Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

458.Mektup

458. MEKTUP

MEVZUU: Uruc ve nüzul beyanındadır.

NOT: İmam-ı Rabbani Hz. bu mektubu, Arapça olarak, Mahdumzade Muhammed Said'e yazmıştır.

***

Allah'a hamd olsun. Ondan yardım dileriz.

Seyyidüna Mevlâna Şefi-i zünubiha (Efendimiz sahibimiz günahlarımıza şefaatçi) Muhammed'e ve onun âline, ashabına salât okuruz.

***

Bilesiniz ki,

Sübhan Hakkın bana zihar eylediğine göre, kâinatta bir nokta vardır ve o nokta, zilli alemin merkezidir. Yine bu nokta, tüm alemin icmalidir. Alem dahi, tamamı ile bu icmalin tafsilidir.

Yine o nokta, semada güneş gibi olup afaktakiler onunla nurlanır.

Her kime ki, Sübhan Hak'tan bir feyiz ulaşır; bu noktanın tevessülü ile olmaktadır.

O nokta, gayb hüviyeti noktasının hizasındadır.

Yine o nokta, nüzul mertebesinde bulunmaktadır.

Hübuta ve esfeliyete bu mertebede nüzul olmadıkça, gayb-ı hüviyet ismi ile müsemma olan mertebeye uruc olmaz.

Bu nüzul, davet ve tekmildedir.

O nokta mertebesinde bulunan nüzulda tahayyül edilir ki, yüz aleme, arka dahi Sübhan Hakkadır.

Zahir olan mana şu ki: Aleme olan bu teveccüh, Sübhan Hak'tan inkıta; ancak ölüm zamanına kadardır. Ölüm zamanı gelince, iş tersine döner.

Bu dünya hayatında ayrılık ve her iki taraftan zevk vardır. Mülakat, ancak ölümden sonra olacaktır.

Bu anlatılan manadan da şu kudsi hadis-i şerifin manası zahir olmaktadır:

"Dikkat ediniz, ebrarın bana şevki arttı... Benim dahi onlara pek ziyade şevkim vardır..."

Bilesin ki,

Bu mertebede nüzul tahakkuk etmekle beraber; salikle Sübhan Allah arasında hicap yoktur. Hatta bu mertebede, bütünüyle hicaplar yoktur. Lâkin, Sübhan Hakka teveccüh de yoktur. Bu makamda teveccüh, tamamı ile halkadır.

Bu makam, davet makamıdır.

Nüzul bu noktadan başlar ki, zilli alem dairesinin merkezidir; adem dairesi merkezi noktasına kadar gider. Bu da, Allahu Teala'ya küfür ve Sübhan zat'ı, enbiyayı, yüce Allah'ın ayetlerini de inkâr makamıdır.

Uruc, bu noktadan asıl daire merkezine vaki olur. Ki orası enbiyanın makamıdır. Onlara selâm...

Anlattığımız o nokta, zulmani olmanın son derecesinde zulmanidir. Nur-lanıp aydınlık olması için o makama nüzul, manası yüksek bir iştir. Bunun mukabilinde ise, İslâm noktası vardır. Bu dahi o noktadır ki, anlatılan zulmani nüzuldan sonra oraya urucu vaki olur. Bu zulmani noktanın aydınlık lambası ise şu kelim-i tayyibedir: -LA İLAHE İLLALLAH... (Allah'tan başka ilâh yoktur) Vesselam...

***