Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

74.Mektup

74. MEKTUP


MEVZUU :

a) FUKARA 'ya karşı mahabbete teşvik ve onlara teveccüh.. (1)
b) Sahib-i Şeriata tabi olmaya teşvik..
* * *
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Mirza Bediüzzaman'a yazmıştır.

Latif yazı ile süslü, mübarek sayfanız ulaştı. Noksan sıfatlardan münezzeh Allah'a hamd olsun.

Öyleki: O mektubun fahvasından fukaraya mahabbet, saadet sermayesi olan dervişlere teveccüh manası belli oluyor. Zira onlar, Sübhan Allah'ın celisleridir:

- «Onlar, Öyle bir cemaattır ki, kendileri ile oturan şekavete düşmez.»

Hadis-i şerifindeki mana, o şanlı zatlar Hakkında buyurulmuştur.

Ve.. Resulûllah S.A. efendimiz, ashabdan muhacirlerin fukarası ile, hayır yollarının açılması talebini yapardı.

Aynı manada Resulûllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu:

«Nice saçı başı toprağa belenmiş ve kapılardan kovulmuşlar vardır ki; bir işin olmasını Allah adına and içerek talep etseler olur..»

Yani: Yüce Allah, onlarIN arzusunu yerine getirir.

***

Mübarek mektup sayfasına bir cümle dere edilmiş:

— Hidiv'in - neş'eteyn.. (İki cihanın hakimi, manasına.)

Bu öyle bir tabirdir ki, Yüce Sultan Vacib'ül-vücud hazretlerine itlakı mahsustur. Hiç bir şeye gücü yetmeyen sahipli bir kula itlakı nasıl yerinde olur?.. Şanı Yüce Allah ile, ortaklık isteyerek, istiklâl yollu gayrete gelişin yolu nereye varır?.

Bilhassa âhiret âleminde.. Zira orada: Malikiyet ve mülkiyet ister hakikat, ister mecaz olsun:

— Din gününün maliki..» (1/3)

Âyeti ile anlatılan Yüce Zat'a mahsustur. O günde Sübhan Hak, nida edip soracak:

— «Bugün, mülk kimin?.» (40/16)

Buna Yüce Hak binefsihi cevap verecek:

—- «Vahid Kahhar Allah'ın..» (40/16)

O günde, kul için; şiddet, dehşet, nedamet ve hasretten başka bir şey yoktur.

Sübhan Allah, o günün şiddetini, Kur'an-ı Mecid'de şöyle haber verdi:

—- «Kıyamet sarsıntısı büyük bir şeydir. Öyle bir gündür ki görürsünüz: Emzikli kadın, emzirdiğini unutur; gebe kadın hamlini zay eder. İnsanları sarhoşlar (gibi) görürsün; ama onlar sarhoş olmadılar. Ne var ki, Allah'ın azabı pek çetindir.» (22/2)

Bu manada bir şiir şöyledir:

Sorulacak sana o gün fiilden sözden;
Ülül-azmin dahi titrerken kalbi Özden..
Dehşete düşmüşken tümü peygamberlerin;
N'edeceksin? N'en var günahına özürden?.

Son nasihat:

Mutlaka Sahib-i Şeriat Resulûllah S.A. efendimize ittiba lâzımdır. Ona salât, selâm ve tahiyyet.. Zira, bu ittiba olmadan kurtuluş muhaldir..

Dünyanın aldatmaca süslerine iltifat edilmemelidir. Böyle bir şeyin varlığı ile yokluğu önemsiz olmalıdır. Zira, dünya Allah katında buğza uğramıştır; onun yanında hiç bir değeri yoktur. Durum bu olunca, yokluğu, varlığından daha hayırlı olmalıdır. Dünyanın vefasızlığı, tezce elden çıkışı bilinen bir şeydir; hatta görülmektedir. Bundan önce geçip giden dünya adamlarına bakıp ibret almalısınız.

Allah-ü Taâlâ, bize ve size Seyyid'ül-mürselin Resulûllah S.A. efendimize tabi olma yolunda başarı ihsan eylesin.. Ona ve âline salât ve selâm..

 

Günün Sözü

"Kadın, şu dört şeyden biri için nikahlanır: Malı için, soyu-sopu için, güzelliği için ve dîni için. Elleri toprak dolası, sen dindâr olanı seç!” (Hadis-i Şerif—Buhârî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.