Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

330.Mektup

330. MEKTUP

MEVZUU:

a) Bu alemin musibetleri, her ne kadar zahirde yara ise de, hakikatte onlar merhemdir; terakkiye sebeb olurlar.

b) Taun hastalığından ölmenin fazileti.

Ve.. bu münasebetle bazı hususların beyanı.

NOT: İmam-ı Rabbani Hz.leri bu mektubu, Mirza Hüsameddin Ahmed'e yazmıştır.

***

Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm Allah'ın Resulüne... Sizlere dahi dualar etmekteyim.

Taziye ve musibetler babında Şeyh Mustafa ile gönderilen mektubun içinde yazılanları okumakla teşerrüf ettim.

Bir ayet-i kerime meali:

"Biz, Allah içiniz, ona döneceğiz."(2/156)

Bu musibetler, zahirde yaralar durumundadır; lâkin hakikatte onlar merhemler gibidir. Terakkileri muciptirler. Hayırlı neticeler ve semereler, onlara göre tertib edilmiştir. Bu semereler, Allah'ın inayeti ile, ahirette vaki olacak semerelerin onda biri dahi değildir.

Çocukların varlığı, aynen rahmettir. Zira onların dünyada iken varlığının faydaları ve menfaatleri vardır. Bunun gibi, ölümlerinde dahi, güzel semereler ve iyi neticeler terettüb edecektir. İmam Nevevi Hilyet'ül-Ebrar eserinde şöyle anlattı:

-Abdullah b.Zübeyr'in idaresi zamanında, taun vakası oldu. Bu taun vakasında, Resulullah (sav) Efendimizin hizmetinde bulunan Hazret-i Enes'in (ra) seksen üç oğlu öldü. Halbuki, Resulullah (sav) Efendimiz onun için bereket duası eylemişti. Abdurrahman b.Ebubekir'in dahi kırk oğlu ölmüştü. Allah onlardan razı olsun.

İnsanların hayırlısı Resulullah (sav) Efendimizin ashabına ki, böyle muamele olunur bizim gibi asilere ne kalır? Bizim hesabımız mı olur?

Bir haberde şöyle anlatıldı:

Taun, sabık ümmetler için bir azap olmuştu; ama bu ümmet için şehadettir."

Gerçek olan bir mana şu ki: O kimseler, bu veba hastalığında öyle güzel bir şekilde hazırlanıp gitmektedirler ki şaşırmak iktiza ediyor. Hatta, insan bu belâ erbabı cemaata katılmak istiyor. Ağırlıklar, dünyadan ahirete aktarılmaktadır. Bu belâ, zahirde bu ümmet için gazap gibi gözükmekte ise de, batında rahmettir. Şeyh Tahir şöyle anlattı:

-Bir şahsı bu taun günlerinde Lahor'da gördüm; şöyle diyordu:

-Bu günlerde ölmeyen hasret çeker.

Bu geçip gidenlerin durumlarına nazır edildiği zaman, çok garip haller ve acaip muameleler müşahede edilir ki; onlar, Allah yolunda olanlara mahsus imtiyazlardır.

***

Ey Mahdum,

Pek değerli oğlumun ayrılması, en büyük musibetlerdendir. Böyle bir musibetle bir şahsın uğramış olduğu malum değildir. Sabır ve şükür ise... bu musibette bu Zaif için Sübhan Allah'ın nasib ettikleridir. Bunları, en büyük ihsanı ve en büyük in'amı saymak düşer. Sübhan Allah'tan dilerim ki: Bu musibetin ecrini ahirete tehir eyleye, orası için hazırlaya! Dünyada o manada bir şey izhar eylemeye. Bu dileğin, gönül darlığından ileri geldiğini biliyorum; zira Allahu Teala'nın rahmeti boldur; dünya ve ahiret onundur.

***

Kardeşlerden beklenen imdad, lanet, sonucun selâmetine dua, beşeriyet icabı çıkan hataları affetmektir. Yine beşeriyetten naşı kusurlardan dahi geçmektedir.

Bir ayet-i kerime meali:

"Rabbımız, günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımıza sebat ver. Kâfirlere karşı bize yardım eyle."(3/147)

Selâm size ve diğer hidayete tabi olanlara.

***

 

Günün Sözü

"Ey İnsanlar! Allah’a tevbe ediniz ve ondan mağfiret dileyiniz. Muhakkak, ben de günde yüz defâ tevbe ederim.” (Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.