Beyimin yanında başı ve kolları açık oturur. Beyim dinden bahsedecek olsa, söylemediğini bırakmaz. Nasıl hareket etmemiz gerekir?

CEVAP

Ayrı görüşteki insanların, beraber bulunması, arkadaşlık etmesi zordur. Bunun için, ablanızın size gelmemesi için, sizin onlara hiç gitmemeniz gerekir. Beyinizin, ablanızla beraber oturması da günahtır. Siyasi ve dini tartışmalara girmesi de doğru değildir.

 

Mektupla, telefonla, (Enişten, baldızla bir arada bulunmanın günah olduğunu söylüyor, rahatsız oluyor. Ben de bir şey diyemiyorum. Senin yüzünden enişten benden ayrılabilir) gibi bir mazeret bulup, bu fitneyi tatlılıkla önlemek gerekir.

 

Sonra ablanızı misafir kabul edip günlerce ağırlamak mecburiyetinde değilsiniz. Beyinizi de düşünmeniz gerekir.

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri