39-Bölüm
:039:
Atar damarların bittiği yerleri ve faydalarını
ayrıntılı olarak beş madde
ile açıklar.
Yürekten biten atar damarları bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Bedende olan
atar damarlar ki, onlara, şiryan derler. Bunlar hareket eden can
damarlarıdır.
Bunların birden maade hepsi hareketli bulunmuştur.
İçindekileri
korumak için bütün damarlardan daha sert yaratılmıştır. Zira
ki bunlar, ruh
cevherinin kastedilen kuvvetli hareketinin artmasına
yararlar. Bunların
bitiş yeri, yüreğin iki boşluğundan sol boşluğu
kılınmıştır.
Zira ki sağ boşluğu karaciğere yakın olduğundan
gıdayı çekmek
ve sindirmekle
meşgul bilinmiştir.
Kalça damarları ki,
hepsinden önce ve küçük olmuştur. Yüreğin sol
boşluğundan
bitip, akciğerde bölünme ve teneffüs yeri olan derinliğe
gelmiştir. Bu
atardamarlar, akciğerin gıdası olan kanı yürekten ona
ulaştırmışlardır.
Zira ki akciğer gıdasını yürekten almıştır. Bu
damarların
bitiş yeri,
yüreğin boyun cüzlerinden kan damarlarına geçecek yerden
olmuştur. Bu damar,
ötekilerin hilafınca bir tabakadan vücuda gelmiştir. Ta
ki açılma ve
kapanma için daha yumuşak ve daha selis olsun. Akciğer
cevherine, mülayim
bunlara mensup olan latif kan, yürekten akciğer içine
saçıldıkta;
ondan o saçılma kolaylık bulsun. Açıklanacak kan damarı içinden
akacak kanın ziyade pişmesine muhtaç olduğu gibi
bunda ihtiyaç olmaya.
Özellikle bunun yeri yüreğe yakın olmuştur: Buna
sıcaklıkla pişiren ısıtma
kuvveti, kolaylıkla ulaşmıştır. Bu kan
damarının iki perdesi vardır ki,
çıkış yeri dışından içine nüfuz
etmiştir. unun sağlamlığa ihtiyacı
olmadığından iki perde ile yetinilmiştir. Ta
ki duman buharının ve sıcak
olarak pişirilmiş kanın akciğer semtine
gönderilmesi kolay olsun. ama
açıklanacak boş kan damarı gerçi akciğerin
komşusudur, lakin omurga
yakınında, akciğere arka tarafından
gelmiştir. Önünden kollara ayrıldıkta;
cüz ve şubeleri akciğer içine nüfuz bulmuştur.
Bunlar dahi Bâri Taala
hazretlerinin kudretine delalet edip, inayetinin kemaline
şehadet
kılmıştır. Sübhanallah!
Yürekten biten büyük atardamarın vücudunu,
şubeleriyle el ve avuca çıkışını
bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
büyük atardamar
yüreğin sol boşluğundan bitip, iki şube
olmuştur. Büyük şubesi, yüreğin
etrafını tavaf ve devredip, yüreğin cüzleriyle
karışmıştır. Küçük şubesi
dahi yüreğin arkasından geçip, azı, sağ
boşluğa yayılmıştır. Bu iki şubenin
çokları, yine iki kısım olmuştur ki, küçük
kısmı yukarıya çıkıp, büyük
kısmı aşağıya inmiştir. İnen
kısmın miktarı, çıkan kısımdan daha büyük
olduğunda bu hikmet bu olmuştur ki, inen
kısım, yürekten aşağıda konulan
büyük ve küçük uzuvları sıcaklığıyle
yetiştirip, can ve güç vermek
olmuştur. Yüreğin üstünde bulunan önemli uzuvlar, küçük
ve az olduğundan,
onları besleyen yukarı çıkan kısım, küçük
kılınmıştır. Bu büyük
atardamarın çıkış yeri üzerinde üç sağla
kapak vardır ki, yüreğin içinden
onunla beraber dışarı yay çıkıp, ona
sağlamlık veregelmiştir. Bu iki kısmın,
yukarı çıkan kısmı, yüreğin üstünde yine
iki kısım olmuştur. Bunun büyük
kısmı gerdana çıkıp, ondan sağ tarafa
kıvrımlı dönüp, onda olan yumuşak ete
eriştikte; bu dahi üç kısım olmuştur. Bunun
iki kısmı, iki sübab olup,
açıklanacak şahdamarlarla boyunun sağ ve solundan
başa çıkıp, bölünmede
onlara eşlik etmiştir. Üçüncü kısmı,
böğüre ve iki evvelki kaburgalara, üst
boyun omurlarının altısına ve boynun halka
kemiğine dağılıp, omuz üzerine
varmıştır. Ondan iki el uzuvlarına inip,
onlarda dağılmıştır ve son
bulmuştur. Yukarı çıkan kısmın, küçük
kısmı sol omuza çıkıp, hemen büyük
kısmın üçüncü kısmı gibi
dağılmıştır. Şu halde
atardamarlar vasıtasıyle
beden uzuvları hayat ve can
bulmuştur. Yaratıcı ve bâri olan Allah ne
büyüktür ki, bedenlerin
bileşimini, tertip ve nizamını türlü uzuvlarla
kılmıştır. Her
uzva, can damarlarından hayat, kan damarlarından gıda
bahşetmiştir.
Baş uzuvlarına
çıkan atar damarları bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi
bilginleri demişlerdir ki: Bedende olan
atar damarlar ki, onlara, şiryan derler. Bular hareket eden can
damarlarıdır.
Bunların birden maade hepsi hareketli bulunmuştur.
içindekileri korumak
için bütün damarlardan daha sert yaratılmıştır. Zira ki
bunlar, ruh cevherinin
kastedilen kuvvetli hareketinin artmasına yararlar.
Bunların bitiş
yeri, yüreğin iki boşluğundan sol boşluğu
kılınmıştır. Zira
ki sağ
boşluğu karaciğere yakın olduğundan gıdayı
çekmek ve sindirmekle
meşgul
bilinmiştir.
Kalça damarları ki,
hepsinden önce ve küçük olmuştur. Yüreğin sol
boşluğundan
bitip, akciğerde bölünme ve teneffüs yeri olan derinliğe
gelmiştir. Bu
atardamarlar, akciğerin gıdası olan kanı yürekten ona
ulaştırmışlardır.
Zira ki akciğer gıdasını yürekten almıştır. Bu
damarların
bitiş yeri,
yüreğin boyun cüzlerinden kan damarlarına geçecek yerden
olmuştur. Bu damar,
ötekilerin hilafınca bir tabakadan vücuda gelmiştir. Ta
ki açılma ve
kapanma için daha yumuşak ve daha selis olsun. Akciğer
cevherine, mülayim
bunlara mensup olan latif kan, yürekten akciğer içine
saçıldıkta;
ondan o saçılma kolaylık bulsun. Açıklanacak kan damarı içinden
akacak kanın ziyade pişmesine muhtaç olduğu gibi
bunda ihtiyaç olmaya.
Özellikle bunun yeri, yüreğe yakın olmuştur: Buna
sıcaklıkla pişiren ısıtma
kuvveti, kolaylıkla ulaşmıştır. Bu kan
damarının iki perdesi vardır ki,
çıkış yeri dışından içine nüfuz
etmiştir. Bunun sağlamlığa ihtiyacı
olmadığından iki perde ile yetinilmiştir. Ta
ki duman buharının ve sıcak
olarak pişirilmiş kanın akciğer semtine
gönderilmesi kolay olsun. Ama
açıklanacak boş kan damarı gerçi akciğerin
komşusudur, lakin omurga
yakınında, akciğere arka tarafından
gelmiştir Önünden kollara ayrıldıkta;
cüz ve şubeleri akciğer içine nüfuz bulmuştur. Bunlar
dahi Bâri Taala
hazretlerinin kudretine delalet edip, niyetinin kemaline
şehadet kılmıştır.
Sübhanallah!
Yürekten aşağıya inen atar damarın büyük
kısmını bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Yürekten beden
uzuvlarına dağıla atardamarın açıklanan
büyük kısmı, önce yürekten düz
olarak beşinci omura dayanmıştır. Zira ki onun
yeri yüreğin başı karşısında
olmuştur. Adı geçen omurdan aşağıya
eğilip, omurga omurları üzerinde inip,
kuyruk sokumu kemiğine ulaşmıştır. Bu
büyük kısım inerken yüreğin sağ
boşluğunda dağılan atardamar, göğsün
hizasına geldikte; bir küçük şube
göndermiştir ki akciğerin göğüsten olan
tarafına dağılıp, akciğerin soluk
borusu etrafına dahi ulaşmıştır. Sonra bu
inen kısım, göğsün hizasında olan
omurlara geldiğinde, her birine birer şube
göndermiştir ki, omurilik ve
kaburga aralarına dağılmıştır. Sonra
göğsü geçtikte; ondan iki atardamar
ayrılıp, sağ ve soldan diyaframa gidip, onun
cüzlerine ayrılmıştır. Sonra
bu inen kısımdan atardamar uzanmıştır ki,
bir şube karaciğere, bir dalağa,
biri dahi makada
ulaşmıştır. Karaciğer şubesi ondan geçip,
mesaneye dahi
gelmiştir. Sonra bu inen
kısımdan bir atardamar uzanmıştır ki,
bağırsakların çevresinde
olan ince deriyi bulmuştur. Sonra bu inen kısımdan
üç atardamar
ayrılmıştır ki, en küçüğü özellikle sol böbreğe
gelmiştir. o,
bundan hayat bulmuştur. O böbreğin liflerine ve onu kuşatanlara
dağılmıştır. O
iki büyüğü, iki böbrek içine girmiştir. Onlardan iki böbrek,
kan suyu gibi karaciğeri
anlatılan biçimde çekici olmuştur. Zira ki
karaciğerin içinde ikinci
hazımdan kıvama gelmeyen kanın latif suyu,
böbreklere dolup, ondan gıdalardan
aldıkta; onlarda kalan kesif su,
mesaneye gelmiştir. böbreklerden
dahi iki damar ayrılıp, erkeklerde ve
kadılarda tenasül uzuvlarına
inmiştir. Sağ böbrekten ayrılan, sağ yumurtayı
bulmuştur. Sol böbrekten
ayrılan sol yumurtaya gelmiştir. Sonra bu inen
kısımdan birçok damarlar
ayrılıp, düz bağırsağın çevresinde bulunan çaba,
o
damarlara
ayrılmıştır. Şubeleri, omurlar deliklerinde
omuriliğe girip, onda
hepsi
dağılmıştır. Sonra bu inen kısımdan üç damar
uzanıp, ikisi leğen
kemiğine, birisi tenasül
organı cildine varıp, onda dağılıştır. Sonra
inenin kökünden bir küçük çift
atardamar ayrılıp, erkeklerde ve kadınlarda
öne gelmiştir. Onda olan damarlara
karışmıştır. Sonra inenin kökünden ki,
büyük kısımdır, o, omurga omurlarının
sonuna vardıkta; açıklanacak
damarlarla birlik iki kısım olmuştur. Bir
kısmı sağa, bir kısmı sola,
gidip, her biri kuyruk sokumu kemiğini kuşatıp,
onda iki oyluğa inmiştir.
Her birinden kuyruk sokumu altında birer şube
ayrılıp; biri mesaneye, biri
göbeğe ulaşmıştır. Göbek yanında
biri birine kavuşup, ikisinden birçok
kollar ayrılmıştır. Bazısı
kasık kemiği üzerinde konulan adalelere
dağılmıştır. Bazısının
uçları, mesane yolundan erkeklerde düz olarak âlete
gelmiştir. Kadınlarda önlerin ucuna gelip, içe
katlanıp, yine onda
yapışmıştır. Ondan bir küçük çift
kalmıştır ki, rahme gelip, girmiştir.
Sanatlarının benzersizliğinde akılları
hayrete düşüren Allah münezzehtir.
İnsanı, kusursuz olarak en güzel suretle suretlendiren
Allah münezzehtir.
Onlardan bir kısmını erkek, bir
kısmını kadın yapmıştır. Acizlikten
unutkanlıktan ve eksiklikten uzak olan Allah münezzehtir.
Beşinci Madde
Oyluklara, baldırlara ve ayaklara inen
atardamarları bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Bacaklar
tarafına inen iki kısımdan her biri, ikişer
büyük şube olmuştur. Bir şubesi
dış, bir şubesi iç nâmıyle şöhret bulmuştur.
Baldırda konulan adalelere
şubeler göndermiştir. Sonra bacaklara inerken, onda olan adalelere dahi
şubeler indirmiştir. Sonra
ayağa inip, ön tarafa baş parmak ile orta parmak
arasına büyük şubesiyle
meyletmiştir. Kalan şubeleri, ayak cüzlerinin
çoğunda gömülmüştür.
Açıklanacak kan damarı şubelerinin altından geçip,
diğer parmaklara gelmiştir.
Açıklanan atardamarlar ki, can
damarlarıdır, bunların bazısı atar kan
damarlarının şubesi gibi
beşinci omura giren atar damarı şubeleri gibi omuz
mevziine çıkan atardamar
şubeleri gibi içlere meyleden atar damarın
şubeleri gibi, şebekede
dağılan iki sübab ve meşime gibi, diyaframa gelen
atar damarın şubeleri gibi,
bir şube ile omuza nüfuz eden atar damar gibi,
mideye, karaciğere, dalağa ve
bağırsaklara inen atar damarlar gibi, karın
tarafından kuyruk sokumu
kemiğine tek başına inen atar damarlar gibi, iç
organlarda olan atar damarların
hepsi, çarpmalardan korunmak için damarlar
altında örtülü kalıp, kan
damarları, atardamarlara kalkan gibi koruyucu
olmuştur. Aort adı verilen
damarlar ki, kan damarlarıdır. Atar damarlar adı
verilen can damarları, iki fayda
için biri birine yakın olmuştur. Birisi
budur ki, kan damarına (aort)
parmak bir zar ile bağlı olup, onlara teğet
olan aza, ikisinden kan ve can istifade ederler. İkinci
faydası budur kik,
can damarları ile kan damarları biri birlerinden can ve
kan kazanır. Şu
halde insan bedeninde onulan ve düzenlenen can damarları
bunlardır ki,
açıklanması kaleme gelmiştir. Hepsi tamam, ikiyüz
adet atardamara
ulaşmıştır. İnsanı en güzel surette
yaratan Allah münezzehtir. Bizim için
büyük ve yüce Allah'dan başka kudret, kuvvet ve korkulacak
kimse yoktur.
Ey âlemlerin Rabbi! bizi âlimlerden ve amel edenlerden kıl!
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |