Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

250.Mektup

250. MEKTUP

MEVZUU : Kendisine sorulan bazı müşkil soruların halli.

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Ahmed Berkî'ye yazmıştır.

Rahman Rahim Allah'ın adı ile başlarım.

Allaha hamd olsun. Allah'ın Resulüne Salât ve selâm olsun.. Hepinize dualar etmekteyim.

***

Sonra..

Bu taraftaki fukaranın (dervişlerin) hal ve vaziyetleri hamd edilmeye değer..

Allah-ü Taâlâ'dan afiyetinizi dileriz.

Sahife-i şerifeniz ulaştı. Onda yazıyorsunuz ki:

— Daha önce bulduğum zevk ve ferahı şu anda bulamıyorum Bunu da, tenezzülüme ve inhitatıma yoruyorum.

Bilesin ki,

Ey Kardeş, bundan önce duyduğun halet; vecd ve semağ ehlinin haleti kabilindendir ki: Onda cesedin tam bir dahli vardır. Şu anda ak müyesser olan halete gelince, bunda cesedin nasibi azdır. Bununla kalbin ve ruhun alâkası daha fazladır.

Bu halet tafsil ister..

Hulâsa: Bu ikinci halet, birinci haletin üstündedir; hem de nice çok mertebeler.. Zevkin olmayışı, ferah fırsatının yok oluşu; zevk bulmanın ve ferahın üstündedir. Şundan ki: İntisap her nekadar cehalete müncer olur ve hayrete geçerse., cesetten de uzaklaşırsa.. o kadar asil olur ve matlubun husulüne o kadar çok yaşlatırır. Zira, bu makamda, acizlikten ve cehilden başka bir şeyin mecali yoktur. Bu cehil için:

— Marifet..

Tabir edilir; anlatılan aczin ismi dahi: İdrâktir..

***

Yine yazıyorsun ki:

— Önceleri var olan intisabın tesiri şu anda kalmadı..

Evet., cesede bağlı tesir kalmaz; amma, ruha bağlı tesir de artar, isterse bunu herkes idrâk edemesin..

***

Bu Fakir ile sohbetiniz cidden az oldu. İlimleri ve marifetleri anlatmak dahi cidden az oldu. Allah-ü Taâlâ, eğer bir sohbet sübütu murad etmiş ise., bir kaç günlük sohbet hâsıl olur.

***

Bundan başka; haccın, farziyetinden, yiyeceğin ve bineğin olması halinde Mekke'ye bu zamanda gitmekten sormuşsun.

Ey Mahdum,

Fıkha dair rivayetlerde, bu husus için çok ihtilâflar vardır. Bu meselede tercih edilen, Fakih Ebülleys'in fetvasıdır. O, şöyle dedi:

— Eğer yol emniyeti ve helakin olmayışı ağır basarsa., farziyeti sabittir. Aksi halde, olmaz..

Lâkin bu şart, haccı yerine getirmenin bir şartıdır. Yoksa, vacib olma işinin kendisini ortadan kaldırmaz.. Sahih olan da budur. Bu manaya göre, (gitmek mümkün olmayınca) haccı vasiyet etmek vacib ölür.

***

Vakit müsait olmadığı için. kalan sorularınızın cevabını bir başka vakte erteledik.

Vesselâm