Kadının örtüsüz olarak yanlarına çıkabileceği
kimseler
Müslüman bir kadın ya evlidir ya da bekar. İki durumda da bir aile içinde bulunur. Kendisinin veya kocasının bir takım hısımlarıyla ya da hizmetçi, aşçı, bahçıvan gibi aileye dışarıdan giren kimselerle birlikte yaşar. Sürekli görüşme, karşılaşma, iş ve hizmet gereği bu birlikte yaşadığı kimselerin yanında örtünmede bir takım kolaylıklar getirilmiştir.
Nur Suresi'nin 31. ayetinde sayılan bu yakın hısım ve birlikte yaşanan kimselerin
yanına kadın, son sınır olarak diz kapağı ile göbeği arasını, sırt ve
karın kısmını örtmek şartıyla çıkabilir. Ancak bu bir fetva sınırı olup, kadının
bunların yanında da edeb ve takva gereği daha fazlasını örtmeyi gaye edinmesi
gerekir. Evde çamaşır veya bulaşık yıkayan yahut hamur karan ya da bahçe sulayan bir kadının hizmet gereği kimi yerleri açılabilir. Yine çocuğunu emziren kadının evin içinde kendisini sürekli olarak sakınması güçlük doğurur. Ancak şunu
hemen belirtelim ki fitne korkusu olur veya aile içinde zayıf ahlaklı kişiler
bulunursa, kadın örtünmesini arttırarak korunmaya çalışmalıdır.
Bir müslüman kadına mahrem sayılan kimseler şunlardır:
a) Kocası: Kadın, kocasının yanında dilediği gibi giyinebilir. Eşler arasında örtünme bakımından bir sınır söz konusu değildir. Kadının kocasına güzel görünmek için süslenmesi ve açılması mubahtır. Ancak yabancı erkeklere güzel görünmek ve onların ilgisini çekmek için süslenmek caiz olmaz.
b) Babası (el-Ahzab,
32/55)
c) Kocanın babası (kayın peder). Buna büyük babalar da girer.
d) Kendi oğulları. Erkek torunlar da bu kapsama girer.
e) Kocasının oğulları. Erkek torunlar da bu kapsamdadır.
f) Erkek kardeşi.
g) Erkek kardeşin oğulları. Erkek kardeşin torunları da bu kapsama girer.
h) Kız kardeşin oğulları. Bunların torunları da mahrem sayılır.
i) Müslüman kadın. Mü'min bir kadının diğer mü'min hanımların yanında diz kapağı ile göbeği arası kapalı olarak bulunabileceğini yukarıda belirtmiştik. Ancak müslüman bir kadın gayri müslim kadınların yanında tesettürsüz
bulunamaz. Bununla gayri müslim kadının, kendi erkekleri yanında mü'min hanımın örtüsüz halinden söz etmesi engellenmek istenmiştir. Hz. Ömer bu konuda Ebu Ubeyde'ye bir mektup yazarak müslüman ve gayri müslim tebeanın aynı
hamama girmesine engel olmasını istemiştir. ( bk. el-Kurtubî, a.g.e., XII, 155;
İbn Kesîr, Muhtasar, II, 600, 601.)
j) Köle ve cariye: Bir kadın köle veya cariyesinin yanında örtüsüz kalabilir. Çünkü Allah elçisi, Hz. Fatıma'ya bir köle bağışlamıştı. Bu sırada Hz. Fatıma'nın üzerinde,
başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başını açık bırakan bir giysi
vardı. Hz. Peygamberimiz bu durumu görünce şöyle buyurdu: "Senin için bir sakınca yoktur. Çünkü bu köle senin baban veya oğlun yerindedir."
(Ebu Davud, Libas, 32; el-Kurtubî, a.g.e., XII, 155.)
k) Erkekliği kalmamış hizmetçiler: Denk olmama, yaşlılık, veya hastalık gibi durumlar, yahut kadınlara karşı istek duymama veya iktidarsız olma gibi
nedenlerle evin sahibi kadına cinsel bakımdan zararı dokunmayacak hizmetçiler, şoför, bahçıvan ve aşçı gibi kimseler kadın için diğer mahrem hısımlar gibidir.
l) Kadınların gizli yerlerine bakmaktan anlamayan küçük çocuklar: Kadınların yanında bulununca onların konuşma, yürüme ve giyimlerinden cinsel
bakımdan etkilenmeyecek derecede küçük yaştaki çocukların yanında örtünme zorunluluğu bulunmaz. Ancak çocuk erginlik çağına yaklaşmış olursa, artık
yabancı kadınların yanına girmemelidir. Çünkü hadiste şöyle buyurulmuştur:
"Kadınların yanına girmekten sakının". "Ey Allah'ın Rasülü! kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz?" diye sorulunca,
"kayın birader ölümdür" buyurmuştur. (Tirmizî, Rada, 16; A. b. Hanbel, IV, 149, 153.)
Bunların dışında dede, amca, dayı, büyük amca, büyük dayı, süt kardeş, süt baba gibi kendileriyle sürekli olarak evlenme yasağı bulunan hısımların
yanına da kadın süs yerleri açık olarak çıkabilir. Ancak bir fitne korkusu olunca
kadının örtünmeyi tercih etmesi daha temiz ve daha uygundur. Nitekim ay
halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınların evden dışarı çıkarken dış
giysilerini bırakabileceklerine izin verilen ayetin sonunda; "Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır.
" (en-Nur, 24/60; Evlenme yasağı bulunan diğer hısımlar için bk. en-Nisa, 4/28, 23;
Hamdi Döndüren Delilleriyle İslam Hukuku, İstanbul, 1983, s:212-243)
buyurulmuştur.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |