36-Bölüm
:036:
İKİNCİ Bölüm
Göğüs, omuz, el ve parmak adalelerinin keyfiyet ve
hareketlerini altı madde
ile açıklar.
Göğsü kavrayan ve
yayan adaleleri bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki,
anatomi bilgileri demişlerdir ki: Göğsü hareket
ettiren adalelerin
bazısı, ancak yayar kavramaz. Göğsün bu adalelerindendir
ki, nefs
uzuvlarıyle gıda uzuvları arasında perde olan
açıklanacak adaleler
bunlardandır. Bir
çift adale dahi boyun kemiği altında konulmuştur ki, bitiş
yeri omuz
başına uzayan adı geçecek cüzden bulunmuştur. Göğsün
birinci
kaburgasına
sağ ve soldan bitişip, o kaburgayı çekmek içindir. bir çift
adalesinin iki kat
ferdinin iki cüzünün üstleri boyuna bitişik olup, onu
hareket
ettirmiştir. Aşağıları, göğsü hareket
ettirmeğe yetmiştir. Göğsün
beşinci ve
altıncı kaburgasına bitişik olan, aşağıda
anlatılacak, bir
adaleye
karışıp gitmiştir. Bir çift adalesi dahi omuzdan bir çukur
yerden
bitmiştir ki,
birinci omurdan omuza inen bir çift adaleye yetmiştir. İkisi
bir adale gibi olup,
arkadaki kaburgalara gitmiştir. Dördüncü çift
adalesi, boyunun yedinci
omurundan ve göğsün birinci ve ikinci omurundan
çıkıp,
böğür kaburgalarına bitişik olmuştur ki, göğsü yayan
adaleler
bunlardır.
Göğsü kavrayan
adalelerin biri tali olarak kavrayıcı perdeden ve bizzat
kavrayan adalelerden bir
çift adaledir ki, üst kaburgaların esasları altında
uzayıp, göğsü
bağlamış ve toplamıştır. Bir çifti dahi bu
kaburgaların
etrafı
yanında, çene ile hançere arasında bitişip, karnın düz
adalelerine
karışmıştır.
İki çift adale dahi bu çifte yardımcı
kılınmıştır.
Göğsü hem kavran,
hem de yayan adaleler onlardır ki, kaburga aralarını
birleştirmişlerdi.
Şu halde her kaburga arasında dört adale vardır ki,
liflerinin
bazısı, kaburgaların dışına, bazısı
içine varıp
bitişmişlerdir.
İki adale boynun omuz tarafına gelip, evvelki kaburgaya sağ
ve soldan bitişmiştir. Onu yukarıya
kaldırıp, göğsün ayrılmasına yardımcı
kılınmıştır. Şu halde göğüs
adalelerinin hepsi doksana ulaşmıştır.
Omuzu hareket ettire yedi çift adaledir ki, iki çifti
başın sonundan gelip,
bir çifti omuzun üstüne, boyun kemiğine varıncaya dek
yetmiştir. Baş
nahiyetinde eğim ile omuzu kaldırmıştır.
Öbür çifti dahi, omuzun aslına
bitişik olup, onu, baş hizasına
kaldırmıştır. Bir çift adale dahi birinci
omurdan gelip, omuz üstüne bitişip, onu boyuna yakın
etmek için yetmiştir.
Dördüncü çift, lam kemiğinden bitip, yine omuzun üzerine
gidip, onu
kaldırmıştır. İki çift adale, göğüs
omurlarında ve boyun omurlarında olan
susamsılardan bitip, omuzu, geriye ve aşağıya
hareket ettire gitmiştir.
Yedinci çift, kalandan çıkıp, sadece omuzu
aşağıya ve öne çekerler. Omuzu
adale ile beraber yukarı tarafa kaldırırlar.
Göğsün yayılmasında dahi
yardım ederler.
Omuz mafsalını pazu ile hareket ettiren adaleleri
bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Omuz mafsalını
hareket ettiren pazu adaleleridir ki, onların üçü
göğüsten gelip, pazuyu
aşağıya çekerler. Bu üç adalenin biri, meme
altından çıkıp, pazuya yakın
olan omurun önü yanında pazunun önüne bitişik olup,
omuzu aşağı getirmek
ile, pazuyu göğüse yakın eder. Adı geçen üç
adalenin biri dahi bağır
kemiklerinden çıkıp, pazunun ucu iç tarafında
bitişip, pazuyu
kaldırmasıyla göğüse yakın eder. Üçüncü büyük
adale, bağır kemiğinden
çıkıp, pazunun ön aşağısına
bitişmiştir. eğer üstteki cüz'ü lifi ile amel
ederse pazuyu kaldırarak, göğüse getirir. Eğer iki
cüz'ü ile beraber amel
ederse pazuyu düz olarak göğüse getirir Pazunun iki adalesi
koltuk altından
çıkıp, büyük adalenin bitişmesinden ziyade
bitişip, bir büyüğü böğür
kemiğinden ve kaburgalar gerisinden gelip, pazuyu bu
kaburgalar tarafına
düz olarak çeker. İkinci incesi koltuk altı derisinden
ortaya eğik gelip,
meme semtinden üst tarafa çıkan adalenin kirişine
bitişip, arka tarafa
eğilip, batmıştır. Evvelki adaleye
yardımcı olmuştur. Bu pazunun beş
adalesi dahi vardır ki, hepsi omuz kemiğinden
çıkmıştır. Bunların biri,
omuzun üst kaburgası ile diyaframı doldurup, ucu pazu
tarafından dış
tarafın üst cüz'üne geçip gitmiştir. Bunların
ikisinin çıkış yereri omuzun
üst eğesi olmuştur. Biri büyüktür ki, lifii alttaki cüz
perdelerine
gönderip, diyafram ile alt eğenin arasını
doldurmuştur. Pazunun ucuna dış
taraf sonunda bitişip, pazuyu dıştan yana meyil ile
uzaklaştırmıştır.
İkincisi, birincisine bitişik olup, bununla bunun
görevini yerine
getire gelmiştir. Lakin ikinci adale, omuz üstüne
bağlı olup, pazunun dışına
bitişip, onu dıştan yana eğik
kılmıştır. Dördüncü adale omuz kemiğinin çukur
yerini doldurup, kirişi pazunun ucunun iç tarafından
giren adalenin
cüz'lerine bitişip, pazuyu geriden yana
kaykıltmıştır. Beşinci adalenin
bitiş yeri omuzun alt eğesinin aşağı
tarafındandır. Kirişi koltuk altının
üstünden yükselip, küçük adalenin birleşimi üstünde pazuda
bitişik
olmuştur. Bu adalenin işi, pazunun üt ucunu yukarı
tarafa çekmektir.
Pazunun iki başlı bir adalesi dahi vardır ki, onun
işi boyunun altından ve
boyundan gelip, pazuyu kuşatmaktır. Bunun bir
başı pazuya girmiştir. Öteki
ucu pazunun dışından omuz altından
hasıldır. Bir miktar dolaşık şekilde
dışa eğimlidir. Şu halde eğer iki cüz'ü
ile amel ederse, pazuyu düz olarak
kaldırır. Pazunun iki küçük adalesi dahi vardır ki,
biri meme üstünden
gelir. Biri omuz mafsalında gömülmüştür.
Kolun adalelerini ve hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Kolu hareket
ettiren adalelerin bazısı yayar, bazısı
kavrar. Bunlar pazu üzerinde
konulmuştur. Bunların bazısı pazunun yüzü
üzerine kapanır. Bazısı yayar ve
gevşektir. Bu adaleler pazu üzerinde değildir. Lakin yayanlar, bir çift
adaledir ki, ikisinden
biri içeride meyl ile kolu açar. Zira ki bu, pazunun
önü altında ve
omuzun alt eğesinden çıkıp, dirseğe iç cüzleri yanında
bitişmiştir.
ikincisi dışarıya meyleder. Kolu yayar. Zira ki bu adalenin
kafasından gelip,
dirsekten çıkan cüzlere bitişir. Bu iki adale, işte
toplandığında, kolu düz
olarak yayarlar.
Kavrayanlar, bir çift adaledir
ki,ikisinden büyüğü kolu, içe meyl ile
kavrar. Zira ki bu, omuzun alt çıkıntısından
karga burnun tepesinden çıkıp,
pazunun içine meyledip, dirseğin
ön üst kirişine bitişir ikincisi kol
dışına meyledip, kavrar.
Zira ki bunun çıkış yeri pazunun dış gerisindendir.
Bu bir adaledir ki, iki et
başı vardır. Biri pazunun arkasından, biri
önünden geçip, dışarıya
meyl ile kavrayan, alt dirseğin alt önüne ve içine
meyl ile kavrayanı üstüne
bitişmiştir. Ta ki, sağla çekeler. Bu iki adale,
bu iki işte
birleştiğinde kolu düz olarak toplarlar. Bu iki yayıcı
adalenin
içinde bir adale vardır ki, pazu
kemiğini kuşatıp kavrar. Kolu yüzü üzere
kapayan adaleler, bir çifttir ki,
dışarıda konulmuştur. Bu iki adalenin
birisi pazu başının iç
tarafının üstünden çıkıp, dirseğin üstüne
bitişip,
bilek mafsalı olmuştur. İkincisi,
ondan küçük, lifi geniş, uçları sinirli
olup, dirseğin altından
doğup, bilek mafsalı yanında bilek kemiği üstüne
bitişmiştir.
Kolu, dışı üzere yayan
adaleler, bir çifttir ki, ikisinden biri iki bileğin
dışında
konulmuştur. Bilek üstüne kirişsiz bitişmiştir. ikincisinin
çıkış
yeri, pazunun dış ucundan
yana, üstteki cüzünden uzayan ince kemikten olup,
koldan geçerek, nüfuz etmiştir. Ta
bilek mafsalına yakın oluncaya değin
gitmiştir. Böylece bileğin
üst tarafından iç cüzüne gelip, kiriş
perdeleriyle bu adaleye
bitişmiştir.
Bilek adalelerini ve
hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malûm olsun ki, anatomi
bilginleri demişlerdir ki: Bilek mafsalını
hareket ettire adalelerin
bazısı yayıcı, bazısı kavrayıcı;
bazısı dışı
üzere yaycı, bazısı yüzü
üzere kapanmıştır.
Bileği yayan adalelerin
bazısı birbirine bitişik olup, birbirinin alt
ortasından çıkıp,
kirişi başparmağa bitişik olup, onunla işaret
parmağından
uzaklaşır. Biri dahi üst
bilek kemiğinden çıkıp, kirişi bilek kemiğinden
başparmağın hizasıa
konulan evvelki kemiğe bitişmiştir. Bu ikisi bile
hareket ettiğinde bileği
biraz açarlar. Eğer sadece ikinci adale hareket
eylese, bileği sırtı
üzere eğer. eğer yalnız pazu hareket eylese, hem
bileği düşürür ve hem
başarmağı, işaret parmağından
uzaklaştırır. Bir
adale, pazunun uç altlarından
çıkıp, bilek üstünün dış tarafından yana
konulup, iki başlı bir
kirişini gönderip; bir başı, işaret parmağıyle ön
ortasında konan tarağın
ortasına bitişik olup, öbür başı bilek yanında
bileğin üstü üzerine dayanıp,
bileği yaymıştır.
Bileği kavrayan adalelerin bir
çifti, kolun dış tarafı üzerindedir ki, onun
bir adalesi pazu ucu tepesinden bitip,
serçe parmağın önünde olan tarağa
bitişmiştir. Üst adalesi,
onun üstünden çıkıp, yine sözü edilen tarağa
bitişmiştir. Onunla bi adalesi,
pazunun alt cüzlerinden çıkıp; açıklanan
iki adalenin yerleri arasına
girmiştir. Bunun iki ucu vardır ki, birine
haç gibi girmiş olup, işaret
parmağıyle ortası arasında olan yere
bitişmiştir. Bu ikisi
birlikte hareket ettiğinde, bileği kavrarlar. Şu
halde açıklanan
kavrayıcı ve yayıcı adaleler bizzat bileği eğri
ve bombeli
dahi ederler. Eğer küçük
parmağın önünde bulunan tarağa itişen adale yalnız
hareket ederse, avucu bir miktar
sırtı üzere döndürür. Eğer başparmağın
açıklanacak adalesi, bu adaleye
yardım ederse, avucu tamam döndürür. Eğer
başparmak önünde bileğe
bitişik olan adale tek ve hareketli olsa, avucu bir
miktar yüzü üzere katlar. Eğer küçük parmağın
açıklanacak adalesi buna
yardımcı olsa, avucu tamamen katlamış,
kapamış olur.
Parmakların adalelerini ve hareketlerini bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi bilginleri demişlerdir ki:
Elin
parmaklarını hareket ettiren adalelerin
bazısı, aya kemiklerinde hâsıldır.
Bazısı bilek kemiklerine bitişiktir. Eğer
hepsi ayada olsalardı, etin
çoğalmasıyle aya büyük olup, hafiflik olmazdı. Onda bu letafet kalmazdı.
Çünkü bilek adaleleri parmaklardan uzak
olmuştur. Şu halde onun için
kirişleri yuvarlak, metin ve uzun
olup, her taraftan gelen perdelerle
sağlamlık bulmuştur.
Hareketli azaya bitişmeleri için, lifleri geniş ve
kuşatıcı
kılınmıştır. Parmakları açıp,
aşağıya hareket ettiren adalelerin
hepsi bilek kemiği üzerinde konulmuştur. Şu halde
parmakları aşağıya
hareket ettirmekle açan adalelerin biri bileğin
sırtının üzerinde
konulmuştur. Şu halde pamakları
aşağıya hareket ettirmekle açan adalelerin
biri bileğin sırtının üzerinde
konulmuştur ki, pazunun alt ucunun dış
cüzünden çıkıp, kirişlerden dört parmağa
gönderip, onları aşağıya hareket
ettirmekle açmış ve yaymıştır. Bu açan
adalelerin üçü dahi bir tarafta, biri
irine bitişik olup, biri pazunun uç ve
dışının iki çıkıntısı arasında
orta
cüzünden çıkıp, küçük parmakla yanındakine iki
kiriş göndermiştir. Bu
bitişik o an adalelerin ikincisi pazu kemiğinin iki
çıkıntısı altından ve
alt çıkıntı tarafından çıkmış,
ortası ile küçük parmağa iki kiriş
göndermiştir. Üçüncüsü üst bileğin üstünden
çıkıp, başparmağa bir kiriş
göndermiştir. Bu adale yanında bir adale dahi
vardır ki, bilek adalelerinde
açıklanmıştır. Onun çıkış yeri,
bileğin alt ortasıdır ki, onun kirişi
küçük parmaktan başparmağı uzak etmiştir.
Parmakları açan ve kapayan adalelerin bazısı, bilek
kemiği üzerinde,
bazısı avuç içinde konulmuştur. Ama bilek üzerinde
olanlar, üç adaledir ki,
kolun ortasında biri birini üzerinde tertip üzere
konulmuştur. En
değerlileri aşağıda gömülü olup, bileğin
alt kemiğine bitişik ola adale
bulunmuştur. Bunun işi, önemli olduğundan yeri dahi
korunmuştur. Bu alt
adale, pazunun dış ucunun ortasından
çıkıp, ondan kirişi geniş olup, beş
kirişe ayrıldıkta; her bir parmağa girip, dört
parmağın evvelki, ikinci ve
üçüncü mafsallarını kavramıştır.
Başparmağın kirişi, ikinci ve üçüncü
mafsalını kavramıştır. İkinci adale,
bunun üstünde, bundan küçük olup, pazu
kemiğinin ucu içinden çıkıp, bilek altına
bitişmesi azdır. Bileğin üt
yüzeyi ki, iç ve dış tarafa müşterektir, onun
üzerinden geçip, baş parmak
tarafına ulaştıkta; içeriye meyledip,
kirişlerini dört parmağın
mafsallarına gönderiştir. Ta ki onları
kavrasınlar. Ama üçüncü adale,
kavramak için değildir. Lakin
kirişiyle avuç içine girip, aya içinde
genişlemiş ve
yayılmıştır. Ta ki el ayasına dokunma ve his duygusu
bahsedip,
ki bitmesinden ani olup alma ve
yakalamada kuvvet ve metanet vere.
Altıncı Madde
El ayasındaki
adaleleri ve faydalarını bildirir.
Ey aziz, malum olsun ki, anatomi
bilginleri demişlerdi ki: Kol
adalelerinden başparmağı
kavramak için bir tek adaleye ihtiyaç olup, dört
parmak, ikişer adale ile
kavranmış olmalarında hikmet budur ki, dördünün en
önemli işleri, kavramaktır. Başparmağın
ise en lüzumlu işleri, açılmak ve
işaret parmağından
uzaklaşmaktır.
El ayasının kendinde olan
adaleler, onsekiz bulunmuştur ki, biri birinin
üzerinde iki saf
kılınıp, tertip ile düzen olmuştur. Birinci saf,
el ayasının iç
aşağısında ve bu saf, el ayasının dış
üstünde kılnmıştır. Ama
aşağı safta muntazam
olan yedi adaledir ki, biri, parmakları üst tarafa
çekip, meğilli edenlerdir. Başparmağın
adalesi bilek kemiklerinin
evvelinden
çıkıcıdır. Altıncı adalesi, kısa ve
geniş bulunup, lifi kıvrımlı
kılınmıştır
ki, ucu ve ortası hizasında tarak kemiğine
bağlanmıştır.
Kirişi, başparmağa
bitişik olup, onu aşağıya göndermiştir. Yedini
adalesi,
küçük parmak yanında olan
tarağın kemiğinden çıkıp, küçük parmağı
aşağı
indirmişti. Bu yedi adaleden
hiçbiri parmakları kavramak için değildir.
Belki beşi yukarı
kaldırmak ve ikisi indirmek içindir. Ama üst safta
muntazam olan onbir adaledir ki,
sekizinden her ikisi, dört parmak
mafsallarından evvelki
mafsallarına, biri birinin üzerinde bitişiktirler. Ta
ki evvelki mafsalları sağlam
kavrayalar. Ama üçü başparmak ile küçük
parmağa üçer adale indirici tayin
olunup, geri kalan üçünün her birine
ikişer adale indirici
verilmiştir. Her parmağın kavrayıcısı dört,
kaldırıcısı birer
adale yaratılmıştır.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |