Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

96.Mektup

96. MEKTUP

MEVZUU : a) Ertelemeyi ve tehir etmeyi engellemek.
b) Şeriata tabi olmaya teşvik..

O şeriatın sahibine salât ve selâm..

Bu münasebetle bazı hususların beyanı..

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu Muhammed Şerife yazmıştır.

***

Ey Oğul,

Şu vakit, tam fırsat anlarıdır. Manen derlenip toparlanma sebepleri için kolaylıklar da var.. Bunlar, öyle şeylerdir ki, hemen elde edilmesi gerekil; hiç tehire gelmez..

Vakitlerin eşrefi olan gençlik çağını; amellerin en faziletli olanları için harcamalıdır. İşbu ameller, Mukaddes Yüce Hakkın ibadet ve taatıdır.

Şeriatın haram ettiği ve şüpheli gördüğü şeylerden kaçınarak; beş vakit namazını, cemaatle kılmaya devam etmek dahi, pek uygun düşer..

Nisab durumunun varlığı ile, zekât vermek dahi, İslâm dininin zaruri tuttuğu ibadetler arasında sayılır. Tam bir gönül rızası ile, bu zekatı eda etmelidir; hatta bu zekâtı vermeyi canına minnet bilmelidir.

***

Allah-ü Taâlâ, kereminin kemali ile kullara; bir gün ve bir gecede (yirmi dört saatte) beş vakit namaz tayin etti.

Ticaret mallarından ve en'am-ı saimeden (istifade edilen ehli çayır hayvanlarından), dörtte birinin onda biri (kırkta bir) kadar fakilere zekât vermeyi de ayrıca tayin etti.

Sonra mubahlar meydanını da çok genişletti..

Yukarıda anlatılan manaya göre:

a) Yirmi dört saatten bir saati Hakkın ibadeti ile geçirmeyip tenbellik etmek;
b) Kırk senimden birini, cimrilik ederek, fakirlere vermemek;
c) Geniş ve hiç bir şeye ihtiyaç bırakmayacak alanı olan mubah dairesinin dışına çıkıp haramlara ve şüpheli işlere dalmak doğrusu insafsızlığın son kertesidir..

***

Gençlik çağı, nefs-i emmarenin hükümran çağıdır; şeytanın kahramanlık çağıdır. Bu esnada yapılan az bir amele çok büyük ecir verilir.

Yarın erzel-i ömre düşersin. Kuvveler ve duygular zayıflar. Derlenip toparlanma sebebleri darmadağın olur. O zaman da; nedametten ve eseften başka bir şey hâsıl olmaz..

Yarma kalmayabilirsin.. O zaman da, tevbenin çeşidi sayılan nedamet ve teessüf etmek dahi kolay olmaz; bu fırsatı da kaçırırsın. Böyle olunca, ebedi azaba, sonsuz ikaba uğrayabilirsin.. Bu haberi: Sözünde hiç yalan yanlış bulunmayan Nebiyy-i Sadık haber verdi; asileri önümüze çıkacak azaptan sakındırmak istedi. Ona, salâtların en faziletlisi, selâmların ekmeli..

Bu gençlik zamanında, Lain Şeytan aldatmaca, kandırmaca ile gelir; Yüce Allah'ın keremini haber verip amelleri bıraktırmak ister,. Yüce Allah'ın affına dayandırıp isyan ettirmeye kalkar..

Çok çok dikkat gerek..

***

Ayık olmalı ve bilinmeli ki:

Bu dünya mihnet ve belâ evidir. Dostlar ve düşmanlar birarada yaşarlar. İşin ne olduğu bilinmez.. Allah-ü Taâlâ'nın rahmeti dahi herşeye şamildir. Bu manayı şu âyet-i kerime bize haber verdi:

— «... Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.» (7/156)

Amma, kıyamet günü gelince.. Orası her şeyin karşılığını bulacağı ceza evidir. Dostlar, düşmanlardan orada ayırd edilir. Bu manayı Allah-ü Taâlâ, bize şöyle haber verdi:

- «Bugün ayrılınız ey mücrimler.» (36/59)

İşte o zaman, rahmet kur'ası, dostlar adına çıkar.. Düşmanlar ise., mutlak mahrum, muHakkak mel'un olurlar.. İşbu manaya şu âyet-i kerime şehadet eder:

— «Onu (rahmetimi) şu kimselere yazacağım: Muttaki, zekâtını veren.. Ve, şu kimselere ki: Âyetlerimize iman ederler..» (7/156)

Üstteki manadan da anlaşılacağı gibi, âhirette rahmet ve kerem ebrar zümresine ve hayırlı müslümanlara tahsis edilmiştir. Evet..

Son nefesin iyi kapanması takdirine göre: Müslümanların mutlaka bu rahmetten nasipleri olacak ve aradan uzun bir zaman geçse dahi, cehennem azabından kurtulacaklardır..

Amma, bu kadar masiyet zulmetlerinin terakümünden nasıl iman nuru baki kalır..

Sübhan Allah'ın inzal buyurduğu hükümlere aldırış edilmeyince, dünyadan selâmetle nasıl âhirete gidilir?..

Ulema, üstte anlatılan mana üzerine şöyle dedi:

— Küçük günahlara devam etmek, büyük günahları işlemeye götürür; büyük günahlara ısrarla devam etmek ise küfre.. Böyle bir şeyden Allah'a sığınmak lâzımdır..

Bu manada bir şiir: .

Az anlattım sana derdimi sebebi korkudur; Sizi yormaktan, yoksa kalan kelâmım çoğudur..

***

Allah-ü Taâlâ, bizleri razı olduğu işleri yapmaya muvaffak eylesin. Allah'ın Resulü Muhammed hürmetine.. Allah-ü Taâlâ ona salât ve selâm eylesin.

***

Anlatılmasını istediğimiz bir husus var. Şöyle ki:

Bu mektubu getiren Mevlâna îshak, bu Fakir'in ahbabı arasındadır. Eskiden beri komşuluk Hakkı dahi var.. Yardıma ve muavenete ihtiyacı olursa, teveccüh yerinde olur.

Kitabet ve inşa (yazı san'atı) fenni üzerine ıttılaı vardır. Hatta, kendi haline göre, bu işte ihtisas sahibidir.. Vesselam..