Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

227.Mektup

227. MEKTUP

MEVZUU : Şeyhlik makamı üzerine bazı nasihallar ve öğütler..

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Tahir Lahorî'ye yazmıştır.

***

Allah'a hamd olsun. Selâm, seçmiş olduğu kullarına..

Mektub-u şerif geldi; ferahı mucib oldu.

Arkadaşların lezzzet almalarından, onlarda halâvet hâsıl olduğundan bahsedip yazmışsınız; bu dahi, ferah üstüne ferah artırdı.

***

Ey Kardeş,

Sübhan Hak, bu makamı sana ikram eylediği için; sana düşer ki: En güzel şekilde o nimetin şükrünü eda edesin.. Halkın nefretini icab ettirecek bir işin sudur etmesinden korunasın.. Zira böyle bir şey, büyük vebaldir. Halkın nefretini üzerine çekmek: Malamatlık işidir; bunun şeyhlik ve davet makamı ile alâkası yoktur. Hatta. Malamatlık makamı, şeyhlik makamını nakzeder.

Sakın ha, bu iki makam bahsinde aldanmayasın.

Şeyhlik makamında Malâmatlığı mı arıyorsun?, bu, büyük bir zulümdür.

Müridlerin nazarında, kendini derli toplu göstermen gerekir. Müridlerle fazla karışıp ihtilât etmekte ifrata varmayasın. Zira böyle bir şey, istifade etmeye ve faydalı olmaya münafi olan hafiflik getirir.

***

Şeriat sınırlarına tam manası ile riayet etmelisin.

Mümkün olduğu kadar, kolay yollardan amele cevaz vermemelisin. Zira, böyle bir şey, bu Tarikat-ı Aliyye'ye münafidir. Sünnet-i seniyyeye mütabaat davasını çürütür.

Büyük zatlardan biri şöyle dedi:

— İrfan sahiplerinin gösterişi, müridlerin itilâsından hayırlıdır. Şundan ki: Onların gösterişi, taliplerin kalblerini Yüce Sultan Muddes Hakkın zatına cezb etmektir. Böyle olunca, zarurî olarak, onların gösterişi, müridlerin ihlâsından daha faziletli olur. Bundan başka, irfan sahiplerinin amelleri, kendilerine amelleri yapmakta uyanlara sebeb ve vasıtalar hükmündedir. Eğer irfan sahipleri amel işlememiş olsalar, talipler, amel işlemekten mahrum kalırlar. Bu durumda, irfan sahiplerinden gelen gösteriş, ancak taliplerin kendilerine uyması içindir. Ve bu gösteriş: Aynen ihlâstır. Hatta ondan daha faziletlidir. Zira ihlâs, sahibinde kalır; ama bu zatlann yaptığı başkalarına da geçer..

Ancak., vehim sahipleri, bu anlatılandan tevehhüm etmeye ki: İrfan sahiplerinin işlediği amel, yalnız taliplerin uyması içindir. Ve, onların amele ihtiyaçları yoktur. Böyle bir şeyden Allah'a sığınmak gerek.. Çünkü: Bu manada bir iş, ilhad ve zındıklıktır.

Şundan ki: Amellerin lüzumlu olması işinde, irfan sahibi ile talip aynıdır; böyle bir şeyde, hiç kimsenin ayrı tutulduğu yoktur.

Bu babda esas anlatılacak mana şudur ki: İrfan sahiplerinin amellerinde, taliplere fayda mülâhazası zaman zaman çıkar. Bu dahi, onlara uymaya bağlıdır. Bu itibarladır ki; onların amelleri için:

— Gösteriş..

İsmini vermişlerdir. Hülâsa: Her manada ayık olmak lâzımdır; her bakımdan sakınmak gerek.. Hem sözde; hem de amelde..

Şundan ki:" Bu zamanda, halkın pek çoğu. taleb şevkindedir. Bunun için, makama aykırı bir iş olmamalı ve büyük zatlara taan sebebi olacak bir şey zuhur etmemelidir.

Noksan sıfatlardan münezzeh Hak'tan istikamet taleb etmelisin.

***

Meşayihin nisbet husulleri de yazılmış.. Bu durum, sana şifahî olarak, tekrar tekrar anlatıldı. Bundan başka bir şey anlamanız gerekmez, çünkü hayrı yoktur.

Bundan daha fazla ne yazayım?..

Vesselam..