Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

351.Mektup

351. MEKTUP

MEVZUU: Ehlüllah her ne kadar dünyaya, zahirde tutunup esbabına teşebbüs etseler dahi, onların batınının dünya ile hardal tanesi kadar dahi alâkası yoktur.

NOT: İmam-ı Rabbani Hz'leri bu mektubu, Hacı Yusuf Keşmiri'ye yazmıştır.

Allah'a hamd olsun. Onun seçmiş olduğu kullarına selâm.

***

Yüce Sultan Allah'ın marifeti haramdır o sahsa ki, içinde hardal tanesi kadar dünya sevgisinden yana bir şey ola ve dünya ile taalluk buluna. Yahut anlatılan miktar kadar hatıralarından bir hatıra içine doğa. Onun zahiri dahi, batınından nice merhale uzak düşmüştür.

Halbuki ahiretten dünyaya gelmesi, insanlar arasına karışması faydalanma ve faydalı olma şartına bağlı olan münasebetin husulü içindir. Böyle bir durum olan kimse, dünyadan yana konuşup onun sebeplerine teşebbüs etse de kendisi için caiz ve yerinde olur. Asla onun için, kötü bir durum olmaz. Hatta onun için iyi olur ki: Kulların haklan muattal olmaya ve faydalı olma ve faydalanma yolları kapanmaya.

Üstte anlatılan manada olan bir kimsenin, batını zahirinden daha faziletlidir. Bunun hükmü dahi arpa benzerinde buğday satanın haline benzer.

O kimseler ki, namazları zahire göredir; onu da kendileri gibi sanırlar. Meselâ, buğday benzeri arpa sattıkları gibi. Ve sanırlar ki, onun zahiri, batınından daha faziletlidir. Hayal ederler ki, o kimse, kendi nefsini görür; alâkasızdır. Halbuki o, batınla alâkalıdır.

Bir ayet-i kerime meali:

"Rabbimiz, kavmimizle aramızı hakkı ile fetheyle. Sen fatihler hayırlısısın."(7/89)

Selâm, hüdaya tabi olup mütabaat-ı Mustafa'yı bırakmayanlara. Ona ve âline salât ve selâm.

***